Paylaş
TEOG bu yıl geçen yıla göre daha zordu. Geçen yıl, “Bakın öğrencilere sınav stresi yaşatmıyoruz. Böyle bir şey yok” demek için olsa gerek çocuklar pek zorlanmadı. Gerçi yerleştirme sırasında bu yaşatıldı ama o ayrı bir yazı konusu. Şimdi zor soru denince pek tepki alıyorum. Zor derken, çocukların kafasını karıştıran, çeldiricisi fazla ve soru kökü karmaşık sorudan söz ediyorum. TEOG-1’de matematikte histogram sorusu ile fen ve teknolojideki kaldırma kuvveti sorusu buna örnek.
İlk sınav bence öğrenciler için daha kolaydı, çünkü okulların açıldığı andan bu yana işlenen konulardan soru soruldu. Asıl zorluk 29-20 Nisan’da yapılacak TEOG-2’de. Burada eylülden sınav zamanına kadar olan konular yer alacak. Asıl belirleyici ikinci sınav olacak. Burada sınav dışında belirleyici şey de okul notları. Okul notları yüzde 30 oranında puana katkı sağlıyor. Bu da azımsanmayacak bir oran. O nedenle bazı okullar notları şişiriyor.
Gerçi geçen yıl bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’na bir hayli şikâyet gitmiş, Bakanlık da denetleme yapacağını açıklamıştı. Ama, bu konuda ne yapıldığı henüz belli değil. Yerleştirmeler umarım bu yıl daha sorunsuz olur, yaşanan bu kadar stresin üstüne bir de bu gelmez.
***
Okul öncesi zorunlu olsun
Geçtiğimiz hafta okul öncesi için önemli bir toplantı vardı. Bu alanda çok katkıda bulunanlar Ya-Pa yayınlarının düzenlediği toplantıda bir araya geldi. Okul öncesi eğitim alanında bir genel müdürlük oluşturan, bu konuya özel önem veren eski Bakanlardan Köksal Toptan, bütün Milli Eğitim şuralarında bunun önderliğini yapan ve özel okullara bu işi öğreten hocaların hocası Prof.Dr. Ayla Oktay toplantının en popüler isimleriydi. Bu alandaki tüm sorunları yakından dinleyen, sorunlara çözüm bulan efsane Okul Öncesi Eğitim eski Genel Müdürü Remzi İnanlı ve “bayan mevzuat” denilen eski Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü Nahide Yılmaz kürsüde geçmişle bugünü kıyaslarken biraz hüzünlü ve tepkiliydiler. Bu alana büyük emek harcayan bu isimler yüzde 80’lere çıkardıkları okul öncesi eğitimin bugün yüzde 40’lara düştüğünü iddia ederek, “Bu bizi çok üzüyor. Sivil toplum kuruluşları bu alanda çok çalışma yaptı. Avrupa’dan büyük hibeler aldı. Ancak, çalışmalar birden durdu. Tam tersi olmalı, zorunlu hale getirilmeli” dediler. Bu alanda farkındalık sağlayan AÇEV’in kurucusu Ayşen Özyeğin, KKTC Temel Eğitim emekli Daire Başkanı Hatice Düzgün’e katkıları nedeniyle ödül verildi.
Paylaş