Paylaş
Günlük hayatın akışında hiç dikkat etmediğimiz mevsimlik tarım işçilerinin hareketi, sokak çocuklarının durumu, huzurevlerinde salgın önlemleri gibi başlıkları tartıştık günlerce. Bu süreçte karantina kararlarından etkilenen bir grup daha vardı: 154 aile kalan Yörükler. Onların hayvanlarıyla birlikte göç vakti gelmişti, seyahat sınırlandırmasına takıldılar.
Konu doğal olarak Meclis’e taşındı. CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek soru önergesi verdi ve göçerler için seyahat belgesi istedi. Zeybek, “Birçok büyükşehirde sokağa çıkma yasakları ve şehirler arası seyahat yasakları mevcut. Göç esnasında Yörükler ve aileleri, eşyaları ve hayvanları ile birlikte şehirler arası sınırları aşmaktadır. Seyahat belgesi düzenlenmesi konusunda derhal karar alınmalıdır” dedi. Zeybek, Yörüklerin gittikleri illerde sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinden yararlanmaları için de düzenleme yapılmasını istedi.
154 aile kalan göçerleri araştırdığımızda, Türkiye’de başta Toroslar olmak üzere Erzurum, Erzincan ve Kars illerinde yaşadıkları, hayvanlarını en iyi otlakları bulmak için il il yaylaları dolaştıkları ve bu grubun en kalabalık olanının da Sarıkeçeli Yörükleri olduğunu öğrendik.
Bu yaşam biçimi yoksunluk değil, bir gelenek. Bu ailelerin ve özellikle çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak, sosyal devlet anlayışıyla bakmayı gerektiriyor.
Ve öğrendik ki girişimler sonuç vermiş. Önümüzdeki haftadan itibaren göçerlere seyahat izni veriliyor.
VİRÜSÜ EN İYİ BİLEN EKİP
Pandemi döneminde öyle gelişmeler oluyor ki bir yandan tarihi belleğimizi tazeliyoruz, diğer yandan bazı uzmanlıkların değerini daha iyi anlıyoruz. Bunlardan birisi halk sağlığı ise diğeri de kuşkusuz veteriner hekimlik. Aşı, serum ve ilaç üretiminin önemi de bunu gösteriyor.
İlk Türk bakteriyologlardan veteriner hekim Adil Mustafa Şehzadebaşı, 1896’da difteri, 1897’de sığır vebası, 1903’de kızıl serumlarını bularak üretmişti. Veteriner hekim Kemal Cemil Bey, 1930’lu yıllarda Pastör Enstitüsü’nde Fransız hocasıyla ruam aşısını buldu. Prof. Süreyya Tahsin Aygün de askeri veteriner hekim olarak dünyada ilk kök hücre çalışmasını yaptı.
Bülent Sarıoğlu’nun aktardığına göre Biyogüvenlik Kurulu’nun ilk başkanlarından ve Adli Veteriner Hekimlik Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Gültekin Yıldız, bu tabloyu özetliyor ve “120 yıl önce aşıyı yaptık, yine yapabiliriz” diyor. Ancak Prof. Yıldız’ın önemli uyarı ve önerileri var:
m Virüsler biyolojik silahın malzemesidir, yaşadığımız yüzyıl artık biyolojik savaşların yılıdır. Biyolojik ajan ve patojenleri en iyi tanıyanlar veteriner hekimlerdir. Milli güvenlikte bu dala yeni yol açmalıyız. Veteriner fakülteleri, savunma sanayimizin bir parçası gibi yeniden yapılandırılmalı. Artık bir veteriner üniversitesi kurmalıyız.
m Bu olaylar ilk değil. 180 yıldır, ruam, şarbon, şap, brusella gibi bilinenlerin yanında, koronavirus dahil birçok hastalıkla savaşmaktayız. Viroloji anabilim dalı kürsüsü sadece veteriner fakültelerinde vardır. Vuhan’da korona araştırmasını yapan bir veteriner enstitüsüydü. Artık biyolojik silah haline gelen hastalıklarla mücadele için hazır bekleyen bir eylem planı gerekiyor. Şimdi bunu hazırlama zamanı.
Paylaş