Mesut Yılmaz’a veda! Hüzün ve acıya yenildi

Mesut Yılmaz’ın genellikle mesafeli ve soğuk görünüşünün ardında, dost masalarında ne kadar esprili olduğunu bilmeyen yoktu.

Haberin Devamı

Gazetecilik hayatımın en önemli dönemi olan ‘siyaset muhabirliğine’ başladığımda, ANAP iktidardaydı ve parti kongresiyle Mesut Yılmaz genel başkanlık görevini almak üzereydi. Şimdikinden farklı olarak, tüm seyahatlerde, partideki tüm toplantılarda, genel başkanlarla, başbakanlarla zaman geçiren gazetecilerdik. Öyle ki seçim otobüsünün önünde Mesut Yılmaz ve Berna Yılmaz oturur, arkada bizler sıralanırdık.

Yılmaz, dünya siyaseti konusunda uzman, demokrat, uzlaşmacı, güçlü diplomasi yeteneği olan, analiz yeteneği yüksek bir siyaset adamıydı. Yılmaz’ın genellikle mesafeli ve soğuk görünüşünün ardında, dost masalarında ne kadar esprili olduğunu bilmeyen yoktu. Biz gazetecilerle sohbetlerinde de müthiş espriler yapıp, özellikle genel başkan yardımcısı Şadan Tuzcu’yu kızdırmaya bayılırdı.

Haberin Devamı

ANAP’taki sıkıntıları, krizleri, kendisine yönelik eleştirileri yazdığımızda son derece makul karşılar, espriler ve küçük dokundurmalarla güler geçerdi.

Hürriyet’e davet edildiğimde, dönemin Ankara temsilcisi Sedat Ergin’e “Ateş gibi bir gazeteci almışsın” dediğini duyduğumda, bu hayatımın en kıymetli ödüllerinden biri oldu.

Eşi Berna Yılmaz’ın insan ilişkilerindeki maharetini bilmeyen yoktur. Büyük oğlu Yavuz’un vefatından sonra torunlarının sevgisine sarıldı. Ancak maalesef, hüzün ve acıya yenildi. Yılmaz’a veda ederken, ailesine başsağlığı diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları