Paylaş
Hacer Boyacıoğlu’nun aktardığına göre, her şeyin içine konulduğu bu nedenle de adına ‘torba’ denilen düzenlemeler, hem muhalefet hem de iktidar milletvekilleri tarafından sevilmez. Çok karmaşık olmaları, bütüncül olmayan içeriği ve aralara sokulan sıkıntılı maddeler nedeniyle tepki çeker. Bu kez öyle olmadı. Teklif, bütünlük arz etmesi, sunumda geniş bir analiz yapılması açısından takdir edildi.
Mehmet Bekaroğlu (CHP): Hepimizin destekleyeceği hatta ‘Niye daha evvel yapılmamıştı?’ diyeceği bir kanun teklifiyle gelindi, tebrik ediyorum.
Akif Hamzaçebi (CHP): Gelir İdaresine bu etki analizi raporu ve maddelerin gerekçeleri için çok teşekkür ediyorum, çok güzel olmuş.
Erhan Usta (İYİ Parti): Teklifin hepsinin vergiyle ilgili olması son derece takdire şayan. Derli toplu bir kanun teklifi olmuş.
Necdet İpekyüz (HDP): Teklif sahibi Uğur Aydemir’e teşekkür ediyorum. Uzun zamandır ilk kez böyle oluyor.
Teklif, düzgün yasama ve uzlaşma kültürüne iyi bir örnek oldu.
BİR NEŞTER DE YERELE
Verimsiz kooperatifçilik anlayışını ortadan kaldırmak ve bu kurumların ‘saltanat mekânına’ dönüşmesini önlemek için hazırlanan teklif, Meclis’in gündemine geldi. Avrupa tipi kooperatifçilik anlayışını savunanlar, yeni yasa teklifinin yetersiz kalacağını dile getiriyor.
Yasa hazırlanırken yapılan toplantılarda çarpıcı sorunların aktarıldığını öğrendik. Örneğin, her teşviki alanın 5 kişiyle kooperatif kurduğu, pazarlama ve uzmanlaşma imkânı olmayan bu kooperatiflerin, bir yıl sonra kapandığı anlatılıyor. Ayrıca, aynı ilçede kurulan küçük küçük kooperatiflerin güç bölünmesine neden olduğu, bir süre sonra bunların ‘A partisinin, B partisinin desteklediği kooperatif’ diye siyasallaştığı dile getiriliyor.
Eski ve köklü kooperatiflerde ise bir nevi saltanat ve tekelleşmenin yaşadığı aktarılıyor. Rekabete açık olmayan, o bölgedeki yeni kooperatiflere yaşam hakkı tanımayan adeta babadan-oğula geçen kooperatif yönetimi anlayışına ilişkin pek çok örnek dile getiriliyor.
Toplantılarda konuşulanları duyunca, bu alanda ciddi sorunlar yaşandığını gördük. Şimdi, ‘ciddi denetim, sertifikalı profesyonel yönetim, şirketlere verilen haklara sahip yeni tip kooperatifcilik’ planları yapılıyor. Bakalım, hayaller gerçek olacak mı?
KARA MİZAH GİBİ İSİMLER
Toplumda ismiyle espri konusu olup, bir kerede ismini ve soyismini anlatamayan o kadar çok insan var ki. Artık onların acısına son veriliyor! Bir süre önce başlayan mahkeme kararı aranmaksızın isim ve soyisim değiştirme olanağı, bu kez e-Devlet’e taşındı.
“Kayakız veya Maşallah” diye isim, “Tavasapı, Pilav, Dünyadagülmez, Dönekoğlu, Salakoğlu, Yalak, Dönek, Dümbelek, Fırıldak” diye soyismi olanlara kolaylık geldi. Hele bir de ikisi bir araya gelince işkenceye dönüşenler var, ‘Şehriye Pilav, Yazı Tura” gibi.
Mahkeme kararı olmaksızın, bürokratik işlemlerle uğraşmadan isim ve soyisim değişikliğinden yararlananların sayısı 2017’den bu yana 500 bine ulaştı. Sadece toplumda utandıran değil, tamamen yanlış yazımdan kaynaklanan isimler de düzeltiliyor. Örneğin, ‘Oğuz yerini Uğuz, Fridevs yerine Firdes’ gibi memurun hayal gücüne kalmış, yanlış yazımlar da kısa bir işlemle düzeltiliyor.
Geçen hafta İçişleri Bakanlığı’nın yeni duyurusuyla, bu hizmetin e-Devlet üzerinden daha hızlı yapılmasına olanak tanındı. Ad ve soyadı değişikliğinde ilk sıraları İstanbul, Ankara ve İzmir aldı doğal olarak.
2022 yılı sonuna kadar hızlı şekilde, sizin için eziyete dönüşen isimlerden kurtulabilirsiniz.
Tek tuhaflık, bunun süreli olması. Niye her zaman yapılamasın?
Paylaş