Paylaş
Altyapı ve öğretmen eksikliği tartışıladursun bu alanda uzun yıllar çalışan, okul öncesi eğitim araştırmaları ile dünyaca tanınan ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) kurucularından olan Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, bütün bunların gerçekleşmesi için büyük bir yatırım yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Prof.Dr. Kağıtçıbaşı, İstanbul Amerikan Kız Koleji’nden mezun olduktan sonra Amerika’da Wellesley College ve Kaliforniya Üniversitesi-Berkeley’de lisans ve doktora derecelerini aldı. Yayınlarına 5800’ün üzerinde atıf alan sosyal bilimciler arasında en yüksek sayısı olan Türk akademisyenlerden biridir. ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Kağıtçıbaşı Duke, Columbia, Harvard ve California Üniversitesi-Berkeley gibi dünyanın en iyi üniversitelerinde de misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı. Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ile okul öncesi eğitimi konuştuk, söylediklerini dikkate almakta yarar var:
ERKEN EĞİTİM ALAN DAHA İYİ İŞ BULUYOR
Bazı çocuklar 2.5 yaşında hazır olur ama ortalama 3 yaşında çocukları iyi eğitim kurumuna vermeli. İnsan kalitemizi geliştirmek için yapılacak en önemli şey okul öncesi eğitime yatırım yapmak. Çünkü, insan beyni doğumdan itibaren gelişiyor ve en üst seviyeye 7 yaşına kadar çıkıyor, sonrasında gelişim daha yavaş oluyor. Bu sürede çocuğa ne verirseniz onu geri alırsınız. Bütün bu beynin gelişimi için de aile ve çevre çok önemli. Çocuklarla konuşmalı, bilgi dağarcığına katkıda bulunmalı.
Doğumdan itibaren beyin gelişimi hızlı oluyor, 7 yaşından itibaren yavaşlıyor. Biz de tam bu dönemde çocukları okula başlatıyoruz. Oysa beyindeki etkileşimin fazla olduğu dönemde yani 3 yaş civarında çocuğa düzenli, akranlarıyla bir eğitim vermeli. Çünkü ilk doğduğu yıllarda deneyim etkisi ile beynin şekillenmesi üst düzeyde. Hem bizim 22 yıllık araştırmamız, hem de dünyada yapılan tüm araştırmalar çocuk yaşta alınan eğitimin gelecekte ekonomiye katkı sağlayacağını gösteriyor. Çünkü, erken eğitim alan okulda daha uzun soluklu kalıyor ve iyi eğitim aldığı için iş hayatına atılabiliyor. Erken eğitim almayan çocuk okuldan kopabiliyor ve iş bulmakta sıkıntı çekebiliyor.
Aileler şunu hiç unutmamalı: Erken çocukluk eğitimi alanla almayan arasında çok ama çok ciddi farklar var. Bazı aileler çocuklarına nedense kıyamıyorlar, evden çıkarmıyor sonrasında da hemen ilkokula gönderiyorlar. Oysa 3 yaşından itibaren çocuklara serbestlik sağlayan, akranlarıyla onu uyaran faaliyetlerde bulunması çok faydalı. Ancak bu kurumlar paralı ve herkesin çocuğunu buraya göndermesi zor. Bu nedenle parasız ve zorunlu olması da şart.
İnsan kaynağımızın gelişmesi, zihinsel kapasitenin ileri taşınması için mutlaka erken çocukluk eğitimi alınmalı. Bütün dünyada okul öncesi alan çocuk sayısı hızla artarken bizde bu azalmaya başladı. 4+4+4’ten sonra yüzde 50 civarına düştü. Oysa daha da artmalı. Şu anda en önemli işimiz bu olmalı. Aileler bu konuda hükümetlere, kurumlara baskı yapmalı. Çocuklarının erken eğitim alması için kamuoyu oluşturması şart.
Paylaş