Türk üniversiteleri yabancı öÄŸrencilerin peÅŸinde

Son 10 yılda eğitimde uluslararası bağlantılara ağırlık vermeye başladı. İlk olarak işe Amerika'da başladı. New York ve Washington'da, Kıbrıs'ta Uğur Dershaneleri'nin bir şubesini açtı. Efsane Fullbright burslarının kurucusunun eşi Harriet Fullbright'ın adını taşıyan bir dil okulu Washington'da eğitimini sürdürüyor, bunlara yenisini eklemek üzere. Bayan Fullbright'ın Türk oğlu gibi oldu. Berlin'de Bahçeşehir Üniversitesi'nin ofisini kurdu. Geçtiğimiz hafta Bakü'de Uğur Dershaneleri'nin bir şubesini açtı. Önümüzdeki aylarda Berlin'de bir lise, Çin ve Rusya'da dershanesinin birer şubesinin daha kurdelesini kesecek.

Üniversitelerin yurtdışı tanıtım bütçesinin yarısı devletten

Gözünü uluslararası pazardaki öğrencilere diken Yücel'e en büyük güç verenlerden biri de 21 Mart'ta Resmi Gazete'de çıkan yönetmelik. Bu yönetmeliğe göre Türk üniversiteleri yurtdışında tanıtım yapabilecek. Hatta tanıtım bütçelerinin yüzde 50'sini devlet karşılayacak. Enver Yücel, bunun liselerde de olması için girişimlerini başlatmış ve en üst düzeyde bunun onayını almış bile. Bu ne demek? Devlet üniversiteleri de dahil her üniversite yabancı öğrencilere kapısını aralamak için devletle birlikle harekete geçecek ve aldığı öğrencinin fiyatını kendisi belirleyecek. Bu en çok da devlet üniversitelerinin işine yarayacak. Birisi yıllık 15 bin TL isterken, diğeri 10 bin TL alabilecek. Yücel, Türk üniversite rektörlerinin bir CEO gibi dünyayı dolaşıp öğrenci toplaması gerektiği düşüncesinde. Türkiye'yi yabancı öğrencilerin çekim merkezi haline getirmek için diğer vakıf üniversiteleriyle görüşmelere başlamış bile. Ona göre Türk kültürünü dünyada tanıtmak için daha iyi diplomatik faaliyet olmaz. Bakü'deki dershane açılışında sohbet ettiğimiz Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yılmaz Esmer de, 13 yıllık üniversite olmalarına rağmen 2 yılda 30'dan fazla ülkede eğitim fuarına katıldıklarını açıklıyor. Esmer, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın ve bölgenin en iyi beyinlerini seçmek istediklerinin altını çizerek, "44 ayrı ülkeden öğrencimiz var. Uluslararası üniversite için uluslararası akademisyen ve öğrenci şart. Ayrıca gelen her öğrenci Türk kültürünü tanıyor ve ülkesine gittiğinde anlatıyor. Bu modelle Türkiye dünyanın dört bir yanına elçi göndercek. Bundan daha iyi diplomatik faaliyet olmaz" diyor.

***

TED ve Groupama'nın namus sözü

Eğitimde en başarılı öğrenci ile başarısız öğrenci arasındaki uçurum Türkiye'de çok fazla. Özellikle İstanbul gibi metropolde bu makas her geçen gün daha da artıyor. İşte bu farklılıkları kaldırma adına geçtiğimiz hafta Groupama, Türk Eğitim Derneği (TED) ve Milli Eğitim Bakanlığı güzel bir işbirliğine imza attı. "Başarı her yerde" sloganıyla ortaöğretim öğrencilerinin akademik başarı seviyelerini artırmak ve okullar arasındaki performans farklılıklarını gidermeyi amaçlayan bir model oluşturdular. TED'de kendi eğitim modelini pek de başarılı olmayan iki devlet okulunda uygulamaya koyacak, finansı Groupama sağlayacak. 1.5 yıl sonra iki okulun eğitim seviyesi TED Okullarınının seviyesine yükseltilecek. Bunun için üç kurum ortaklaşa Yürütme Kurulu oluşturdu ve herkes bu projeyi "namusu" olarak algılayıp sahiplendi. Sistem başarılı olursa tüm Türkiye'ye yaygınlaşacak.

Ä°stanbul'dan iki okulda uygulanacak

Projenin ilk aÅŸamasında Ä°stanbul Ä°l Milli EÄŸitim Müdürlüğü tarafından baÅŸarı düzeyi düşük iki okul pilot olarak seçildi. Bu okulların öğretmen açığı bulunmuyor. Öğrenci ve aileler sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel olarak benzer özelliklere sahip. Öğrencilerin baÅŸarı düzeyleri düşük ve kendi aralarında büyük farklılık gösteriyor. Bu okulların önce durum tespiti yapılacak. Daha sonra TED yöneticileri bu okula gelerek model oluÅŸturacak. Yani aynı yönetim, öğrenci ve veliyle sadece yaklaşım deÄŸiÅŸtirilerek akademik baÅŸarı arttırılacak. EÄŸitimdeki farklılıkları kaldırma adına bu önemli proje herkesi heyecanlandırdı.Â

Fiziki şart değişmeden, içeriği iyileştireceğiz

Muammer Yıldız (İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü): En iyi öğrenciler de, kötüler de İstanbul'da çıkıyor. Ancak, kitlesel sıralamada aynı iyiler karşımıza çıkmıyor. Büyük bir öğrenci grubu var. İyi okullara rağmen genel sıralamada gerilerde kalabiliyoruz. En iyi ile kötü arasındaki mesafe fazla. Yaklaşım sisteme yönelik olacak. Burada başarılı olursak bunu yaygınlaştıracağız. Fiziki şartlar değişmeden, içeriğe destek verilecek. Bu okulları daha ileriye götüreceğiz.

Türkiye'de farklar azalacak

Yılmaz Yıldız (Groupama CEO'su): Öğrenci ve okullar arasındaki akademik baÅŸarı farkları ne yazık ki sadece okul hayatıyla sınırlı kalmıyor. Öğrenciler hayata atıldıklarında da devam ediyor. Biz bu projeyle Türkiye'de fırsat eÅŸitliÄŸine ve sosyo ekonomik farkların azaltılmasına yönelik önemli bir katkı saÄŸlayacağına inanıyoruz. Bilim eÅŸitsizliÄŸini ortadan kaldırmak istiyoruz. Önce öğrencilerin eksiklerini tespit edip, sonra eÄŸitim materyali ve diÄŸer destekleri vereceÄŸiz. Finansal destek dışında veli, öğrenci ve öğretmenle zaman ayırıp katkıda bulunmak istiyoruz.  Â

Başarısız öğretmen, öğrenci yok, sistem var

Selçuk Pehlivanoğlu (TED Genel Başkanı): Hepimiz daha iyi koşulları çocuklara bırakmak istiyoruz. Eğitimde sosyal adalet sağlanmalı. Sistemi düzeltmek için öğretmenlere gerekli önemi ve motivasyonu vermeliyiz. Herşeyi devletten beklememeliyiz. İstanbul, Türkiye için modelleme yapılacak en önemli yerlerden biri. İddia ediyoruz bu modelle 1.5 yılda 2 okulda da öğrencileri belli kademeye getireceğiz. Başarısız öğrenci, öğretmen yok, sistem var. Artık bina yerine içeriğe dikkat etmeliyiz.