Paylaş
Saray bahçeleri dışında kamusal nitelikteki en geniş peyzaj alanlarından birini oluşturuyor. 485 dekar alan üzerine kurulu Meclis bahçesi, fazla bilinmese de Türkiye’de peyzaj mimari dalında ilk kez düzenlenen yarışmayla tasarlanmıştı. 232 çeşit ağaç, ağaçcık, çalı ve onlarca çiçek türü yerleşkede kendine özgü flora oluşturmuş ve İç Anadolu’da yetişmeyen bitkiler bile burada yer bulmuştur. Dolayısıyla Meclis’te yapılan her inşaat tartışma konusu oldu. Her ne kadar doğanın korunduğu söylense de her müteahhitlik yeşilden bir parça götürdü. 6 yıl önce açılan milletvekili ofislerinin ağaçların konumuna göre tasarlandığı söylenmişti. Ancak bu, onlarca ağacın kesilmesine engel olmadı. Yeni binayla ana bina arasındaki tünel inşaatı da 50 yaşını geçmiş birkaç çınar ağacını götürdü. Eski ofisler yıkılırken çevresindeki ağaçlar da köklerinden söküldü. Ödüllü TBMM Camisi’nde minareyi simgeleyen 29 yaşındaki iki servi de bir sabah aniden kepçelerin hedefi oldu.
Neyse ki TBMM’nin son inşaatı çevrecileri üzmedi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, geçmişte Tabur Gazinosu’nun bulunduğu alana yaptırılan 100. Yıl Bahçe Lokantası’nı, pandemi döneminde sade bir törenle hizmete açtı. Kimse kurdele kesmedi. Bunun yerine Şentop, bahçeye bir ıhlamur ağacı dikti. Bu tavır aslında yapının mimari anlayışından kaynaklıydı. 671 kişilik lokantanın çevre duvarlarının cephelerinde traverten taş kullanılarak ana bina ile bütünlük sağlandı. Ayrıca teraslarda, kameriyelerde kullanılan ahşap malzemeyle doğayla uyumluluk gözetildi. Daha önemlisi, alandaki mevcut çınar, meşe, ıhlamur, iğde, mazı ve cevizden hiçbiri kesilmedi. Ayrıca morsalkım, kırmızı çınar, yapraklı akçaağaç, huş ağacı, söğüt, erguvan, tersdut, piramit, porsuk türlerinden 50 fidan dikildi. Böylece lokanta çevresindeki ağaç sayısı 368’e çıktı. Toplam 10 bin 800 adet bitki, çalı ve çiçek dikimi yapıldı. Yeni yapı; ortanca bahçesi, gül bahçesi, adaçayı, kekik, biberiye ve lavanta gibi aromatik türler ve küçük şelalesiyle adına uygun düştü. Meclis Başkanı’nın fesleğen ve çam fidesi armağan ettiği katılımcılar da “Demek ki böyle de inşaat yapılabiliyormuş” dedi.
OLAY BÜYÜDÜ KONU MECLİS’E GELDİ
Koronavirüs salgını nedeniyle art arda iptal edilen uçuşlar ve yağmur gibi yağan bilet iptalleri, hava yolları şirketlerinin son üç aydaki tek uğraşları oldu. Bilet iptalleri konusunda yaşanan karmaşa, vatandaşları hem mağdur etti hem de serseme çevirdi.
Zira uçak biletlerinin, açığa alınması, paranın iade edilmesi veya uçuş tarihinin değiştirilmesi gibi farklı işlemleri gerçekleştirmek isteyen vatandaşların, telefonda geçirdikleri sinir bozucu zaman bir tarafa, ucu açık öneriler nedeniyle de sıkıntı yaşandı. Şirketler, önce bilet iade ücretlerinin iki ay içerisinde müşterilerin hesaplarına yatırılacağını duyurdu. Ardından, bunun normal uçuşlar başladıktan sonraki iki ay içerisinde olduğu bilgisi verildi. Yani 60 gün beklemeyi göze alan vatandaşlar, bunun aylara yayılabileceğini öğrendiğinde virüs çarpmışa döndüler.
Bu karmaşanın yarattığı sıkıntı, Meclis’e kadar ulaştı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’na tüketicinin korunması için ne yapıldığı sorusunu yöneltti. Bakan Pekcan, en çok şikayet konusu olan biletlerin 2020’de kullanılma zorunluluğu olmadığını belirterek, “Uçuş yasağının devam ettiği dönemdeki uçuşlarda yolcunun onayı ile değişiklik ya da açığa alma hakkı verilmektedir. Şayet yolcu tarafından salgın dahil herhangi bir sebep ile açığa alınan biletin kullanılmaması durumunda ise yolcunun talebi üzerine seyahat edilecek güzergaha ilişkin uçuş yasağı kalktıktan iki ay sonra bedel iadesinin yapılacağı düzenlenmiştir” dedi.
“Uçuş yasağı kalktıktan sonraki iki ay içinde” sözü anahtar cümle oldu. İtiraz da bundan kaynaklandı. Vatandaşlar en yakın acentelere yönlendirildi. Şimdi mağdurlar, paket turlar dahil 10 bin 390 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine, bunun üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine giderek haklarını arayacak. Pandemi mağduriyetlerine çok basit bir örnek bu. Çözmek ise o kadar zor olmamalı.
Paylaş