YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç

Başkan Saraç, görevi alır almaz yeni odasına geldiğinde ilk röportajı da yaptık. Prof. Dr. Saraç, aslında uzun yıllardır YÖK’te. Bakanlar Kurulu tarafından atandığında en genç YÖK üyesiydi. Hem Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hem de Abdullah Gül zamanında çalıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da Başkanlık koltuğuna oturtuldu. Saraç, aslında bugüne kadar Çetinsaya hariç bütün YÖK Başkanları ile uyumlu çalıştı.

Siyasi ve ideolojik görüşleri farklı olsa da eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme’nin, akademik duruşu ve adil oluşuyla ilgili olumlu referans verdikleri bir isim. Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Prof. Dr. Teziç’i arayarak Saraç’ı sordum. O da Yekta Saraç için “Yekta Saraç, benim YÖK Başkanlığım sırasında Genel Kurul’da her zaman inanç ve ideolojik zemine kaymadan, akademik ölçülere bağlı olarak eleştirilerini yapardı. Görüşlerimiz pek çok noktada farklı olmasına rağmen onun bu yönünü hep takdir ederim. Kendisi bu konuda öteki arkadaşlara da öncülük etti. Ben de kendisinden çok şey öğrendim” dedi.

Saraç, hem Teziç hem de Yusuf Ziya Özcan’dan sık sık çok şey öğrendiğini dile getirirken bir önceki Başkanına da biraz kırgındı. Çetinsaya zamanında bazı yetkileri elinden alındı, pasifleştirilmeye çalışıldı, ama o çalışmaya devam etti. Zaten Çetinsaya da giderken duyduğuma göre devletin ritüelinde olan devir-teslim törenini yapmadığı gibi, kimseye de veda etmeden sessiz sedasız YÖK’ü terk etmiş.

Saraç, üniversitelerin sorunlarının farkında. Bunları yıllara yaymadan, kısa zamanda çözmeyi düşünüyor. Anladığım kadarıyla her sorun için elinde dosya ve zamanlama planı var. İlk önceliği hukuk ve tıp eğitiminin yanı sıra temel bilimler dediğimiz matematik, fizik, kimya bölümlerine yönelik düzenlemeler olacak.

Yeni Başkan, öğrencilerin istediği bölümde okumaları gerektiğini düşünüyor, ancak kontenjan politikasının da gözden geçirilmesi konusunda kararlı. Ayrıca özellikle vakıf üniversitelerine yönelik eleştirisi de var. Üniversitelerin ticarileştiğine yönelik eleştirileri dikkate alıp, bu konuda düzenlemeler yaparsa şaşırmamak gerekiyor. Başkanın çantasında olan diğer bir konu da Kalite Kurulu. İş çevreleri, öğrenci temsilcileri, uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan Kalite Kurulu’nu en kısa zamanda oluşturacak gibi.