Paylaş
Öncelikle ÖSYM bu krizi yönetemedi. Krizden sıyrılmaya çalışırken siyasilerin desteğiyle hükümetin bir organı gibi hareket etti. Kafaları daha da karıştırdı. Alalacele yapılan açıklamalar insanların kafasındaki düşünceleri daha da pekiştirdi. Daha ortada bir suçun varlığı, yokluğu konuşulurken o suçu METEKSAN Başkanı gibi kişiler üstlenerek işler daha da karmaşık hale getirildi. Fısıltı gazetesi çok ama çok hızlı çalıştı. Şifrelerin yanına bazı kelimeler eklenerek herkes istediği yere konuyu çekti. Bazı insanlar fırsattan yararlanarak ortaya çıkıp kendisine rant edinmeye çalıştı, bazıları gerçekleri ortaya çıkarmak için çırpındı.
Siz, bir kurumla ilgili bir olay ortaya çıkmışsa o olayı yapanla, denetleyenin aynı kurum olduğunu gördünüz mü? Türkiye'de bu oldu. ÖSYM'de şifre skandalı ortaya çıkar çıkmaz ÖSYM Başkanı'nın ilk açıklamasını hatırlayın ne demek istediğimi anlarsınız. ÖSYM'deki olayı araştıran yine ÖSYM yetkilileri. Oysa bu durumda yazılımcılardan, bilgisayar uzmanlarından, eğitimcilerden, savcılardan oluşan kurum dışından denetleme kurulu oluşturulup, inceleme yapılsaydı söylenen şeyler daha da inandırıcı olurdu. Yoksa olayın hemen ardından, "Biz güveniyoruz, inanıyoruz, en ciddi sınavdır" açıklamaları maalesef daha da itici oluyor.
Söylentiler dursun diye öğrencilerin üzerinde yazılar yazdığı kitapçıklar yerine ham kitapçıklar verildi, hayal kırıklığı yaşandı. Şüphe o kadar fazlaydı ki, hatta bazı öğrenciler yayımlanan kitapların kendilerine ait olmadığını bile iddia etti. İstanbul'un göbeğinde 17 okulda kızlara pozitif ayrımcılık adına bilgisayara müdahale edildi bu kez başka soru işaretleri kafalarda yer aldı. Şike ve şaibenin yerini ayrımcılık aldı.
LYS'de adaylar şifre arayacak
Bütün bunları bir kenarda kaygı ve şüpheyle izleyen üniversite adayları ise perişan. Bir kısmı sınavın iptal edilmesini istiyor, bir kısmı da o kabusu tekrar yaşamamaktan yana. Bir kısmı da sokaklarda sesini duyurmaya çalışıyor. Kızgın, güvensiz ve tepkililer. Bundan sonra ne olacağını zaman gösterecek. Ama, Haziran ayında yapılacak LYS'lerde neler yaşanacağını şimdiden söyleyeyim.
Herkes kitapçığı eline alır almaz, ister istemez şifre arayacak. Dershanelerdeki öğrencilerle konuştum. Büyük deneme sınavlarında bile ilk baktıkları şey şifre aramak. LYS'de de en az 5 dakika bununla geçirecek. Bu nedenle ÖSYM'nin adaylara hiç değilse 15 dakika fazla zaman vermesi gerekiyor.
Şu aşamada neler yapılmalı? Bence tüm kitapçıklar tek tek incelenmeli, adayın kitapçık üzerinde yaptığı işaretler değerlendirilmeli. Ama bunu ÖSYM yetkilileri ya da kurum çalışanları değil, bağımsız denetim kurulundakiler yapmalı. Yani kurum dışındakiler bu süreci tek tek araştırmalı.
***
Galatasaray'dan Amerika'nın en iyi üniversitelerine
Galatasaray Lisesi'nden mezun olanların birçoğu ya Türkiye'de kalır, ya da Fransa'daki üniversitelerin yolunu tutar. Tek tük aradan Amerika'ya ya da farklı ülkelere giden olurdu. Ama bu yıl güzel bir tesadüf oldu. Mezun olacak 6 öğrenci süregelen gelenekten farklı olarak Amerika'nın en prestijli üniversitelerine kabul edildiler. Üstelik bu öğrenciler Anadolu'nun çeşitli yerinden Galatasaray'a gelen yatılılardan oluşuyor. Çoğu memur ailelerinin çocukları olan liseliler arasında bir tane patron çocuğu yok. Bu öğrenciler Yale, Princeton, Duke, Johns Hopkins, Upenn, Michigan, İllinois ve UCLA'ya kabul edildiler. Üstelik büyük oranda burs alarak bu üniversiteler öğrencileri çağırdı. Ne güzel, Türkiye'nin her tarafından üstelik bir devlet okulundan böylesine bir başarı gurur verici.
***
İngiliz öğretmenler haylaz çocuklara karşı grevde
İngiltere ilginç bir ülke. Her konuda araştırmaları, protestoları ile son zamanlarda sık sık gündeme geliyor. Çeşitli sektörlerden çok sayıda işçi ücretlerini ve çalışma koşullarını protesto etmek için ülkede greve gitti. Son olarak da öğretmenler harekete geçti. Öğretmenler, haylaz öğrencilerine isyan etti ve bir gün grev yaptı.
İngiltere'nin kuzeyindeki Lancashire'deki liselerden Darwen Vale'de çalışan 70 öğretmenin greve gitme nedeni öğrencilerin kendilerine sözlü ve fiziksel tacizine karşı idarecilerinin sorunlarının çözümü konusunda yeterli çabayı göstermemesi. 1100 öğrencinin bulunduğu bu okulda sorunlara çözüm bulmak için yine öğretmen ve okul idaresinin temsilcilerinin biraraya gelecek. Ayrıca Lancashire Belediye Meclisi'nin de devreye girmesi bekleniyor.
Bu arada söylemekte yarar var. Öğrenciler okul kariyerlerinin en önemli sınavlarını (GCSE ve A Levels) girecekler.
Ayrıca hükümet de okul disiplinsizliğinin ciddi bir sorun teşkil ettiğini ve bu sorunla mücadele edeceğini açıklamış. Şimdi oradan ülkemize dönelim. 40-50 kişilik sınıflardaki bizim öğretmenlerimiz bu durumda karşılaşsa ne yapabilir? Okul yöneticileri ve hükümetten aynı desteği alıp, aynı tepkiyi gösterebilir mi?
Paylaş