Üç erkek, kızlar için ekranda

Türkiye'nin en ünlü lider üç erkeği kızlar için ekranlarda. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kızlar için ekranlara çıkıyor. Üç liderin her biri televizyonlarda kızların okutulması için ayrı ayrı mesaj verecek.

Haberin Devamı

Yaklaşık 2 ay boyunca yapılan hazırlıklar sonucunda profesyonel bir firma tarafından çekimi yapılan spot filmlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kız çocuklarının okutulması ve meslek sahibi yapılması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ailelerin sosyo ekonomik durumları ne olursa olsun kızlarını okutması, Bakan Ömer Dinçer ise kızların okutulmasının geleceğimiz açısından çok önemli olduğu mesajlarını verdi.

 Eğitimde kızlar

* 2011-2012 öğretim yılında ortaöğretimde bulunan 4 milyon 756 bin 286 öğrencinin 2 milyon 229 bin 730'unu kız öğrenciler oluşturuyor.

* 2011 yılında ilköğretim çağında olup da okula kayıt olmayan ya da devamsız durumda olan çocukların 56 bini kız, 34 bini erkek olmak üzere 90 bin çocuk bulunuyor.

* 2011 yılı TÜİK verilerine göre erkeklerin işgücüne katılım oranı yüzde 72,2, kadınların ise yüzde 29,5. Lise altı eğitimlilerde iş gücüne katılım oranı erkekler için yüzde 70,4, kadınlar için yüzde 25,9. Yükseköğretim mezunu kadın ve erkeklerin iş gücüne katılım oranlarına bakıldığında erkeklerde yüzde 85,5, kadınlarda yüzde 70,8.

Haberin Devamı

4+4+4 görüşülürken

TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nu izleyen Ankara'daki eğitim muhabiri arkadaşımız Esra Kaya meclisten hergün bir kulis veriyor. Uykusuz geceler bir yana 4+4+4 görüşülürken CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç 12 saatlik konuşma eylemi yaptı. CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner de ertesi gün komisyon toplantısına Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in katılmamasını protesto etmek için bir dakikalık konuşmama eylemini gerçekleştirdi. Komisyon toplantısında tartışmalar, meyve krizlerinin yanı sıra kavgalar yapılırken, toplantıların daha çok uzun süreceği anlaşılıyor. Bunları izlerken eğitimin geleceğini belirleyen Milli Eğitim Şuraları aklıma geldi. İşte bu şuraların birçoğuna katılarak ilköğretim alanında bazı uygulamaların olmasında büyük rol oynayan hocalardan birini aradım.

Okul olgunluğuna dikkat!

Prof. Dr. Ayla Oktay'a son günlerdeki gelişmeleri sordum. Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay, 80'li yıllarda ilkokula başlama yaşının 2 yıl boyunca 6'ya indiğini, ancak bu konuda çok sorun yaşandığını belirterek, 250 bin çocuğun bir anda kayıtlardan düştüğünü söyledi:

Haberin Devamı

"Hatırlanacak olursa Türkiye geçmişte de böyle bir uygulamayı kısa zamanda gerçekleştirmeyi denedi ve başarısız oldu. O dönemde 6 yaş uygulaması olarak adlandırılan uygulamada da aileler, okullar, öğretmenler ve çocuklar için hiçbir hazırlık yapılmadığı gibi, yeni ders programları da ancak ikinci yarıyıldan sonra hazırlanabildi. Sonuncunda pek çok aile çareyi çocuklarını okuldan almakta buldu. Bundan da en çok o yıl okula erken başlatılan çocuklar zarar gördü. Önümüzde böyle bir olumsuz örnek  varken  aynı uygulamayı yeniden gündeme getirmenin kime ne yarar sağlayacağının düşüldüğünü anlamak mümkün değil."

Eğitimdeki hataların telafisi mümkün değil

Haberin Devamı

Okul öncesi eğitimin zorunlu olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ayla Oktay,

"Eğitim sisteminde gerçekleştirilecek her değişikliğin kısa ve uzun vadede sistemde ne tür yansımalarının olacağını, ne tür değişikliklere sebep olabileceğini öngörebilmek çok önemli. Bunun yolu da yapılacak değişikliklerin olası sonuçlarını her yönden değerlendirebilmektir. Eğitimde yapılan uygulamaların bunlara tabi olan bireyler açısından sonradan geri alınması mümkün değildir. Siyasi iradenin toplumdan, uzmanlardan, çeşitli kurum ve kuruluşlardan gelecek önerileri dikkate alarak ortak çözüm üretme yönünde çaba sarf etmesi, ilerde ortaya çıkabilecek sorunları önlemek yolunda iyi bir adım olacaktır."

Yazarın Tüm Yazıları