Paylaş
AKHİSAR Belediyespor’la ilgili bu sezonki ilk ve tek yazım 17 hafta önceydi...
Yine Beşiktaş maçıydı...
İnönü’de 3-1 kaybeden Akigo’nun ikinci yarıdaki futbolunu izledikten sonra “Bu takım düşmeyecek, yeter ki yönetim nokta takviyeler yapsın ve Hamza Hamzaoğlu’nun arkasında dursun” demiştim...
Aynı yazımda Akhisar için Süper Lig’in Tarzan’ı yakıştırmasını da yapmıştım...
Ertesi gün inançsız bir Akhisarlıdan mail aldım... Aynen şöyle diyordu...
“Daha Akigo ile Tarzan’ı birbirinden ayıramıyorsunuz... Amacınızı da anlamış değilim... Eyyamcısınız, bu takım düştü.”
Eyyamcı falan değilim, Akigo ile Tarzan arasındaki farkı bilecek kadar da Manisa’da gazetecilik yaptım...
Ben o gün “Bu takım düşmeyecek” derken, Akhisar’ın PTT 1.Lig’den gelişindeki öyküden yola çıkmıştım...
Akhisar bir kolej takımı... İnanan, mutlu, mütevazı ama bir dediği iki olmayan futbolcuların takımı...
Benim için Süper Lig’in Egeli Tarzan’ı...
Bilmem serinin farkında mısınız? Trabzon, deplasmanda Kasımpaşa ve Beşiktaş... 9 tam puan ve Akhisar artık düşme hattının üzerinde, kümede kalma yolunda en avantajlı takım konumunda.
Kaldı 4 maç... Son ikisi küme düşmüş Mersin ve büyük ihtimalle umudu tükenmiş olacak Ordu’yla...
Yani Akhisar matematiksel olarak değil ama mantıksal olarak kurtuldu...
Ben sabırlı adamım... 17 hafta sonra haklılığım ortada... O inançsız arkadaştan hakkımı teslim eden bir özür bekliyorum...
Ve Yunan Kral...
Türkiye böyle golcü çok az gördü... Son 20 yılda bir Tanju, bir de Jardel...
Gekas’ı yüreğinden, onu Elazığ’ın elinden kapıp da getirenleri alnından öpüyorum...
Paylaş