Paylaş
Karara göre DASK, hasarları poliçede yazan tutar üzerinden ödeyecek. Karar sonrası da DASK durdurduğu hasar ödemelerine başlayacak. Önce neler olmuştu, kısaca değineyim; sonra Yargıtay’ın bu kararı ne anlama geliyor anlatayım.
2022’nin sonunda DASK, zorunlu deprem sigortasının teminatlarını artırarak, bir konut için 320 bin lira olan en yüksek teminat tutarını 640 bin liraya çıkardı. Bu artışlar tebliğ olarak yayımlandı ve o tarihte vatandaşlara da, ‘yeni teminatlardan yararlanmak için ek prim ödeyerek poliçelerinizi yenileyin, zeyilnamenizi yaptırın’ diye duyuruldu. Kimileri zeyilname yaptırıp poliçelerini yeniledi ama büyük bir çoğunluk yenilemedi, eski teminatlarla devam etmeyi tercih etti. 6 Şubat depremleri yaşandı ve DASK kanunun hükmettiği gibi zeyilname yaptıranların hasarlarını yeni teminatlar üzerinden; yaptırmayanların hasarlarını ise poliçede yazan teminatlar üzerinden ödedi. DASK, Kahramanmaraş depreminde, konutu hasar gören 600 bin vatandaşa 36 milyon TL de ödeme yaptı.
NELER YAŞANMIŞTI?
Bu noktada bu işten kendine pay çıkarmak isteyen birileri çıktı, deprem bölgesinde tek tek depremzedelerin kapısını çalıp, ‘zeyilname yaptırılmasa bile DASK hasarları yeni teminatlar üzerinden ödemek zorunda, dava açın, tahkime gidin, kesin kazanırsınız’ diyerek, vatandaşın aklını karıştırdı. Kamu Denetçiliği Kurumu, Kahramanmaraş depreminde zorunlu deprem sigortası olup da konutu hasar görenlere DASK’ın, 2022 yılı tarifesine göre ödediği sigorta tazminatının 2023 yılı tarifesine göre ödenmesi yönünde tavsiye kararı da aldı. Vatandaş da daha çok hasar alabilir miyim umuduyla ya mahkemelere ya da Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurdu. Buraya kadar sorun yok; vatandaş hukuk yoluyla hakkını aradı. Fakat başvurular sonrası ilginçtir, iki farklı karar çıktı. Birinde, ‘DASK, zeyilname yaptırmayanlara poliçelerinde yazan teminatları ödeyerek, kurallara uygun hareket etmiştir’ diyerek, DASK lehine karar verildi. Diğerinde tam tersi, ‘Zeyilname olmasa bile DASK yeni teminatlar üzerinden ödeme yapmak zorunda’ denerek, DASK aleyhine, tüketici lehine karar verildi.
DASK ÖDEMELERİ DURDURDU
Farklı farklı kararlar üzerine, vatandaş arasında ayrımcılık olmaması için DASK, deprem bölgesindeki tüm hasar ödemelerini durdu ve ‘Yargıtay ne karar verirse onu öderiz, eski teminatlı poliçeleri yeni teminatlar üzerinden öde derse onu da öderiz’ diyerek, Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay, beklenen kararını açıkladı. Özetle, DASK’ın sorumluluğunun poliçede yazan teminat ile sınırlı olduğuna, ek prim alınmaksızın yeni teminatlar üzerinden ödeme yapılamayacağına hükmetti ve Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından alınan kararı da bozdu.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Peki, şimdi ne olacak? DASK, deprem bölgesinde zeyilname yaptırmayan ve konutu depremde yıkılan depremzedelerin hasarlarını poliçelerindeki teminat limiti neyse –ki, bir konut için en yüksek teminat tutarı olan 320 bin lira- ödeyecek.
Bu aşamada kısa bir yorum yapmak istiyorum. Bu konu aylardır tartışılıyor ve ben de yazılarımda ara ara değiniyorum. Hatta kimileri beni tüketici karşıtı olmakla yargılıyor. Ama öyle değil, işte. Yargıtay’ın vermiş olduğu karar; zamanında bilinçli ve sorumlu davranıp zeyilname yaptıran ile yaptırmayan tüketici arasındaki haksızlığı ortadan kaldırdı. İkincisi, DASK’tan kanun ve genel şart dışı ödeme yapmasını bekleyen kişilere, ‘hukuk budur’ dedi. Aksi durumda bu bir sigorta sistemi değil, devlet yardımı olurdu.
İkincisi ve daha önemlisi; eğer Yargıtay, tersi bir karar verseydi, DASK ödediği hasarın çok üzerinde bir ödeme yapmak durumunda kalırdı. Bu parayı da DASK değil, uluslararası reasürans şirketleri ödüyor. Bu şirketler, yargı kararı sonrası sigorta şartlarına uygun olmayan bir parayı ödeselerdi –ki, ödelerdir de- bir daha Türk sigorta pazarına teminat vermezlerdi. O zaman da vatandaş ne DASK yaptırabilirdi ne de koca koca sanayiler tesislerini sigortalatabilirdi.
Paylaş