Kan bağı olmadan akraba yaratan adam: İbrahim Arıkan

MEF Okulları’nı kurarken onlarca ülke gezip, onların en iyi taraflarını alıp farklı bir müfredat ve sistem oluşturacak kadar öngörüsü yüksek biriydi. Serbest kıyafet, çift öğretmen, kurulduğu yıllarda lisenin 4 yıl olması gibi ilkleri gerçekleştirmekle kalmadı, bunların birçoğunun başarıya ulaşması üzerine Milli Eğitim yetkilileri bu modeli yaygınlaştırırken ülkesi adına gurur duydu. 

Farklı eğitim anlayışı ile öğrencilerine vatan, millet sevgisiyle birlikte toplumsal duyarlılık bilincini aşılayan, çok yönlü, özgür, sorgulayan bireyler yetiştirmeye çabalayan “Eğitim Duayenini” geçen hafta kaybettik maalesef.

Çalışanları onun için “koskoca patron değil, aynı masayı paylaştığımız mesai arkadaşımız gibiydi, babamızdı” derken, öğretmenlerini odasında karşılarken kapıya kadar uğurlayan, onların karşısında ceket ilikleyen bir patrondu. Kravatı olmadan okullarına adım atmaz, her daim hem öğretmenine hem öğrencisine rol model olurdu. Çalışanları, “Biz hayatımız boyunca patron kelimesinin ne manaya geldiğini bilmezdik. Bizim Hocamız vardı, İbrahim Hocamız; birçoklarının resmi törenlerde ifade ettiği üzere eğitim duayeni, büyük işadamı Dr. İbrahim Arıkan. Bizimse sadece Hocamız. Öğretmenliği hayatı boyunca bırakamayan, öğretmeyi hayatının bir parçası, okulunuysa yaşamın anlamını ifade eden bir kurum olarak yaşatan bir öğretmen” diye tanımlıyordu onu.

Birçok öğretmenin çalışma hayatına, kişiliğine, binlerce insanın ruhuna dokunmuş, çalışanlarının sevenlerinin “manevi babası” diyerek övündüğü biriydi. Onun içindir ki cenaze törenine kurumlarından ayrılmış yüzlerce insan gelerek son vedasını yapıp, haklarını helal etti.

ÖĞRENCİLERİ: ZORLUKLARA KARŞI DİMDİK DURACAK BİR NESİL YETİŞTİRDİ

Sadece onların değil öğrencilerinin de rol modeliydi. Ölüm haberini duyan lisedeki öğrencilerin yazdıkları aslında onu iyi anlatıyor: “Adeta bir babayı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor fakat aynı zamanda da ibrahim hocamızın öğrencileri onun yarattığı bir neslin parçası olmaktan da ne kadar gurur duyduğumuzu bir kez daha hatırlıyoruz.

O öğrencisine kendi evladıymış gibi değer verdi ve her öğrenciye de aynı şekilde yaklaştı. Bu içinde bulunduğumuz kötü günlerde bile asla bir gün bile olsun umutsuzluga kapılmadığını ve biz gençlere olan inancının tam olduğunu bize hep hissettirdi.

İbrahim Arıkan bir nesil yetiştirdi, Atatürkçü, aydın, saygılı, bilgili, soruşturan ve meraklı bir nesil yetiştirdi. Her şeyden öte o bizlere kan bağı olmadan aile olabilmeyi öğretti ve biz de kocaman bir MEF ailesi olduk. Ona ne kadar minnettar olduğumuzu açıklamaya kelimeler değil sayfalar yetmez. Kendisinden bugün ayrılıyor olabiliriz, ama bize kattıkları ve öğrettikleri hiçbir zaman bizlerden ayrılmayacak.

İbrahim Arıkan bu dünyaya bizleri katarak veda etti, bu dünyaya karşısına çıkacak her türlü zorluğa bir aile olarak, dimdik durup karşı koyacak bir nesil katarak, MEF gencini katarak veda etti. İşte bu yüzden İbrahim Arıkan, yetiştirdiği bu nesil ayakta durdukça, biz ayakta durdukça ölmeyecek. “

Benim için İbrahim Arıkan baba yarısıydı. Adam gibi adamdı, sevecendi. Yeri asla doldurulmayacak biriydi. Rekabetin çok olduğu eğitim sektöründe dimdik duran, tek başına eğitime farklılıklar katan biriydi. Rakiplerinin bile hayranlığını kazanan, saygı duyulan ender insanlardandı. Müthiş zekâsı, inanılmaz hafızası ile ayaklı kütüphaneydi.
İşte perşembe günü hayatlarına dokunduğu binlerce insanın omuzları üstünde uzun bir yolculuğa çıktı.

Eğitime adanmış bir ömür sona erdi. Türk eğitim sistemi önemli liderlerinden, duayenlerinden birini kaybetti.

Adı altın harflerle eğitim ve iş dünyasına yazılacak biliyorum.

50 yıllık yol arkadaşı ve şirketlerinin CEO’su Halil Ünlü; çocukları Ümit, Ebru ve Eda Arıkan onun meşalesini elinde tutmaya devam edecek... Ailesi, çalışanları, sevenleri, dostları eğitim dünyası onun bıraktığı izleri takip edecek...