Paylaş
Can Maxim Mutaf... Türk basketboluna uzun yıllar büyük hizmetler verecek genç bir yetenek... Fenerbahçe’nin kadro derinliğinde yeterince süre bulamadığı ve en çok gelişme sağlayacağı çağda yedek kulübesi alışkanlığı edinmemesi için yarım sezonluğuna Pınar Karşıyaka’ya geldi... İyi ki de geldi... Güç verdi...
Fener, onun bir maça koyabileceği katkıyı bildiği için KSK’ye gönderirken, “Bize karşı oynatmayacaksınız” şartı koymuş... Güvenmemiş sözleşmeye; “Oynatırsanız, 30 bin lira tazminat ödersiniz” maddesi eklemiş...
Ne sözleşmeyi gördük, ne de transfer pazarlığı yapılırken oradaydık... Fenerbahçe ile Pınar KSK’nin yolu Türkiye Kupası’nda kesişince öğrendik.
Bu sezon her İzmirli gibi hem lig hem de Avrupa’daki süper performansıyla gururlandığımız Kaf-Kaf için bir Türkiye Kupası kaldırmak elbette harika bir hedefti... Bunun için ilk engel Fener’di... Onur Kentli’yi kiralık gönderen yeşil kırmızılı ekip için Caner’in de sakatlığında Can Mutaf’ın pozisyonu sorunluydu...
Ne yaptı Karşıyaka, 30 bin lirayı gözden çıkardı, Can’ı oynattı...
Genellikle ödenmeyen ve yıllar sonra misli rakamlarla tesislere, armaya, markaya icra takibi, haciz işlemi şeklinde dönen kulüp senediyle...
20 bin lira ödenemediği için futbol takımı ve altyapıdaki çocukların tek adresi olan Selçuk Yaşar Tesisleri’nin TEDAŞ tarafından ikide bir şalterlerinin indirildiği...
O tesislerde hepimize hizmet eden personelin aylardır cebine beş kuruş girmediği...
Futbolcuları Manisa’ya taşıyan kulüp otobüsünün vergisi ödenmediği için maliye tarafından yolunun kesildiği...
Basketbol takımı eski antrenörünün 100 yıllık çınarın logosuna göz diktiği...
Olumsuz örneklere 10’larcasının eklenebileceği ortamda...
20 dakikada 8 sayı, 2 ribaunda 30 bin lira...
Biraz hovardaca değil mi?
Paylaş