Paylaş
Cumhurbaşkanlığı’nda bilim komisyonunun hazırladığı taslak metin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği siyasi komisyonda masaya yatırılmıştı. Öğrendik ki, siyasi komisyon hazırlanan taslak metnin neredeyse her maddesine yeni öneriler getirdi. Hatta Cumhurbaşkanı birden fazla önerinin ortaya atıldığı bazı maddeler için oylama yaptırdı. Metin, çoğunluğun önerisi doğrultusunda kaleme alınıyor.
Bu toplantılara ilişkin bir anekdot da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin. Ne bu sistem ne de bu sistem için gerekli 50 artı 1 oy zorunluluğu tartışıldı. Neredeyse taslak metinde tek dokunulmayan bölüm burası oldu. Sistemin adının “Başkanlık Sistemi” olarak değiştirildiğini saymazsanız.
Şimdi, bu seri toplantılarda önerilerle değiştirilen bölümler üzerinde ince işçilik yapılıyor. Kırmızı kalemle işaretlenmiş birçok madde yeniden kaleme alınıyor. Sessizlik ondan kaynaklanıyor. Yeni Anayasa’ya, yeni maddeler monte ediliyor.
MAVİ BÜYÜME STRATEJİSİ
İklim krizi açısından büyük önem taşıyan Glasgow Zirvesi henüz unutulmadan, konuyu sıcak tutmakta fayda var. Çevre kirliliğinin önlenmesine sanayi kuruluşları ve fabrikalardan başlanması gerektiğini herkes biliyor. Özellikle kıyıları işgal eden bu tür yerler için çözüm aranması gerekecek. Ama bu kez kıyıdan değil, denizin dibinden söz edeceğiz. “Denizi dibini çalışmak” deyiminin ne anlama geldiğini biraz araştırınca “Mavi Deniz Stratejisi” çıktı karşımıza. Hem de oldukça ilginç bir çalışma olarak. TBMM İklim Değişikliği Komisyonu’na gelen bilim insanlarının sözlerine dikkat çekmekte fayda var: “Kıyı planlamasının yanı sıra, denizin dibini de değerlendirmemiz gerekiyor. Bunu yapan birçok ülke var. Farklı ülkelerde Mavi Büyüme Stratejileri gerçekleştiriliyor ve orada biyoçeşitlilik yaratılıyor. Denizin dibindeki bazı kaynaklar yeniden değerlendiriliyor. Özellikle biyoteknoloji alanında kullanılacak deniz ürünleri ekiliyor ve üzerinde çalışma yapılıyor. Türkiye’de de çalışmaların başlatılması gerekir.”
Denizden yararlanmak için önce onu korumak gerekiyor. Mavi Büyüme Stratejisi’nin anlamı biyolojik çeşitlilik. Önce yaşat, sonra yararlan.
OMBUDSMAN KİME DERT YANSIN
Vatandaşların kamu kurumlarıyla olan sorunlarını çözmek için arabuluculuk yapan ombudsmanlar dertli. TBMM’de geçen günlerde, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun hem bütçesi hem de komisyon raporları görüşüldü. Anlatılanlar gösterdi ki kararların kurumlar tarafından uygulanmaması ve başdenetçilerin atanmasıyla ilgili sorunlar yaşanıyor.
Kurumun Başkanı Şeref Malkoç, başdenetçi olarak görev yapan bazı arkadaşlarının, düz memur olarak farklı illere görevlendirilmesinden yakındı. Konuşan milletvekilleri de bazı kurumların KDK’nin kararlarını tanımadığını belirterek, “KDK’nin kararları, idarenin isterse uyacağı, isterse uymayacağı kararlar niteliğinde değildir. Keyfilik kabul edilemez” uyarısında bulundular.
Kurum yöneticilerin eski siyasiler olmasından tutun da kararlara müdahale edilmesine kadar bir çok konu masaya yatırıldı. Görüşmeler, son bir yılda KDK’ye başvuruların 20 binden 90 bine çıktığını da gösterdi. Bu durum muhalefet tarafından, vatandaşların kamu kurumlarından şikayetlerinin artması, iktidar tarafından kurumun sorunlara çözüm getirme kabiliyetinin yükselmesi şeklinde yorumlandı.
Beklentiler ve temenniler bir sonraki yıla kaldı.
Paylaş