Paylaş
Teknoloji devi ülkede tabletten çok kâğıt, kalem tercih ediliyor. İlkokul, orta ve lise öğrencileri kendileri, anaokulunda ise öğretmen ve aileleri sınıflarını temizliyor. Okullarda temizlik işlerini yapan görevli yok. Devamsızlığın yok denecek kadar az olduğu ülkede, öğretmenlerin bilgi ve becerileri 10 yılda bir ölçülüyor. Öğrenciler okula terlikle giriyor ve birçok okulda forma mecburi. Bilgiden önce görgü kurallarının öğretildiği, çocuklara doğaya, insanlara ve hayvanlara iyi davranma erdeminin aktarıldığı Japon eğitim sisteminde sabır, öz denetim ve adil olma gibi değerler kazandırılıyor. Yaklaşık iki ay önce gittiğim Tokyo’da okullarda yaptığım gözlemlerimi paylaşmak istedim.
OKUL TEMİZLİĞİ ÖĞRENCİLERDE
Okulların neredeyse tamamında temizlik görevlisi yok. Öğrenciler kendi sınıfını hatta tuvaletleri temizlemek zorunda. Her okulda öğle yemeği sonrası ve çıkışta gruplara ayrılan öğrenciler dönüşümlü olarak temizliği üstleniyor. Okulun koridorlarında yer alan temizlik ekipmanları ile sırası gelen öğrenciler işe başlıyor. Büyük öğrenciler küçüklere yardım ederek dayanışmayı öğretiyor. Çocukları kamusal alanları temiz tutup, ekip çalışması bilincini aşılayan ve kendi alanlarını temiz tutmayı öğreten bu uygulama hiçbir yönetmelikte yer almıyor, gelenek olarak sürdürülüyor. Özellikle küçük sınıflarda öğrencileri motive etmek için öğretmenler temizliğe katılıyor. Anasınıflarında ise sırayla veli ve öğretmenler temizliğe öncülük ediyor.
SINIFLARDA KARATAHTA
Her ne kadar teknoloji devi olarak bilinse de ülkede sınıfların birçoğunda tablet ve akıllı tahta pek fazla yok. Ağırlıklı karatahta kullanılıyor, tabletli eğitime pek de rastlanmıyor. Kodlamayı ders programının içinde öğreniyorlar. Teknoloji liselerinde ve üstünler okulunda teknoloji daha fazla yer alıyor.
Sınıflar ağırlıklı 40 kişilik. Üniversitede amfiler çok büyük, bu nedenle dersliğin hemen her yerinde dev ekranlar kullanılıyor. Öğretim üyeleri de seslerini duyurmak için öğrencilere genellikle mikrofonla sesleniyor.
AYRIŞTIRMA ÇÖP KUTULARI
Her sınıfta ve koridorda çöpleri ayrıştıran kutular yer alıyor. Küçük yaştan itibaren öğrenciler bu kültürle yetişiyor. Kâğıt, plastik ve diğer maddeleri ayrıştıran bu kutular hem sınıflarda hem koridorlarda hatta sokaklarda var.
GRİP BULAŞTIRMAK ÇOK AYIP
Japonya’da en ayıp sayılan şeylerden biri de çöpleri yere atma ve hastalandığında virüsleri başkasına bulaştırma. Bu nedenle sokaklarda maskeli insanlar görürseniz şaşırmayın. O maskeler hastalandığında başkasına virüs bulaştırmamak için. Ufak bir öksürme aksırmada eğer maske takmazsanız ayıplanıyor, dışlanıyorsunuz. Aynı şekilde çöpleri yere attığınızda hatta sigara külünü bıraktığınızda en kötü şeylerden birini yapmış sayılırsınız.
YEMEKLER ÜCRETSİZ
Ülkede okullarda öğlen yemekleri sınıfta yeniyor ve ücretsiz veriliyor. Öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için standart bir menü sunuluyor. Yemek kapları yine dönüşümlü olarak öğrenciler tarafından sınıfa taşınıp, kaplar temizlenerek gerekli yere götürülüyor.
2 YAŞINDA KENDİSİ GİYİNMEK ZORUNDA
Çok küçük yaştan itibaren çocuklara ayaklarının üzerinde durabilmeleri için gerekli eğitim önce ailede veriliyor. 2 yaşında kıyafetleri çocuklar kendileri giyiyor, kendileri çıkarıyor. Bunu başaramayan çocuğun ailesi sorgulanıyor. Yemek önlerine konuluyor, yenmezse bizdeki gibi ısrar yok, tabak kaldırılıyor. Sıraya girme alışkanlığı da küçük yaştan itibaren çocuklara veriliyor. O nedenle isteklerini ağlayarak anlatan çocuklara pek rastlanmıyor. Çocuğunun elini tutan ya da kucağında taşıyan, her an onu korumaya hazır anne görmek de pek mümkün değil.
SINIFTA UYUYORSA ÇALIŞKANDIR
Öğrenciler geç saatlere kadar çalıştıkları için özellikle üniversitelerde genellikle sabah saatlerinde uyuyan öğrencilere rastlamak mümkün. Bu çocuklara çalışkan gözüyle bakılır.
OKULA TERLİKLE GİRİLİYOR
Ülkede birçok işyerine olduğu gibi okullara da terlikle giriliyor. Hemen her okulun girişinde ayakkabılar çıkarılarak dolaplara yerleştiriliyor ve bina içinde terlikle geziliyor. Bazen de terlik yerine okul içinde giyilebilecek okul ayakkabıları kullanılıyor. Ayakkabıya alışamayan, sınıflarda çorapla dolaşan öğrenciler görürseniz şaşırmayın. Anasınıflarında “tatami” denilen yer döşemesi bulunuyor. Buralarda çoğunlukla çorapla dolaşılıyor.
GEÇ SAATLERE KADAR ÇALIŞMA
Öğretmenler ertesi gün derste işleyeceği programı akşam meslektaşları ile ortaklaşa hazırlıyor. Japon eğitimciler, sabahları da tekrar branş öğretmenleriyle birlikte toplanarak konuların üzerinden geçiyorlar. Sabah saat 07.30’da okula giren öğretmenler en erken akşam 21.00’de çıkabiliyor. Üstlerinden önce işyerini terk etmenin ayıp olduğu için Japonlar, müdürlerinden sonra okuldan çıkabiliyorlar.
ÖĞRENCİLERİN SINAV KÂBUSU
Lise 3 yıl ama birinci sınıf sonundan itibaren hazırlık süreci başlıyor. Öğrenciler okuldan sonra her gün gece 23.00’lere kadar dershanelere gidiyor. Merkezi sınavlar yılda bir kez ocak ayında yapılıyor. Şubatta üniversiteler kendi sınavını da yapabiliyor. Ancak en iyilere sınavla girildiği için öğrenciler çok çalışmak zorunda kalıyor. Aynı şekilde iyi liselere girmek için merkezi sınavlara girmek zorundalar.
Paylaş