Paylaş
Amaç, öğrenciyi okula çekmek. Bütün bu kararlar alınırken kaza geçiren, kanser olan, uzun süreli tedaviye ihtiyacı olan öğrenciler gözardı edildi. Hatta ilk dönemde onlarca öğrenci bu yüzden sınıfta kaldı. Çünkü, devamsızlık yapan öğrenciler otomotik olarak sınıfta kalıyor. Bu durumda olan aileler de soluğu mahkeme kapısında aldı.
Verileri inceleyince durum pek parlak değil. Önce şunu söyleyeyim, en çok devamsızlık lisede oluyor. Özellikle lise 1 ve 2’nci sınıftaki öğrencilere okulu sevdirmek zor. Ya yoğun bir sınav trafiğinin ardından çocuklar artık eğitimden soğuyuyor, ya ergenlikten, ya da bu dönemde evden çıkıp sokağı, kendilerine göre daha cazip şeyleri keşfediyor, okul onlara anlamsız geliyor.
Sorun ne olursa olsun sonuçta eğitimciler ve aileler için liselilerin okula gitmesi ciddi bir sorun. Ama, bir de isteyip gidemeyenler var ki onlar için ayrı çözüm bulmak gerekiyor. İşte onlar da ciddi kaza geçirenler, kanser olanlar, uzun soluklu tedavi gören bir de gözaltına alınanlar. Bu öğrenciler rapor alsa da devamsızlık sınırlı olduğu için sınıfta kalabiliyor. Bu konuya kafa yoranlardan biri de Galatasaray Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı Muhammet Öztürkler. İstanbul İdare Mahkemesi ve Danıştay Başkanlığı’na gönderilen dilekçelerde aileler de zaten bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor. Hala bu konuda bir karar alınmış durumda değil. Dahası okul müdürleri gibi Bakanlık da bu konuda pek olabilecekleri öngöremiyor. Okullar tatil olduğunda sorunun büyüklüğü ortaya çıkacak.
Araştırmalara göre en fazla devamsızlık, ders kırma, okul terki Türk öğrencilerinde yaşanıyor. Bütün bunlara rağmen PISA mutluluk indeksinde okul memnuniyeti en yüksek çocuklar yine Türk öğrenciler oluyor.
İki yıl önceki verilere göre Türkiye’de okul terk sayısı 120 bin. Okulu terk eden öğrenci sayısı erkeklerde daha fazla. Liseyi bitiremeyen erkek öğrenci sayısı kız öğrenciye göre daha fazla. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kız öğrencilerinin devamsızlıkları daha düşük, diğer bölgelerde bu oran neredeyse birbirine eşit.
Paylaş