Paylaş
BİR süredir İzmir depreminde konutu hasar görenler ile Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) arasında sorunlar yaşanıyor. Depremzedeler, zorunlu deprem sigortası kapsamında DASK’tan istedikleri hasarı alamadıklarını iddia ediyor. Birleşip, dernek de kurmuşlar; adı da İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği. Bana da ulaştılar ve sorunlarını anlattılar, ‘sesimizi duyurur musunuz?’ diye de destek istediler. Sorunlarını dinledim, DASK Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Turgut ile de konuştum. Hepsini anlatacağım.
Peki sorun ne? Özetle; İzmir depreminde bazı konutlar az ya da orta hasar gördü. DASK da yapılan hasar tespit çalışmalarına göre o konutlara, sigorta poliçesinde belirtilen teminatlar üzerinden hasar ödemelerini yaptı. Ancak sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu konutların olduğu binaları riskli statüye alıp, güçlendirme yapılmasını istedi ve güçlendirme yapılmadan da konutlara girilmesine izin vermedi. Hal böyle olunca da depremzedeler, binayı güçlendirmek için en az 150 bin lira gerektiğini öne sürerek, daha yüksek hasar talepleri ile DASK’a başvurdu.
NEYİ ÖDER, NEYİ ÖDEMEZ?
Aslında benzer durum Elazığ depreminde de yaşandı. O depremde de zorunlu deprem sigortası olup da depremde az hasar gören konutlara DASK, hasarlarını ödedi. Ancak sonrasında az hasarlı da olsa o konutların bulunduğu bölge kentsel dönüşüme sokuldu, yıkım kararı alındı. Bunun üzerine konut sahipleri de, ‘konutlarımız yıkılacak, bize daha fazla hasar ödemeniz lazım’ diyerek, DASK’ın kapısını çaldı.
Açıkça söyleyeyim, ortada bir sorun var ancak kimse alınmasın, gücenmesin ama bu sorun sigorta sistemi yoluyla çözülecek bir sorun değil. Neden mi? Anlatayım. Tüm sigortalarda olduğu gibi zorunlu deprem sigortasında da hangi durumlarda sigortalıya hasar ödeneceği bellidir. Buna göre; DASK, zorunlu deprem sigortası ile depremin ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami, yer kaymasının doğrudan neden olacağı maddi zararları, poliçede belirtilen limitler dahilinde karşılıyor. Bunların dışında oluşabilecek herhangi bir olay nedeniyle konuta gelebilecek zarar DASK’ın kapsamına girmiyor.
Şöyle anlatayım; konutunuza zorunlu deprem sigortası yaptırdığınız. Oturduğunuz şehrin deprem riskine, evinizin metrekaresine göre hesaplama yapıldı -ki, standart bir hesaplama yöntemi var- ve diyelim ki, konutunuz için 100 bin lira sigorta teminatı ve buna göre de ödeyeceğiniz prim belirlendi. Deprem oldu ve konutunuz depremde tamamen yıkıldı; DASK size konutunuzu yeniden inşa etmek için 100 bin lirayı ödeyecek. Depremde ya da deprem nedeniyle meydana gelen yangında, patlamada, yer kaymasında konutunuz hafif hasar gördü, eksperler geliyor, hasar tespiti yapıyor. Diyelim ki, 30 bin liralık hasar tespit edildi; DASK, 30 bin lirayı ödüyor. Hasar tutarını az bulabilirsiniz, ekspere itiraz edebilirsiniz; bu durumda ister Sigorta Tahkim Komisyonuna, isterseniz de hukuk yoluna başvurursunuz. Yani, sigortanın sorumluluğu, deprem nedeniyle oluşacak hasarlarla sınırlıdır.
RİSKLİ KONUTLAR NE YAPACAK?
Hem DASK ile hem de sigortacılarla konuştum. Durum özetle şöyle. Eviniz depremde orta ya da az hasarlandı, DASK hasarınızı karşıladı, sonrasında devlet konutunuzun bulunduğu binayı veya semti riskli bölge ilan etti ya da kentsel döşüme soktu ve yıkım kararı aldı. İşin bu tarafı artık sigortanın sorumluluğunda değil; bu tamamen devletin sorumluluğunda. Dolayısıyla, ‘evime yıkım kararı ya da güçlendirme kararı çıktı, bunun bedeli de bu kadar, bunu da DASK ödesin’ denemez; sigorta da zaten bunu karşılayamaz. Bundan sonrası yardım kapsamına girer ki, bu da sigortanın alanı değil. Eğer DASK, böyle bir oluşum içine girerse, vatandaştan topladığı primleri yardım olarak dağıtmak zorunda kalır ki, o zaman depremlerde hasar ödeyemez. İzmir ve Elazığ depreminde bu nedenle sorun yaşayanları çok iyi anlıyorum ama bu sorun sigorta sistemi ile çözülecek bir sorun değil; kamuyla çözülmesi gerekiyor.
DASK Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Turgut ile konuştum, konuyu yakından takip ettiklerini ve ortada bir mağduriyet varsa hemen gidereceklerini belirterek, İzmir depreminde toplam 300 milyon liraya yatın hasar ödemesi yaptıklarını söylüyor.
1.5 MİLYON KONUT BOŞA MI PARA ÖDEDİ?
KENTSEL dönüşüm kapsamında 1.5 milyon konutun döşümü sağlanacak. Başta İstanbul olmak üzere kimi şehirlerde dönüşüm devam ediyor ve riskli binalar yıkılıyor. Hemen yıkılmasa da tespit edilen riskli binalar tahliye ediliyor. Kimi okuyuculardan, ‘yıllardır zorunlu deprem sigortası yaptırırım, konutum depreme karşı riskliymiş, evim yıkılacak, DASK bana ödeme yapar mı ya da yardımda bulunur mu?’ diye sorular alıyorum. Kentsel dönüşüm, DASK’ın kapsamında değil. Yani, DASK, bu durumda ne ödeme yapıyor ne de yardımda bulunuyor. Bu durumda olan kimi okuyucular da, ‘biz yıllarca DASK’a boşa mı prim ödedik?’ diye soruyor. Depremde nedeniyle konutta oluşacak zarar karşılansın diye sigorta yapılıyor. Her yıl da, bu yıl deprem olursa, sigorta hasarı ödesin diye sigorta yenileniyor. Bugün, kentsel dönüşüm nedeniyle riskli bina ilan edilen konutlar, mesela geçen yıl bir depremde yıkılsaydı DASK, hasarı ödeyecekti, ‘meğer bu bina riskliymiş buna ödeme yapmayalım’ demeyecekti.
Paylaş