Paylaş
Bay bay yapmayı, ismi tekrarlandığında geri dönüp, tepki vermesi, anne diyebilmesi meğer ne zormuş. Bütün bunların zorluğunu sıradan yapılan her şeyin adım adım otizmli bir çocuğa sabırla öğretilebileceğini Tohum Otizm Vakfı’nın bir toplantısında otistik çocuğu olan anne Aylin Sezgin’den dinledim. Aylarca çocuğuna "bay bay" yapması için uğraşmış. Top oynamayı öğretmek için sabırla günlerce beklemiş.
Otizm, doğuştan gelen ve belirtileri yaşamın ilk üç yılında kendini gösteren bir gelişimsel yetersizlik ve nörolojik bozukluk. 2 yaşından itibaren ancak tesbit ediliyor. Ancak, genellikle tanı konulana kadar bir hayli zaman kaybediliyor. Eğitime de 7 yaşından önce başlanması öneriliyor. Ama, genellikle bütün bunlar için çok geç kalınıyor.
Ne aileler, ne uzmanlar bu konu da yeterince bilinçli değil.
150 çocuktan biri otizmli
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de ne kadar çocuğun otizmden etkilendiği bilinmiyor. Ancak, son yıllarda gelişmiş ülkelerde yürütülen kapsamlı yaygınlık çalışmaları, her 150 çocuktan birinin otizmden etkilendiğini gösteriyor. Otizmin genetik olduğu yönünde güçlü bulgular var. Yine de otizmden sorumlu olan genler henüz netleştirilemedi.
Bu durumda olan çocukların üç alanda yetersizlikleri bulunuyor: Sosyal etkileşim, dil ve iletişim ile ilgi ve davranışlar.
Çevrenizde rastlarsanız ve belki de garipsersiniz. Bu çocuklar göz kontağı kuramıyor, arkadaşlık ilişkileri geliştiremiyor.
Birçok sosyal beceri yetersizliği yaşıyorlar. Takıntıları olabiliyor. Anlaşılmadığını ya da anlatamadıklarını hissetikleri
anda kendisine ya da çevresine yönelik saldırganlık davranışları gösterebilirler.
Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalabilir, yalnızlığı yeğleyebilir, bazı sıra dışı konulara aşırı ilgi gösterebilirler. Sıra dışı beden ve hareketleri yapabilirler. Hareket eden nesnelere aşırı ilgi gösterebilirler.
Bütün bu belirtileri gösteren çocuklara tanı koymak zor ve karmaşık bir süreç. Tanıyı ise yalnızca çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları (psikiyatrları) ile çocuk nörologları koyabiliyor.
Anneler de, uzmanlar da çocuklarını gözlemlemede yanılabilir. Tohum Otizm Vakfı geçtiğimiz hafta önemli bir projeye imza attı. Özellikle annelere ulaşmak için otizm eğitimi veren bir portal açtı: www.tohumotizmportali.org
Bu portalda özellikle otizmli çocuklara erken eğitimin yararları anlatılıyor. Hatta annelere eğitim konusunda yol gösteriliyor. Yani, anneler bu portala bakarak hem çocuklarını doğru yönlendirecek, hem de eğitecek. Vakıf Başkanı Mine Narin, otizmli çocukların büyük bölümüne erken müdahale hizmeti sunulmadığını, bunun nedeninin de yetişmiş insan gücü ve kaynak yetersizliği olduğunu belirtiyor. Narin, sitenin en önemli özelliğini ise şöyle açıklıyor:
"Otizme ilişkin hiçbir ön bilgisi olmayan lise mezunu bir ailenin bile, yalnızca internete erişime ve temel internet kullanım becerilerine sahip olması durumda portalı kullanabilir. Buradaki modülleri okuyarak, örnek videoları izleyerek, önerilen etkinlikleri yenire getirerek otizmli çocuklarla etikileşimde bulunmayı, temel beceriler kazandırmayı davranış sorunlarıyla başa çıkmayı öğrenebilir.”
Paylaş