İki hafta önceki Manisa maçından gazeteye dönerken, korkunç bir fikre kapılmıştım. Net olarak dile getiriyorum, “Bu Göztepe düşmüş ağlayanı yok” diye düşünmüştüm... Futbolu iğrenç, inancı sıfır, kapasitesiz bir takımdı o... Geçen hafta Karşıyaka-Bolu maçındaydım... Bilgisayar ekranından göz ucuyla izleyebildim. Şanlıurfa’daki 2-0’lık galibiyet “çok şaşırtıcıydı” benim ölçülerimde... İyi futbol ve enerji “mucizeydi” hatta... Pazartesi günü Kemal Hoca’nın telefonuna “tebrik” mesajı attım. Bence bir galibiyetin çok üzerinde bir iş başarmıştı... Ve dün gece... Rakip eleğini duvara asmış Ankaragücü... 11 haftadır izlediğim; Hüseyin Kalpar sayesinde takım olamamış takımın maç kazanma ihtimaline olan inançsızlığıma karşın “Galip gelecek” diyordum Göztepe... Olmadı, yanıldım... Ama yanılmadığım şuydu... Göztepe net olarak “düşecek” bir takım olmadığını gösterdi... 3-4 gün önce “ölümün kıyısı”ndan geçen Kemal Kılıç sayesinde “ölü toprağı”nı üzerinden atmış Göztepe... Elbette işler kötü giderken ayağına dolanan çok olur... Yarattığı tahribat da altından kalkılmayacak kadar güç... Öyle bir şeydi.. Hatta kabullenilmez bir şeydi... Son yarım saatte iki top direkten döndü... Onlardan çok daha fazla “gol” diye ayağa kalkıp, nasıl kaçtığına akıl erdiremediğimiz pozisyon... Top dün gece, doğru ile yanlışı ayıramadı... İki mağdurun arasında kimden yana olacağını şaşırdı... Galibiyet Göztepe’nin hakkıydı... Olmadı... 3 puan gelmedi... Ama 10 haftadır felçli bir hasta gibi bacakları tutmayan, 11. haftada mucizevi şekilde ayağa kalkan Göztepe, dün gece ayaklarını sürüyerek de olsa o basamakları çıkacağını kanıtladı... İkinci defa inançlıydı, umarım son defa bu kadar şanssız olur... Eklemezsem kendime küseceğim... Bir teknik direktör hakkında, kulübedeki suçu ne olursa olsun, perşembe günü by-pass ameliyatı olduğu saatlerde, az sonra yoğun bakımda olacağı ilmen sabitken, 1 maç men cezası veren zihniyeti şiddetle kınıyorum... PFDK denilen kurumun her kararı işte bu yüzden Tahkim Kurulu masasına meze oluyor... İnandırıcı değil, adil değil, vicdani hiç değil...