Paylaş
Karadeniz illerinin vaka artışında liste başı olmaları, bu da yetmiyormuş gibi, mutasyonlu virüs açısından Samsun’un başı çekmesi, tez konusu olacak hale geldi.
Öğrendik ki Karadeniz bölgesinin durumu, bilim insanlarının kendi aralarında yaptıkları sohbetlerin de temel konusu olmuş. Karadeniz’de bir türlü gerilemeyen vakaları “Laz inadına” bağlayanlar olduğu gibi, durumu kışın çok bunalan, kanı delişmen Karadenizlerin başkaldırısına bağlayanlar bile var.
Bu sohbetlerde, tam bilimsel olmasa bile bize ilginç gelen değerlendirmeleri size aktarmak istiyoruz. Son birkaç hafta içerisinde Karadeniz’de hava sıcaklığının 20 derecelerin üstüne çıkması, baş sorumlu ilan edilmiş. Hatta aynı dönemde, bölgedeki hareketlilik telefon sinyallerinden izleniyor ve Karadeniz kıpır kıpır, kimse yerinde durmuyor. Aynı dönemde, Kars ve Erzurum izleniyor, eksi 20 derece soğuklarda hareket neredeyse sıfır.
Başka bir değerlendirme başta Trabzonspor maçları olmak üzere, futbol üzerinden yapılıyor. Özellikle Trabzonspor’un son haftalardaki başarısının bir araya gelmeleri arttırdığı yorumu yapılıyor. 800 bin Trabzonlunun en az 450 bininin maçları seyrettiği, maçın izlendiği mekânlarda en az 10 kişinin bir araya toplandığı anlatılıyor. Tabii, değerlendirmelerde salon toplantıları ve parti kongrelerinin pandemiye etkisinin konuşulduğunu da biliyoruz. Güzel hava, kuralsızlık, inatçı Lazlar ve futbol aşkı. Alın size, Karadeniz’de vaka analizi!
PANDEMİNİN GÖZDELERİ: ZENCEFİL VE ZERDEÇAL
PANDEMİ süreci, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli etkisi olan doğal yöntemleri ön plana çıkarınca, zencefil-zerdeçal gibi hayatımıza sonradan giren baharatlar da gözde oldu. İthalatına küçük bir servet ödediğimiz bu ve benzeri baharatların, aslında Türkiye’de üretilebileceğini ayrıca bizdeki bu zenginliği pazarlama sorunu yaşadığımızı da bu arada öğrendik.
Umut Erdem’in aktardığına göre, TBMM Tıbbi ve Aromatik Bitkileri Araştırma Komisyonu aylarca buna kafa yordu. İşte Türkiye’nin kullanamadığı dev potansiyelin durumu:
Türkiye, 4 bin bitki türü ile endemik bitki çeşitliliğinde dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Bu rakam Avrupa ülkelerinin tamamından fazla. Stratejik öneme sahip, ticarileşmiş tıbbi ve aromatik bitkilerin çoğu bizim coğrafyamızda yetişiyor. Ülkemizde doğadan toplanarak iç ve dış ticareti yapılan 347 tür bulunuyor. Bunların ancak yüzde 30’unun dış ticareti yapılıyor. Bu nedenle, 117 milyar dolarlık pazarın sadece 600 milyon dolarlık bölümünde varız. Defne, kekik, biberiye, mavi yemiş, ladin, yabani iğde, geven, gül yağı, delice cinsi zeytin, dağ yağı gibi bitkilerin toplanıp, pazarlanması sorunumuz var.
Pandeminin kurtarıcısı, füzyon yemeklerinin vazgeçilmezi zencefil ve zerdeçala gelince... İşte bunları da Türkiye’de üretme olanağı bulunuyor. Karabiberle birlikte, Vietnam ve Brezilya gibi ülkelerden gelen bu baharatları üretmeye uygun bir doğamız var.
Öncelikle zengin endemik altyapımızı, yani doğayı koruyup ticari ürüne dönüştürebiliriz.
Sonra milyonlarca lira vererek, ithal ettiğimiz ürünleri yetiştirebiliriz.
İşte “baharat komisyonunun” raporu özetle bunu anlatıyor.
Paylaş