Paylaş
YENİ model önce Yeni Ekonomi Programında, ardında 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programında da yer aldı. Geçen hafta ise çıkan yasayla, Türk Reasürans Anonim Şirketi’nin kurulması kesinleşti. Geçen sürede de yeni modelin nasıl olacağı konusunda kafalarda ciddi soru işaretleri vardı. Konuya açıklık getireyim, önce reasürans pazarı hakkında kısa bir bilgi vereyim.
Reasürans, biraz teknik konudur ve vatandaşı da çok ilgilendirmez ama basit anlatayım. Şirketler doğal afet gibi büyük sigorta işlerinde zorlanmamak için prim ödeyerek kendilerine sigorta teminatı alır. Buna reasürans denir. Risk gerçekleştiğinde de hasarı reasürans şirketleri öder. Bir anlamda; vatandaş nasıl evi, aracı için prim ödeyerek sigorta yaptırıyorsa, sigorta şirketleri de prim ödeyerek kendilerini sigortalatırlar. Bunun için de kurulmuş dünyada büyük şirketler vardır ve sigortacılar bu dev şirketlerle çalışır. Türk pazarında ise iki reasürans şirketi faaliyet gösteriyor. Biri 1929 yılında kurulmuş İş Bankası’nın iştiraki olan Milli Reasürans, diğeri de yeni kurulan Alman VHV Reasürans.
TÜRK REASÜRANS ANONİM ŞİRKETİ
Türkiye’deki reasürans pazarının büyüklüğüne de değineyim. Son verilere göre sigorta şirketleri hayat dışı branşlarda toplam 32.7 milyar lira prim üretmişler ve yurtiçinden-yurtdışından aldıkları reasürans teminatı için de 11 milyar lira reasürans şirketlerine prim ödemişler ki, bu rakamın içinde Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) ve Tarım Sigortaları Havuzu da (TARSİM) var. İki reasürans şirketinin ürettiği prim ise bir milyar liraya yakın. Kabaca Türk reasürans pazarı 15 milyar liralık bir pazar diyebiliriz.
Gelelim, kurulacak olan Türk Reasürans Anonim Şirketi’ne. Üç ay içinde kurulacak ve sermayesi Hazine ve Maliye Bakanlığına ait olacak. Aslında, kanunda kuruluş nedeni açık yazıyor. Yurtiçi reasürans kapasiteni artırmak ve teminat verilemeyen çeşitli riskler sonucu meydana gelebilecek maddi, bedeni zararların karşılanması. Kanun da bir şey daha yazıyor; reasürans bulunamadığından bazı risklere teminat sunulamadığı, bu durumun da kamunun müdahaleleri ve kamu tarafından kurulan yapılarla aşılmaya çalışıldığı. Özetle kamu şunu söylüyor: Türkiye’deki reasürans pazarı küçük olduğundan ve mevcut reasürans şirketleri de aktif rol almadıklarından bazı sigortalar yapılamıyor, yapılanlar da kamunun desteği ile kurulan sigorta havuzları sayesinde yapılabiliyor. İşte Türk Reasürans Anonim Şirketi bu ihtiyaç için kuruluyor. Kamu, böyle diyor.
15 MİLYAR LİRALIK PAZAR
Peki, gerçekten ihtiyaç var mı? Var. Mesela bina tamamlama sigortası reasürans bulunamadığından yapılamıyor. Mesela boya, kimya gibi riskli sektörlerdeki şirketler sigorta bulmakta zorlandıklarından Hazine ve Maliye Bakanlığının kontrolünde Riskli Sigortalılar Havuzu adı altında havuz kuruldu. Keza maden çalışanları için yapılan zorunlu sigorta da havuz kapsamında yürütülüyor. Özetle, Türk Reasürans Anonim Şirketi, sigortacıların reasürans bulmakta zorlandığı, bunun için de sigorta yapamadığı alanlarda devreye girip, piyasaya destek olacak.
Şunu da belirteyim. Bana göre, Türk Reasürans Anonim Şirketi ile bir sigorta devi kurulacak ve şimdilik 15 milyar liralık pazarda aktif oyuncu olacak; kamunun gücüyle de pazarı 30 milyar liranın da üzerine çıkaracak.
Paylaş