Psikolog Ceyda Yılmazçetin: ‘Sorunsuz’ ergenlik de sorunludur

Eski manken Deniz Akkaya’nın 16 yaşındaki kızıyla yaşadığı sorunların benzerleri bu kadar ağır olmasa da ergen çocuk sahibi pek çok ailede yaşanıyor. “Bu dönemi ben ebeveynlerin buz pistinde yürümesine benzetiyorum” diyen Psikolog Yılmazçetin, ailelerin sorunlu olanlar kadar yumuşak geçen ergenlikten de korkması gerektiğine dikkat çekerek, bu dönemde çatışmanın normal olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Kızlarda 12, erkeklerde 13 yaşında başlayan, 14-15 yaşlarında yoğunlaşıp 18-19’lara kadar süren bu dönemde ergenin ailesiyle çatışması normal mi? Ergenliğe giren çocuklarda neler oluyor? Kriz anlarında aileler ne yapmalı? İşte bütün bu soruları bu alanın uzmanı olan Psikolog Ceyda Yılmazçetin’e sordum.

Psikolog Ceyda Yılmazçetin: ‘Sorunsuz’ ergenlik de sorunludur

SANCILI BİR DÖNEM

Gelişimsel açıdan yaşamın bu en zor ve sancılı döneminde fiziksel ve yıkıcı bir dilden uzak durulması gerektiğini söyleyen uzman psikolog Yılmazçetin’in, bu süreci ailelerin nasıl rahat atlatacağına yönelik ipuçları şöyle: “Ergenlik öncesi çocuklar o güne kadar özellikle 6-12 yaş arasında bir konuda iyi olmak, gelişimlerine katkıda bulunmak, sosyalleşmek ister. Ama ergenliğe geldiğinde öncelikleri ve zevk aldığı konular değişir. Bu dönemi ebeveynler için buz pistinde yürümeye benzetiyorum. Aileler 12-13 yıldır kendilerine hayran olan bu çocukların bir anda onları küçümsemeye, hor görmeye başlamasını hazmetmeye çalışıyor.

Haberin Devamı

AYARI KAÇIRMAYIN
Çocuğunuza kendi çocukluk ve gençliğinizden daha iyisini sunmada hiçbir sıkıntı yok, tek sıkıntı ayar kaçması. Mesela yanında olduğunu hissettirmek için onunla üç saat konuşan bir anneye çocuk, ‘Sal beni’ diyorsa orada ayar kaçmış demektir. Babayı kendi babası sabah 06.30’da kaldırdıysa, o da bir yere gelmenin yönteminin bu olduğunu düşünerek çocuğunu o saatte kaldırıyor. Ama çocuğunun gerçek ihtiyaçlarını göremeyebiliyor. Ebeveynler geçmişten gelen kendi öykülerini günümüze taşıyabiliyor. Yaşayamadıklarından ya da yaşadıklarından yola çıkıyorlar. Oysa kendilerine şu soruyu sormaları gerekiyor: Benim ihtiyaçlarım mı, yoksa çocuğumun ihtiyaçları mı?

DOZUNDA ÇATIŞMA İYİDİR

Küçüklükte hangi değerlere yatırım yapıp yapmadığınız ergenliğin sertliğini, rüzgârını belirler. Ancak, yumuşak geçen ergenlikten korkun. Ergenlikte belli bir oranda çatışma isteriz. Öteki ile ters düştüğünde kendini savunmasını isteriz. Hiçbir konuda fikri olmayan, her konuda uyumlu çocuk istemeyiz. Ergenin kendini var etme yolunda dozajında çatışmalara girmesi iyidir.

Haberin Devamı

Psikolog Ceyda Yılmazçetin: ‘Sorunsuz’ ergenlik de sorunludur

ÖFKE ANINDA NE YAPMALI?

- Öfke bir noktaya ulaştığında insan olmaktan çıkıp, temel içgüdülerimizle hareket eden varlıklara dönüşebiliyoruz. Beden bu kadar uyarıldığında herkes ortamdan ve birbirinden uzaklaşıp nefes almalı.

- Hiç sesinizi yükseltmeyin demiyorum. Siz de insansınız. Ama fiziksel muameleden, dilinizdeki yıkıcılıktan uzak kalın. “Allah’ın belası, seni doğuracağıma taş doğursaydım, beyinsiz, geri zekâlı” gibi sözler yerine, “Senin bu halin beni delirtiyor” demek doğru olan.

- İnternet konusunda kavga ediyorsa modemi kısıtlamak, çocuğun değerli eşyalarını kırmak doğru değil. Ebeveyn de bazen kontrolü yitirebilir. Ama kritik konu orandır.

Haberin Devamı

- Yaptırım ile ceza arasında fark var. Yaptırım hatalı davranış tekrarlanmasın diye uygulanır. Günümüzde gençler telefon ya da Ipad üzerinden dünya ile bağlantı kuruyor. Kızlarda telefon ön planda, erkeklerde bilgisayar ve oyun. Online arkadaşları var ve sosyalleşiyorlar. Bu teknolojik aletleri çocuğa verirken belli kurallar koyulmalı. Kurallara uyulmadığında da yaptırım uygulanmalı. Zorbalık yaptıysa o telefonu alırsınız, akılsız telefonu verirsiniz. Ama bu çağda telefonsuz olmaz.

- Çocuklarımızın bazen üzülmesinden, bazen hayal kırıklığına uğramasından korkmamalıyız. Talepleri karşısında bazen, ‘Üzgünüm, yapamayacağım’ diyebilmeliyiz.

HEMEN  ‘OLMAZ’  DEMEYİN

Haberin Devamı

“Çocuk dövme ya da piercing yaptırmak isteyebilir. Buna karşı çıkmadan önce yaşının uygun olup olmadığı, zamanlaması, nerede, nasıl yapılacağı sorgulanmalı. Kesinlikle ‘olmaz’ denmemeli. ‘Getir bakalım, neymiş, modeller nedir, evet demiyorum ama ne yapmak istediğini anlamak istiyorum’ gibi bir yaklaşımla konu geniş zamana yayılmalı. 16 yaşında burun estetiği isteyen kızınıza ‘Doktora soralım, bu tür operasyonlara daha ileri yaşlarda onay veriyorlar. Araştıralım. Doktor ne derse o’ demek daha doğru. Size üç gün küsebilir ama aileler çocuklarıyla olumsuz duygu yaşamak istemiyor. Burası çok önemli bir nokta. Çocukları küsmesin, surat asmasın, travma yaşamasın korkusuyla aileler sınır koyma davranışlarında gel-git yaşıyor.”

Yazarın Tüm Yazıları