Oyuncu ve komedyenle ulaşılamayan bir kitle var...

Aşı karşıtlığı ve duyarsızlığı konusunda yapılan araştırmalar, bıçak sırtı bir noktada olduğumuzu gösterdi.

Haberin Devamı

Aşı kapsamı dışında olan yüzde 10 hariç tutulursa, toplum yüzde 5 aşı karşıtı, yüzde 45 aşıya inananlar, yüzde 40 aşı duyarsızlarından oluşuyor. Burası çok önemli. Çünkü, aşı duyarsızlığı bir süreden beri aşı karşıtlığına evrilmeye başladı.

Uzmanlar, bu yüzde 40’lık kitlenin iyi okunması gerektiğini söylüyor. Bu toplulukta, Doğu ve Güneydoğu bölgesi insanları ile aşırı muhafazakâr çoğunlukta. “Çip takıyorlar, kısırlaştırıyorlar” gibi akla ziyan iddiaların yanı sıra, yaşadıkları bölgelerde “bilgisiz yönlendiricilerin” etkisinde kalıyorlar.

Şimdi, bu kitleye ulaşmak için kullanılması gereken argümanlar tartışılıyor. Örneğin aşı kampanyasında kullanılan, yazar, çizer, oyuncu ve komedyenlerin aşıya direnç gösteren bu toplulukta karşılığı olmadığı belirtiliyor. Yani Şener Şen ve Cem Yılmaz gibi değerli oyuncu ve komedyenlerinin yardımıyla, eğitim düzeyi düşük bu kişilere ulaşılamayacağı öne sürülüyor.

Haberin Devamı

Bu kişilere ancak yerel kimliklerle veya onların dilinden konuşan isimlerle ulaşılabileceği anlatılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ‘mele’ diye adlandırılan din adamlarının kullanılması gibi, o bölgenin sözü dinlenen, sevilen isimlerinden yardım alınması gerektiği dile getiriliyor.

Bütün bunlar için geç kalınmış gibi görense de zararın neresinden dönülürse kardır. Şimdi farklı bir yaklaşımla, kışın kapalı mekanlara girilene kadar aşı olmayanların sayısı azaltılabilir. Ondan sonrası, aşı olanların lehine pozitif ayrımcılık yapmaktır. Aşı olmayana da ‘sınırlandırılmış hayatı’ kabul etmek düşer.

CAN YAKAN YANGIN HİKÂYELERİ

ORMAN
yangınlarıyla mücadelede sessiz sedasız çalışan uzman kadronun anlattıkları, olayın boyutunu görmek açısından çok önemli. 35 yılını ormanla iç içe geçiren uzman isimlerin bakanlara verdikleri bilgiler dikkat çekici. Öncelikle şunu belirtelim, temmuz ve ağustos aylarında öngörülen sıcaklık ve düşük nem nedeniyle, güçlü orman yangınlarının beklendiği de önceden bildiriliyor.

Son toplantılarda verilen bilgiye göre, nem oranı o kadar düşük ki, 10’un altına düşmesi ormancılar açısından felaket olarak nitelendiriliyor. Bir kozalak patlaması, yanan bir hayvanın can havliyle yer değiştirmesi, yangının 2 kilometre öteye taşınmasına neden olabiliyor. Bazen helikopterlerin hava akımı bile yangını taşıyabiliyor. Müdahale edilemediği için Rusya’da iki aydan beri yanan ormanlar olduğu ve kendi kendine sönmesi için bıraktığı da aktarılıyor.

Haberin Devamı

Bu bilgiler, Cumhurbaşkanı’na da aktarılıyor. İlgili bakanlarla sürekli telefon görüşmeleri yapılıyor. Hasar tespiti, vergi-sigorta ertelemeleri, evlerin yeniden yapılması, tarım ve hayvancılık zararlarının tam bedelle karşılanması gibi konularda kararlar alanıyor. Doğaya uygun evler yapılması, esnafa verilecek destek konusunda hızlı davranılması gibi talimatlar veriliyor. Sonuçta her afette yapılan standart kararlar hayata geçiriliyor. Geriye, orman yangınları konusunda aylar önceki uyarılar için ne yapıldığının hesabının sorulması kalıyor.

Yazarın Tüm Yazıları