Paylaş
Neymiş, varlık fonu kuran ülkeler tasarruf fazlası olan ülkelermiş, bizim ise tasarruf açığımız varmış. Doğru. Varlık fonu olan ülkelerin çoğu enerji ihracatçısıymış, biz ise ithalatçıymışız. Bu da doğru. Ödemeler dengesi fazla veren, döviz rezervine sahip ülkeler varlık fonuna sahip olabilirmiş; bizim ise cari açığımız varmış ve döviz rezervimiz kendi kendine ancak yetermiş. Bu da tamam. Teoride hepsi doğru ama tasarruf açığımız var diye, enerji ihracatçısıyız diye, yeterli döviz rezervine sahip değiliz diye varlık fonu kurmayacak mıyız?
160 MİLYAR DOLARI KÜÇÜMSEMEYİN
Konunun artık, ‘niye kurduk, ne gereği vardı’ tarafını geçelim, Varlık Fonu ne yapacak, asıl ona bakalım. Nitekim Türkiye Varlık Fonu (TVF), kurduğu internet sitesinde ne yapacağını, hangi amaçla kurulduğunu anlattı; haberlere de konu oldu. Kamu varlıklarında değer artışı sağlamaktan ekonomideki büyümeye katkıda bulunmaya, sermaye piyasalarına derinlik kazandırmaktan büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmeye kadar; Fon’a birçok misyon yüklenmiş ya da kendi üstlenmiş. Bunlar hedeftir, gerçekleştirilir gerçekleştirilmez, bunu zaman gösterir; ama TVF’nin amaçları arasında, Türkiye’ye daha fazla yatırımcı ilgisi çekme konusu var ki, bence asıl önemli olan da bu.
Neden mi? Basit şekliyle anlatayım. Mesela Katar’ın en büyük varlık fonu Brezilya’da, Ukrayna’da tarım arazileri satın alıyor. Norveç’in varlık fonu, otomotivden bilişime, gıdadan enerjiye kadar dünyanın en büyük 10 şirketinden hisse satın alıp, yatırım yapıyor. Tamam, bu fonların varlıkları 300-500 hatta 800 milyar dolar gibi çok büyük rakamlar. Elbette Türkiye Varlık Fonu ile mukayese edilmez ama dev şirketlerin devri ile birlikte TVF’nin de aktif büyüklüğü 160 milyar dolara ulaştı.
BİZİM FONUMUZUN NEYİ EKSİK!
Peki, bizim temel sorunumuz ne? Türkiye algısını güçlendirmek, yatırım yapılabilir ülke konumuna gelmek ve yabancı yatırımcıları çekmek. Ne mi, demek istiyorum? Mesela, Türkiye Varlık Fonu, gidip; Google’dan, Microsoft’tan, dünyanın büyük petrol devlerinin bir-ikisinden, yine dünyanın gıda devi bir-iki şirketten hisse satın alıp, ortak olsa, fena mı olur diyorum? Bir anda Türkiye algısı ve yabancı sermayenin bakışı değişmez mi? Ya da TVF, Avrupa’nın en büyük turizm şirketine yatırım yapsa, Türkiye’nin turizmdeki algısının ne olacağını varın siz düşünü.
Hatta bir adım daha öteye gideyim. Eminim kimi okuyucular, ‘amma da abarttın artık’ diyecektir ama neden olmasın... Dünyaca ünlü alışveriş sitesi Amazon’un kurucusu, üç yıl önce Amerika’nın en önemli gazetelerinden Washington Post’u, 250 milyon dolara satın aldı. Bizim Varlık Fonu’muz da dünyanın sayılı gazetelerinden birine yatırım yapsa, yabancı yatırımcının algısı değişmez mi? Bak o zaman, Fitch’in not değerlendirmesi kimsenin umurunda olmaz. İşte bu yüzden TVF’nin amaçları arasındaki ‘Türkiye’ye daha fazla yatırımcı ilgisi çekme’ konusu bana göre; içerideki yatırımları desteklemesinden, sermaye piyasalarına derinlik kazandırmasından çok daha önemli.
Paylaş