Paylaş
Diğeri var, kulübü adına onca sorun çözüm beklerken, “Bu çalışma niye bizimle koordineli yürütülmüyor” diye kapris yapıyor, statlar için koşturana taa Genova’dan sitem gönderiyor.
Aslında, birinin diğerine sorması lazım; “Arkadaş bu kadar insan senin stadın için seferberken, sen, senin görevlendirdiğin biri niye bu fotoğrafta yok” diye...
O biri, KSK başkanı olmadan önce de, KSK’ye başkanı olduğunda da, KSK başkanlığından aforoz edildikten sonra da ve şimdi fahri bir hizmete gönüllü soyunduğunda bile “KSK’nin bir stadı olsun” diye savaştı, savaşıyor... Hatta şu anda Göztepe, Alsancak, Menemen, Bergama, Tire’de de tesisler zaman kaybetmeden halolsun diye karınca kararınca üretiyor, Atatürk Stadı’nın İzmir’e yakışır hale geleceği günün hayallerini kuruyor...
Bir önceki, “KSK’yi küçük düşürmek” başlıklı yazımda da vurgulamıştım...
Sözümün büyüğü yine sana değil diğeri...
Sözüm, tahminimce birine bu sitemi göndermezsen damla damla akan muslukları da kapatacaklarını hissettiğin istemezükçülere... “Ben daha iyisini yaparım” diye ortaya çıkıp, İzmir’i stat ayıbından kurtarmak için tek adım atmayanlarla... Atanların da önüne dikilmeye çalışanlara...
Bırakın artık siyaseti... İzmir için bir çivi çakanı alnından öpün... X parti yapsın, Y parti alkışlasın... Hatta Y parti yapılanı kıskansın, yanına, yamacına bir tesis koysun...
“Yaptırmayayım” zihniyetinin kimseye faydası yok...
Bakın; saçma sapan davalar olmasa Karşıyaka bugün belki kendi stadında oynuyor olacaktı... Transfer yasağıyla değil, maddi bağımsızlığıyla anılacaktı...
Bu statlar Kaf-Kaf’ın da Göz-Göz’ün de sigortası, yarınları, kurtuluşu...
Ve siz isteseniz de istemeseniz de... Kapris de yapsanız, sitem de etseniz...
O statlar yapılacak...
Artık önünden çekilin de, “Size rağmen yapıldı” demesinler...
Paylaş