Paylaş
Halkımız, ayda mangal yapıp rakı içme hayali kurarak, bu heyecana kendince katkı sağladı ama işin aslı pek öyle değil. En az 10 yıllık bir çalışmanın gerektiği açıklandığında, herkesin ayakları yere bastı.
Ancak 10 yıl dediğiniz çabuk geçer. Türkiye Uzay Ajansı’nın da doğal olarak bu sürece hazırlanması gerekecek. Bu nedenle, kurumun Resmi Gazete’deki eleman alım ilanı herkesi heyecanlandırdı. Ancak bunun, uzay çalışmalarında yer alacaklarla ilgili olmadığı kısa sürede görüldü. Her sabah Resmi Gazete’ye mutlaka göz atan gazetecilerin “astronot adayı ilanı” görme hayali suya düştü.
Anlaşılan kurum, üzerinde biriken yılların tozunu atma ihtiyacı hissetmiş ki, en az lise mezunu ve vardiyalı çalışmaya uygun 4 temizlikçi almaya karar vermiş! İlanda 4 temizlik işçisinin kura ve mülakat yöntemiyle alınacağı duyuruldu. En az lise ve dengi okul mezunu, vardiyalı çalışmaya uygun, erkek adaylar için askerliğini yapmış, muaf veya tecilli olması gerekiyor. Uzay Ajansı, yine kura ve mülakat yöntemiyle 2 tane de kadrolu garson alacak. Adayların, otelcilik ve turizm meslek liseleri ile mesleki ve teknik liselerin yiyecek ve içecek bölümlerinin servis dalından mezun olmaları şartı bulunuyor.
Türkiye, 10 maddelik Milli Uzay Programı’nı ilan ederken, bilimsel çalışmalar yapmak üzere uzaya gidebilecek yetkinlik ve becerilere sahip 3 aday belirleyip, eğitimin ardından Ay’a gönderecek. Türkiye Uzay Ajansı belli ki, astronot aday seçiminden önce kendi bahçesini süpürüyor.
Şöyle güzel demli çay yapıp servis edecek elemanlara ihtiyaç var!
Önce altyapı sonra uzay.
VATANDAŞI İDAREYE KARŞI KORUMAK
Yargı reform paketinde yer alması olası başlıklar, her gün yazılıp çiziliyor. Adalet Bakanlığı’nın İnsan Hakları Eylem Planı’ndan yola çıkılarak hazırlanacak bu paket, daha dar kapsamlı olacak. Bu toplantılarda vatandaşın idareye karşı korunması anlamına gelen iki madde tartışılıyor ki, bizce oldukça önemli.
Edindiğimiz bilgiye göre, bu iki başlık, vatandaşın yıllardan beri mağdur edilmesi, hatta mafyavari yapıların elinde oyuncak olmasını önleyecek. Bunlardan biri, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklik olacak. Vatandaşın bakanlıklar, belediyeler ve her türlü idareye yönelik işlemleri dava konusu olabilecek işlem ve eylemlerindeki 60 günlük bekleme süresi, 30 güne indirilecek. Yani, bu sürenin vatandaşın aleyhine olduğuna karar verildi. İdare, vatandaşın şikâyetine çözüm üretmiyorsa, mahkemede gidip hakkını aramak için iki ay beklemeyecek.
Diğeri ise icra mallarının satışına ilişkin olacak. İcra satışlarına yeni düzen getirilecek. İcrada satılacak taşınır-taşınmaz malların açık arttırmada değerinin çok altında satılması önlenecek. Kişiler, isterlerse kendi mallarını satacağı kişileri kendisi bulabilecek. Böylece icraya düşen malların piyasa değerinin altında satılması önlenecek. Açık arttırmalarda, mafyavari grupların anlaşarak, malları değerinin çok altında satın almasının önüne geçilecek.
Bu iki konu, kamu mekanizmasına karşı, vatandaşın korunması anlamına geliyor. Yani, senin hayatını kolaylaştırmak için kurulan bu büyük yapının, sana sorun yaratması önlenecek.
Büyük büyük laflar arasında, bu iki başlığın binlerce insan için çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Paylaş