Paylaş
Tüm partilerin temsilcileri, bu konuda birden fazla yasa teklifi hazırlayıp TBMM Başkanlığı’na sundu. Ancak bu kısırdöngü, artık hayvanseverleri bıktırdı.
Son olarak TBMM’de kurulan ve oldukça kapsamlı rapor hazırlayan araştırma komisyonunun önerileri ortada. Üstelik komisyon tüm partilerin üyelerinin de onayladığı taslak yasa metni de hazırladı. Şimdi korona molasından çıkan TBMM’den beklenen, üzerinde mutabakat olan Hayvan Hakları Yasası’nı yasalaştırmak.
Araştırma komisyonunun AK Partili başkanı Mustafa Yel’in bu konuda aktif çalışma yürüttüğünü biliyoruz. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de herkesin korona salgınını konuştuğu günlerde, sadece bu konuyu içeren bir açıklama yaptı. Özel, son günlerde hayvanlara yönelik artan işkence, eziyet ve şiddet görüntülerine karşı Meclis’in harekete geçmesini istedi. Özel, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a “Hayvan Hakları Yasası’nın Ocak 2020’de Meclis’in ilk işi olacağı” sözlerini anımsatarak, yasanın bir an önce çıkarılmasını istedi.
Daha önceki taslaklarda yer aldığı gibi araştırma komisyonu raporundaki öneriler yasaya dönüştürülebilirse hayvana eziyet artık suç olacak. Hayvana eziyet, işkence ve tecavüz gibi suçlar, Türk Ceza Kanunu kapsamında cezalandırılacak. Sahip olduğu hayvanı sokağa atan ya da terk eden kişilere idari yaptırımlar gelecek. Kaçak avcılıkla etkin mücadele edilecek. Hayvan haklarına ilişkin eğitim müfredata eklenecek. Kuşların enerji nakil hatlarına çarparak ölmesinin engellenmesi için gerekli önlemler alınacak. Hayvanlı sirkler kapatılacak, yunus parkları iki sene içinde kaldırılacak. Petshop’larla ilgili düzenlemeler yapılacak.
Sadece siyasi parti temsilcileri değil, hayvanseverler de son bir kez TBMM’ye çağrıda bulundular. Hayvanseverler, son dönemde artan hayvana şiddet olayları nedeniyle Meclis’ten hayvan haklarına yönelik yeni yasal düzenleme yapılması için kampanya başlattı. “Meclis’e çağrı” etiketi ile sosyal medyadan paylaşım yaptılar.
Herkesin hemfikir olduğu bu yasa düzenlemesinin bütçe konusuna takılıp kaldığı konuşuluyor kulislerde. Özellikle belediyeler, hayvan barınakları ve yasanın getireceği sorumluluklara ayıracak bütçeleri olmadığını savunuyor. Sorumluğun büyük bölümünü üstlenecek olan Çevre Bakanlığı’nın da neyi ne kadar üstleneceği ayrı bir tartışma konusu.
Böylesine önemli bir konunun, küçük hesaplara takılıp kalmadan, bir an önce hayat geçirilmesi bekleniyor. Bir on yıl daha aynı lafları duymaya kimsenin tahammülü kalmadı.
KORONA SAHTEKÂRLARI
TOPLUMUN koronavirüs salgını nedeniyle değişen ihtiyaçları, hayatta akla gelmeyecek ürünleri satın almasına neden oldu. Herkes maskelerin kalitesi ve fiyatları konusunda fikir sahibi. Artık neredeyse evlere girmeyen limon kolonyası yeniden dönüş yaptı. Hijyen eldivenleri konusunda uzman olduk.
Tabii yüksek talebin sahtekârları da çıktı. Aslında amacına hizmet etmeyen, kötü malzemeden, koruyuculuk özelliği olmayan ürünler piyasada dolanmaya başladı. Bunlarla ilgili şikâyetler artınca da CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, korona salgını döneminde sahte temizlik ve sağlık ürünleri üretip satanların “nitelikli dolandırıcılık” kapsamına sokularak, ağır ceza almaları için yasa teklifi verdi. Şahin, sahte maske, dezenfektan ve kolonya gibi ürünleri piyasaya sürenlere 5-15 yıl arasında hapis cezası verilmesini istiyor. Yasa teklifinin gerekçesinde de bunun nedenleri aktarılıyor.
“Birtakım fırsatçılar bu ürünlerin sahtelerini yapmaya başlamış ve piyasaya sürmüşlerdir. Toplum sağlığının ciddi anlamda tehdit altında olduğu bu günlerde, sağlıklı kalmak ve virüse enfekte olmak istemeyen vatandaşlarımızın duyguları kolayca istismar edilebilecektir. İnternet, sosyal medya ve telefon vasıtalarıyla piyasaya sürülen sahte sağlık malzemeleri ve diğer sahte ürünlerden dolayı defalarca dolandırıcıların kurbanı olan milletimizin sahip olduğu duygulardan yararlanma kurnazlığını gösterenlerin, hapis cezalarıyla cezalandırılmaları en doğru çözüm yöntemi olacaktır. Bu zamana kadar vatandaşlarımızın defalarca dolandırıcı kurbanı olmaları ise Türk Ceza Kanunu’nda failleri caydırıcı düzenlemelerin bulunmadığının ispatıdır.”
Tarım Bakanlığı’nın sahte gıda üretenlere hapis cezası verilmesine ilişkin bir çalışması yakında Meclis’e gelecek. Ancak bahsettiğimiz ürünler, Ticaret Bakanlığı’nın denetim alanında. Hem denetimlerin arttırılması, hem de caydırıcılıkla ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğine göre, belki bu yasa teklifinden yararlanılır. Zira yeni normal günlerde de maske, eldiven ve dezenfektanlar, hayatın bir parçası olmaya devam edecek.
Paylaş