Paylaş
Önce bir tespitle başlayayım. Başta faktoringciler olmak üzere banka dışı finans şirketleri geçen yıl 100 milyar liralık ticarete aracılık etmişler ki, bu desteğin neredeyse tamamına yakınını KOBİ dediğimiz küçük ve orta boy işletmeler kullanmış. Peki, kim bu işletmeler? Petrol ürünleri, inşaat, toptan ticaret, tekstil, metal sanayinde, yani ekonominin temelini oluşturan sektörlerde, faaliyet gösteren işletmeler. Faktoring şirketleri 100 bin işletmenin 600 bin borçlusuna ulaşmışlar. İhracattaki payları ise 17 milyar lira ve yine çalıştıkları kitle orta boy ihracatçılar.
Niye böyle bir tespit yaptım? Dikkat ettim de partilerin seçim beyannamelerinde banka dışı finans sektörüne yönelik herhangi bir vaat yok. Bankacılık var ama diğer finansman sağlayan kuruluşlar yok. Ama iş KOBİ’lere gelince, tüm partilerin seçim vaatlerinde ilk sırayı alıyor. Özel destek sözü veren mi istersiniz, finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştıracaklarını söyleyen mi?
HAKSIZ REKABET
İşte ben de tam bu noktada takılıyorum; finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırma konusunda. Değindiğim gibi bu işletmelerin finansman ihtiyacını karşılayan, ticaret yapmalarını kolaylaştıranlardan biri de faktoringciler. Öyle değil mi; devlet tek başına tüm işletmelere finansman sağlayamayacağına göre finans sektörünü kullandıracak. Peki, bu nasıl olacak? Asıl mesele de bu.
Finansçıların bu işletmeleri daha açık bir anlatımla reel sektörü desteklemesi, fonlayabilmesi için gerekli imkanlar var mı? Yok. Mesela, faktoring sektörünü ele alırsak; bankalar, yurt dışından sağladıkları kaynaklar için Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) yükümlüğüne tabi değilken, faktoringciler tabi. Yine bankaların aralarındaki işlemlerinde Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) yüzde 1 iken, faktoringte yüzde 5. Yani ortada bir haksız rekabet var ve bundan zararlı çıkan kesim de KOBİ’ler.
OLİGOPOL PİYASA
Finansal Kurumlar Birliği Başkan Yardımcısı Zafer Ataman, üzerlerindeki vergi yükünün tamamen faktoring kullanıcısına, yani reel sektöre yansıdığını söylüyor. Ataman, bu yüklerin işletmelerin maliyetleri açısından önemli olduğunu belirterek, “Bu sorunlar çözülürse sektörün kaynak yapısı artar, yeni oyuncular sisteme girer; dolayısı ile reel sektöre kaynak daha fazla aktarılır. Maliyetlere de olumlu tesiri olur” diyor.
Zafer Ataman’ın önemli üzerinde durduğu bir konuda, faktoring sektörünün bugüne kadar devletten teşvik almadığı. Vergi konularında yapılacak düzenlemenin ise tamamen kullanıcıyı ilgilendireceğine dikkat çeken Ataman, “Sektör tamamen oligapol nitelikte. Bankacılıktan sektöre aktarılan kaynağın herhangi bir ayrıma tabii tutulmaması gerekir” diyor.
Bilmem anlatabildim mi; partilerin ekonomi programlarında reel sektöre yönelik yapılacaklar kadar bu sektörleri fonlayan finans kurumlarına verilecek desteğin de önemli olduğunu?
Paylaş