Paylaş
TİCARİ ARAÇ ALAMIYORLAR
Aslında konu yeni değil. Neredeyse sekiz yıldır gündemde ve okuyucumuz gibi binlerce işletmenin, özellikle de KOBİ’lerin, yaşadığı bir sorun. ‘Sorun ne?’ derseniz, en basit şekliyle anlatayım. Doğru, ticari araçlar; daha doğrusu karayolu ile taşımacılık yapan araçlar, finansal kiralamaya konu olamıyor. Çünkü taşımacılık yapılabilmesi için Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki belgesi alınması zorunlu. Bakanlık ise taşıma yapılacak aracın mülkiyeti şirketin üzerineyse yetki belgesi veriyor. Yani, taşıma yapacak araç, şirketin üzerine kayıtlıysa sorun yok; Bakanlık, belgeyi hemen veriyor. araç, şirketin üzerine kayıtlı değilse, belge vermiyor. Malum, adı üzerinde leasing bir finansal kiralama işlemi olduğundan, araç da belli süreliğine (2 ya da 3 yıl) leasing şirketinin üzerinde gözüktüğünden; Ulaştırma Bakanlığı’ndan, taşıma yetki belgesi alınamıyor. Hal böyle olunca da işletmeler, yatırımlarını leasing yoluyla yapamıyor.
Peki, niye böyle? İşte, onu bilen yok. 2009 yılına kadar leasing yoluyla alınan ticari araçlar şirketlerin mülkiyetinde gözüküp, yetki belgesi verilirken; bir gece yatılıp, sabah kalkılıyor ve 2009’dan itibaren finansal kiralama ile alınan araçların kiralık araç olarak görülmesine, yetki belgesi alınamayacağına karar veriliyor. Siz sanıyor musunuz ki, bu garabet durum sadece taşıma araçlarıyla sınırlı. Kamyon, çekici gibi ağır ticari araçlar da sırf bu nedenden dolayı finansal kiralama yoluyla alınamıyor.
ULAŞTIRMA BAKANI’NIN HABERİ VAR MI?
Garabet bu kadarla da bitmiyor. Aynı araçlar bankadan ya da finansman şirketinden kredi kullanılarak alındığında Ulaştırma Bakanlığı hemen yetki belgesini veriyor; ama leasing şirketinden alındığında vermiyor. Fark, ne? Ha, gidip bankadan 2-3 yıllık vadeli kredi ile araç satın alınmış; ha, leasing şirketinden 2-3 yıl vadeli sözleşme imzalanmış. Her ikisinde de 2-3 yıl sonra aracın mülkiyetine sahip olunuyor. Daha açık bir anlatımla, finansal kiralama da kredili satın alma yöntemi. Nitekim 20019 yılına kadar böyleyken ve hiçbir fark yokken, biranda ayrımcılığa gidilmiş.
Tamam, 8 yıl önce bir şeyler olmuş, ama halen yanlış devam ediyor. Hem de, KOBİ’lerin önünü açmaya çalıştığımız, üretimi artırmaları için peşi sıra düzenlemeler yaptığımız, alternatif finansman kaynaklarına ulaşmaları için çabaladığımız bir dönemde devam ediyor. Açıkça söyleyeyim, böyle bir uygulamadan zararlı çıkan tek bir kesim var; o da, KOBİ’ler. Okuyucumun örneğinde olduğu gibi, bir nedenden dolayı bankada limit azalmış, ama işletme yatırım yapmak istiyor, alternatif olarak finansal kiralama var; o yolu da 8 yıl önce bilinmeyen bir nedenden tıkamışız. Bilmem bu durumdan Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın haberi var mı?
Paylaş