Apartman toplantısı

@ankaraamizah Tüm Ankara covid olmuş. Herkes birbirine üşüttüm diye yalan söylüyor.
@06tonuankaranin Fark ettiniz mi bilmiyorum ama Kızılay’da karşıdan karşıya geçmek için yeşil ışığı değil, insan çoğunluğunun sağlamasını bekliyoruz.
@epiphanieismene Ankara’da Sıhhiye Köprüsü’nün altından geçince insanın kalan hayat enerjisi de gidiyor.
@ankarageddo Hayat bana Ankaralı olmam dışında bir güzellik sunmadı...

KAVİMLER GÖÇÜ

@mervee_akyuz Metroda hangi istasyondan binersem bineyim kimlerin Hacettepeli olduğunu direkt anlıyorum ve Beytepe’ye gelince hepimiz topluca sürü halinde iniyoruz.
@ankaramesken Kızılay’da karşıdan karşıya geçmek: Kavimler göçü.
@pitagms ODTÜ ve Ankara arasındaki kültür farkını kaldıramıyorum, okulda başka dışarıda başka olmak zorundasın.
@nariiyar Ankara’da herkes birbirine her an kavga edecek gibi bakıyor.
@PeriErdoan17 Ankara’da yaşamayan herkes neden bizim birbirimize hep gardaşşşş dediğimizi düşünüyor?

İKİ ODA BİR SALON

Ankara’da herkesin bir şekilde birbiriyle tanıdık çıkmasını masaya yatıran apartman sakinleriyse, durumu şu Tweet’lerle anlattı:
@oylebiseyyok_ Şimdi size Ankaralı olmayı anlatıyorum dershane arkadaşımla annemin lise arkadaşının oğlu olan üniversite arkadaşım evli?
@ankaramesken Ankara’da neden herkes birbirinin eski sevgilisi, flörtü, lise arkadaşı, ilkokul arkadaşı, eski mahalleden arkadaşı, halı sahadan arkadaşı?
@naakiila Ankara köy olduğu için ilkokul arkadaşımla liseden tanıdığım biri sevgili ve ben story’den öğreniyorum.
@enayikarinca Ankara herkesin herkesi tanıdığı küçük bir köydür.
@pheebsguitar Ankara’da herkes herkesin bir yerden tanıdığı.
@Bilge_2014 #Ankara’da herkes birbirini tanır, hiç değilse isim olarak bilir.İletişim hızını tanımlamak üzere “Başkent, iki oda bir salon büyüklüğünde” benzetmesini çok duyarım. Cumartesi günü, abartıyla gelişen tanışmaları anlatan yeni bir söz öğrendim. “İnsan insana 6 kişi uzaklıktaymış.”



KÖRÜKLÜ OTOBÜSLE KAMPÜS YOLCULUĞU

@tasvirsanatlari, paylaştığı fotoğrafa, “Şu körüğün demirine yaslanıp, yorgun olduğumda tepesine oturup Sıhhiye’den Beytepe Kampüs’e gitmeyi o kadar özledim ki. İlk iki ders kulaklarım uğuldar dersi anlamak için ön sıralara otururdum. Hem günlük fizik tedavi aracıydı bütün vücudu harekete geçiren bir mekanizması vardı” notunu düştü. Paylaşıma şu yorumlar geldi:
@kedimelegi Yaslanırken zeminin dönmesi, dengeyi kaybettiğimizi etrafa çaktırmadan toparlanma çabaları... Ben de Balgat Yurdu’nda kalırdım. Yurda dönmek için binerdim hep.
@KaraaslanMzffr Beyin sarsıntısı geçirerek okula gidiyorduk.
@Ulas_Akn_1903 Mazot kokusu da cabası.
@vakayiyamasika 230 numaralı kırmızı İkarus. İnsan kabullenemiyor ama otomatik vitesli bir otobüs. Kapasitesinin 4 katına kadar çok rahat (!) binerdik. Ön taraf gerçekten çok sıkı sıkı dolar arka taraf doluymuş gibi davranırdı. Çünkü kimse arkaya ilerlemezdi. Ah anılar.
@kubilaykarsidag Arkası çok savururdu. En keyifli yer, orta körük.



NEWTON’UN ÇEKİMİ

Kaybettiği beresini Newton heykelinin kafasında bulan @vilanelllle, fotoğrafı, “Kaybettiğim berem bu şekilde karşıma çıktı. Teşekkürler ODTÜ aramama bile gerek kalmadı” notuyla paylaştı.