Ergen-ebeveyn çatışması... Sadece Deniz’in değil her evin sorunu

Güncelleme Tarihi:

Ergen-ebeveyn çatışması... Sadece Deniz’in değil her evin sorunu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2024 07:00

Deniz Akkaya’nın 16 yaşındaki kızıyla  karakolluk olmaya kadar varan çatışması, birçok ailede de benzer sorunların yaşandığını ortaya çıkardı. Aslında konu magazinden de öte neredeyse her evin sorunu. Uzmanlar bu çatışmanın kaynaklarını ve çözüm yollarını Hürriyet’e anlattı...

Haberin Devamı

Manken Deniz Akkaya, önceki gün elinden cep telefonunu almak istediği 16 yaşındaki kızının kendisine saldırıp balkona kilitlediğini sosyal medyadan anlatınca gelen tepkilerden birçok ailede aynı sorunların yaşandığı anlaşıldı. Öyle görünüyor ki konu magazinden de öte neredeyse her evin sorunu. Bütün bunlar ergenlik çağında çocuğu olan her ailenin yaşadığı çatışmanın bir uzantısı ve ortaya çıkmış yansıması. Deniz Akkaya’nın bu krizi yönetme biçimi ayrı bir tartışma konusu. Ama asıl sorunu gözden kaçırmamak gerekiyor.

Ergen-ebeveyn çatışması... Sadece Deniz’in değil her evin sorunu

İŞGALCİ, HELİKOPTER VE SINIRSIZ AİLELER...

Kendileri otoriter ailelerde büyüdükleri için çocuklarını daha özgür bireyler olarak yetiştirmeye çalışırken dozu kaçıran yeni nesil ebeveynler, çoğu zaman çocuklarıyla sorun yaşıyor. Aşırı kontrolcü davranarak ölçüyü kaçıran ‘işgalci ebeveynler’, çocuklarının yaşına bakmadan sürekli onları kontrol altında tutmaya çalışıp onlara sorumluluk vermeyerek sınırlar koyan ‘helikopter aileler’, onlarla arkadaş gibi görünüp özgür bireyler yetiştirmeyi hedefleyen ‘sınırsız aileler’ çoğunlukla bunları yaşıyor. Çünkü çocuklarla ilişkilerde sınırları belirlemeyen ve işi abartanlar bu örnekteki gibi kriz yaşayabiliyor. Peki ne yapmak gerek? Krizlerle nasıl başa çıkmalı, ergenlere nasıl davranmalı? İşte uzmanların bu sorulara yanıtları:

Haberin Devamı

Ergen-ebeveyn çatışması... Sadece Deniz’in değil her evin sorunu

13 YAŞIN ALTINA TELEFON VERMEYİN

- Psikoterapist Prof. Dr. Aslı Bugay Sökmez: Otoriter, işgalci ya da sınırsız... Hepsinde çocuk ihmal ediliyor. Bu tür ailelerde çocuğun psikososyal ihtiyaçları ihmale uğrar ya çok didiklenir, sorgulanır ya da hiç sınır tanınmaz. “Her halini seviyorum” gibi hiçbir sınır ve kuralın, otoritenin, saygının olmadığı durumda çocuk toplumda işlevsiz kalıyor. Deniz Akkaya gibi ünlü kişilerin çocuklarının omzunda çok fazla beklenti var. Kendileri ilgi almaya alışmış, ilgiyle beslenen kişiler biraz daha dikkatli olmalı. Bu tür patlamalar sınırlar konulmayan çocuğun hakları işgal edildiğinde yaşanıyor. “Sınırsızca, kuralsız çok seviyorum” kisvesi altında kural koymanın zorluğuna yetişkinler katlanamıyor. Kural koyma zorluk yaratıyor ebeveyne. Çünkü çocuğun tepkisini karşılamada zorluk yaşıyorlar. Çok işgalci, didikleyen katı kurallar koymak da günümüze uygun değil. Bu durumda da çocuğun hayata, okula adaptasyonunda sorunlar ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

AZ AMA ÖZ KURALLAR

Aile az, öz ve uygulayabileceği kuralları koymalı. Ne işgalci, ne sınırsız olmalı. Gerçekten işlevsel kurallar oluşturmalı, ego tatmini için değil. Kurallar bazen çok elzem değilse esnetilebilir ama değiştirilmemeli. 100 kural konmuşsa buna ne çocuk uyar ne de aile kontrol edebilir. Her iki taraf da bu kurallar konusunda hemfikir olmalı. 13 yaşından önce telefon verilmemeli. Verildiği zaman da ebeveynin kriterleri olmalı. Belli programları yasaklamalı. 16 yaşa kadar sosyal medya sınırlandırılmalı. Kademeli olarak izinler artırılmalı. Ancak aile de burada örnek olmalı. Çocukların her anını video ya da fotoğrafla sosyal medyada paylaşmamalı. Çocuğa süs eşyası, anne babanın bir uzantısı gibi davranılmamalı. Çocuklar duyduğu ya da gördüklerini yaparlar. Ebeveyn nasıl davranıyorsa çocuk da öyle davranır.

Haberin Devamı

SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI

13 yaşından küçüklerin sosyal medya sayfası olamaz. Sosyal medya alkol, kumar ve uyuşturucu madde gibi bağımlılık yaratıyor. Çünkü bildirimler göndererek ilgi istiyor, çocuğu oraya çağırıyor. Bir çocuğun elinden telefonu almak da o zaman elinden o bağımlılığını almak demek. Ergen çocuğun elinden telefonu almak, televizyonu aniden kapatmak çok yanlış. Bunun geri dönüşü olmaz. Üslup doğru olmalı. Öncesinde kural koymalı, şu kadar kullanabilirsin diye. Alarm çalarsın, uyarırsın ama elinden alamazsın. Çocukların teknolojik aletlerle ilgili kuralları olmalı. Öncesinde en koruyucu faktör ise özgüveni sağlamak. Yaşına uygun becerileri vermek. Kalpten temasa çocuğun ihtiyacı var. Bu olmayınca duygusal yakınlığı avutacak birinde ya da bir şeyde arıyor. Kendini avutma davranışına yöneliyor. Duygu ve temas olmayınca bağımlılık da artıyor.

Haberin Devamı

Ergen-ebeveyn çatışması... Sadece Deniz’in değil her evin sorunu

ANNE-BABALAR ÇOCUKLARINI ‘YANLIŞ’ SEVİYOR

Prof. Dr. Acar Baltaş: Deniz Akkaya örneğine bakarsanız iş bu raddeye varmamalı. İki taraf için de hatırladıklarında pişman olacakları bir durum. Ergenlik dönemi, ergenin değişimi açısından empatinin oluşmadığı bir dönemdir. Çocuklar 11-12 yaşında daha empatiktir. Beynin gelişim evresinde bu devreler biraz karışır. Ergenlik dönemi bir kimlik arayışı, sınırları sınama dönemidir. Söze ve yazıya döktükleri niyetlerinin çoğunu aslında gerçekleştirmezler. Ama büyük ihtimalle tek olaya bağlı değil burada yaşananlar. Anne-kız arasında belli ki ciddi gerginlik var. Bu konuları sükunetle, daha yumuşak tonda çözmeye çalışmak gerekir. Yardım alabilirlerdi. Yangını söndürmeye çalışırken büyütmemek gerekir.

Haberin Devamı

ÇOCUKLAR HAZLARINI ERTELEMEK İSTEMİYOR

Ergenler doğru bir çerçeve çizilmeden büyütülüyorlar, disiplin kavramına uzaklar. Haz dünyasında yaşamak istiyorlar ve hazlarının ertelenmesine de tahammülleri az. Anne-babanın çocuğunu yanlış sevmesi sıkı disiplin uygulamayı zorlaştırır. Çocuğu disipline etmenin yolu ailenin önce kendisini disipline etmesinden geçer. Bunlar aileye zor geliyor. Çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak, onun iyi yetişmesinin garantisi olmuyor. Anne- babanın çocuğu için yaptığı fedakârlıklar, kendi hayatını sınırlaması yeterli gibi görünüyor ki bu doğru değil. Kendisinin de disipline olması lazım. Çocuğu telefondan uzak tutmak istiyorsa önce kendinin ekranla ilişkisini ayarlamalı. Çocukla fonksiyonel iletişim becerisini öğrenmesi gerekiyor. Ama bunların hepsi çaba gerektiriyor.

EMPATİNİN FAZLASI DİSİPLİNSİZ YAPAR

Fazla empati disiplinsiz yapar. Şimdi aileler hep çocuğun perspektifinden, onu zorlamamak üzerinde yürüdü. Oysa kendi anne-babaları onlarla çatışmayı göze aldı. Şimdiki anne-babalar çocuklarıyla çatışmayı göze alamıyorlar. Çatışma olursa da anne-baba özür diliyor. Oysa disiplin tutarlılıktır; hedeflerde, ilkelerde davranış kriterlerinde tutarlılıktır. İçselleşmiş sorumluluk anlayışıdır, yapmak istemediğiniz şeyi yapmaktır, yapmak istediğiniz şeyi yapmamaktır.

‘AYAĞINA TAŞ DEĞMESİN’ DUA DEĞİL BEDDUADIR

Her türlü gelişmeye giden yol yokuştur, iniş değil. Zorlanma gerektirir. ‘Ayağına taş değmesin’ dua değil bedduadır. Anne-babanın bu dönemde sağlıklı çatışma becerilerini, iletişim tekniklerini öğrenmesi gerekir. Sert olmadan kararlı olmayı öğrenmesi gerekir. Disiplin uygulamak için de hem açık olmak hem olumlu davranışları takdir etmek hem de yapıcı iletişim dilini öğrenmek gerekir. Aksi takdirde yangına müdahale ederken yangın çıkarmak kaçınılmazdır. Kızgınken disiplin stratejileri uygulanmaz. Ergenlerle en yapılmayacak şey, fiziki mücadeleye girmektir.

NE OLMUŞTU

KIZI KORUMA ALTINDA

Ergen-ebeveyn çatışması... Sadece Deniz’in değil her evin sorunu

Akkaya kızıyla yaşadığı çatışmayı sosyal medyada anlattı.

Önceki gün 16 yaşındaki kızının telefonuna el koyunca kendisini balkona kilitlediğini ve şiddet gördüğünü iddia eden Deniz Akkaya, yaşadıklarını sosyal medya hesabından paylaştı. 112 Acil’i arayarak balkondan kurtulduğunu, kızının eve gelen polislere “Annem beni dövdü” dediğini iddia etti. Akkaya’nın paylaşımlarının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kızı koruma altına aldı. Gerekli psikolojik desteğin verilmeye başlandığı öğrenildi. Akkaya bu gelişmenin ardından, “Evet kendi rızamla ben gönderdim çocuk esirgemeye, burnu sürtsün diye” ifadelerini kullandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!