Paylaş
Önce, Özpeynirci’nin, 10 Aralık tarihli yazısından kısa bir alıntı yapayım: “Bine yakın yetkili satıcıyı çatısı altında toplayan Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) zorunlu trafik sigortasında yaşanan sorunlar yüzünden kendi sigorta şirketini kuracağını açıklamıştı. OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, ‘Trafik sigortası üretimi sigorta şirketleri için zorunluluk, bu alanda üretim yapacağız. Kasko da fokus alanımız olacak. Ayrıca diğer branşlarda da var olacağız’ dedi. Sigorta konusu Hürriyet yazarı Noyan Doğan’ın uzmanlık alanı. O yüzden OYDER’in kuracağı şirketle ilgili gelişmeleri onunla da paylaşması lazım. Çünkü Hazine’nin yetki verip vermediği, diğer sigorta şirketlerinin bu duruma neler diyebileceği çok tartışılacak konular.”
REKABETE AYKIRI MI?
OYDER’ciler, yeni girişimlerini bana da anlatmak için bir araya gelmek istediler. Geçen Cuma, Murat Şahsuvaroğlu ve OYDER temsilcileri ile buluştuk, sohbet ettik. Şunu belirteyim, OYDER’in sigorta şirketi kurma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na henüz resmi başvurusu yok; 2019’un başında başvuruda bulunacaklar. Gelelim, benim bu işe ne diyeceğime. OYDER, temsilcilerine naçizane anlattıklarımı sizle de paylaşayım. Bir dönem trafik sigortası fiyatlarından her gün şikayet eden Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken’e de “Başkan, sürekli şikayet ediyorsunuz, neden bir sigorta şirketi kurmuyorsunuz?” diye söylemiştim. Bence de OYDER, hiç beklemeden sigorta şirketini kurmalı. Kurmalı ki, deneyerek yaşasınlar, anlasınlar.
Mesela, trafik sigortasından bahsediyorlar. Son 10 yılda, sigorta şirketlerinin, trafik sigortasındaki zararı 7 milyar TL’yi geçti. Bu işten zarar etmeyen hemen hemen şirket yok gibi. Bu yıl sonunda da zarar rakamı 100 milyon lirayı bulacak. Benim için bugünkü ortamda yeni şirket kurulması demek, trafik sigortasından zarar eden şirketler arasına bir yenisi daha eklenecek demek. ‘Ne olacak canım param çok, 10 yıl da zarar ederim, kime ne?’ deniyorsa; benim için de sorun yok.
RUHSAT VERİLMELİ Mİ?
Mesela, kaskodan bahsediliyor. Araçların sadece yüzde 25’i kaskolu. Trafik sigortasının fiyatından şikayet eden kasko sigortası yaptırmıyor. Bu yüzde 25’lik oranın büyük kısmı bankalardan verilen krediler ile yapılan sigortalar; diğer büyük kısmı da yine OYDER üyelerinin araç satışında yaptığı sigortalar. Yeri gelmişken belirteyim, OYDER üyelerinin her birinin en az iki-üç sigorta şirketinden acenteliği bulunuyor. Ne mi demek istiyorum? Sen, bugüne kadar, acentelik üzerinden sattığın kasko poliçelerini yeni kuracağın şirket üzerinden kesersen; bu bana göre pazarı büyütmek değil, bu küçük pazardan pay almak anlamına gelir. Yine söylüyorum, OYDER, sigorta şirketi kurmalı ve yüksekliğinden şikayet edilen trafik sigortasını Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirlediği tavan fiyatın da çok altında satmalı. Araç onarımlarında da sadece orijinal parça kullanmalı. Tabi tüm bunları da hem rekabete aykırı olmadan hem de sigorta şirketleri ile yapılan servis anlaşmalarına zarar gelmeyecek şekilde yapmalı.
Son olarak şunu da belirteyim. Dünyada uygulamaları olduğu gibi Türkiye’de de bence yeni kurulacak sigorta şirketine trafik sigortası satma ya da başka bir deyişle trafik sigortası ruhsatı verilmemeli; en azından birkaç yıllığına. Böylece, bu süre içinde şirket, pazarda kalıcı olduğunu ve pazarı da büyütmek istediğini göstermiş olur.
Paylaş