Kabine loto ve Erdal İnönü

Siyaset gazeteciliğinde, ‘kabine değişikliği’ni yapılmadan birkaç gün önce yazmış olmak, önemli bir başarıdır. Üstelik değiştirilecek bakanları ve yerine gelecek isimleri de bildiyseniz, kulis gazeteciliği adına büyük iştir. Ancak son aylarda, bu konuda yapılan tüm haberler ve yorumlar boş çıktı.

Haberin Devamı

Şimdi kulislerdeki yeni versiyon iddiaları aktaralım size. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2’nci yıl değerlendirme toplantısında, “Kabinede ve üst düzey bürokraside, yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz” sözlerini işaret olarak görenler var.

Senaryoyu geliştirip, TBMM’nin bu ay sonuna kadar çalıştırılmasını, “atanacak yeni bakanların yemin etmesinin beklenmesine” bağlayanlar bile oldu. Kulislerde, “Anayasa gereği Cumhurbaşkanı tarafından atanan bakanlar, TBMM’de ant içiyor. Cumhurbaşkanı önümüzdeki hafta listeyi açıklayacak. Aslında Meclis’in bu kadar açık kalmasını gerektirecek bir düzenleme yok. Cumhurbaşkanı, kabine değişikliği planladığı için çalışmalar yemin için uzatıldı” diyenler bulunuyor.

Haberin Devamı

ARKADAŞLARDA NE HAYAL GÜCÜ VAR

Parti yöneticileri ise bu iddialara, “Ya arkadaş, yeni bakanlar yemin edecek olsa Meclis’i bir saatte toplarız. Açık tutmaya ne gerek var? Bizim arkadaşlarda da ne hayal gücü var” diye takılıyorlar. Yani sonuçta, kabine değişikliğinin her türlü versiyonu yazıldı. Hatta Cumhurbaşkanı’nın bayramda Marmaris’e giderek kabine çalışacağını iddia edenler de var. Her iddia, önemli siyaset adamı Erdal İnönü’nün sözlerini akla getiriyor. İnönü, gazetecilerle sohbetinde, “Önce tüm ihtimalleri yazıyorsunuz, sonra da biri çıkınca ‘Ben bildim’ diyorsunuz” diye takılırdı. Bizdeki durum da bu.

AVCILIK ARTIK ÖVÜNÇ KAYNAĞI DEĞİL

COVID-19 pandemisi bir yandan insanlığa büyük acılar yaşatırken, diğer yandan doğa ve çevre açısından dünyayı, yeni bir uyanışa zorluyor. Bunun yansımalarını son günlerde özellikle avcılık alanındaki gelişmelerde gördük. Bu konudaki duyarlılık, gerçekten mutluluk verici. Bunlardan ilki, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda yaşandı. Türkiye’de avcılık alanını düzenleyen Merkez Av Komisyonu, doğayı koruyan sivil toplum kuruluşları ve çevreci uzmanların katılımıyla genişletildi. Avcıların yoğun itirazları bu kararı etkilemedi.

Bülent Sarıoğlu’nun bildirdiğine göre, yabancı misyon temsilcilerine Türkiye’de geçmişten beri “ücretsiz avlanma” hakkı tanınarak bir “jest” yapıldığı ortaya çıktı. Bakanlık yetkilileri, “sadece devlet misafirleri için ve mütekabiliyet (karşılıklılık) esasına dayalı” dese de eleştirilerden kurtulamıyorlar. Bu düzenlemenin akıbeti, Meclis Genel Kurulu’nda netleşecek.

Haberin Devamı

AV TURİZMİ YARGIYA

Bu gelişme, zincirleme sonuç doğurdu. Doğaseverler önemli birkaç kazanım elde etti. Eskişehir’de 18 kızıl geyiğin avlanması için ihale açıldığı duyulunca, sosyal medyada tepkiler çığ oldu. Sanatçılar, bilim insanları ve siyasetçilerin de katkısıyla Twitter’da “Avcılıkspordeğilcinayettir” hashtag’i bir anda yükseldi. Konu, Meclis gündemine geldi. Milletvekilleri ihalenin iptalini istedi. 8 geyiğin canıyla devletin elde edeceği kazanç 513 bin liraydı ve mahkeme, Hayvanları Koruma Derneği’nin başvurusuyla ihaleyi durdurdu.

Şimdi, Salda İçin Türkiye Grubu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “av turizmi” için açtığı tüm ihaleleri yargıya taşıyor. Doğaseverler buradan gelecek haberle Türkiye’de avcılık yaklaşımını değiştirmeyi umut ediyor. Ama sonuç ne olursa olsun, artık, avcılığın övünç kaynağı olmadığı günler yaşanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları