Paylaş
Yasak. Alkollü araç kullanmak yasak mı? Yasak. Trafik sigortası olmadan trafikte dolaşmak yasak mı? O da yasak. 30 kişilik otobüsün, 50 kişi taşıması yasak mı? Yasak. Neye göre? Yasanın belirlediği trafik kurallarına göre. Bu yasaklara uymamak suç mu? Suç.
Peki, bu yasaklara uymayıp da suç işlendiğinde ne oluyor? İşin cezai yaptırımını ve hukuki boyutunu bir kenara bırakıyorum. Sigorta sistemi açısından değerlendirirsek. Sigortasız, ehliyetsiz ve alkollü ya da trafik kurallarına aykırı araç kullanıp; kazaya karışır, birilerinin de ölümüne veya sakat kalmasına neden olursanız. Sigorta sistemi tazminatları öder, sonra da gözünüzün yaşına bakmadan, sizden ödediği tazminatı hukuk yoluyla alır, yani rücu eder.
Şimdi gelelim, asıl konuya. Şehir içi ve şehirlerarası otobüslerin kar lastiği olmadan ya da kabak lastikle yola çıkmaları yasak mı? Yasak. Neye göre? Yasaya göre. Ne diyor yasa? ‘Yolcu ve yük taşımada kullanılan tüm ticari araçlar, 1 Aralık-1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği takmak zorundadır’ diyor.
TAZMİNAT SÜRÜCÜDEN İSTENECEK
Sanırım, konuyu nereye getireceğimi tahmin ettiniz. Geçen ay Kayseri ve Sivas’ta iki ayrı otobüs kazası yaşandı ve bu kazalarda 30 kişi yaşamını yitirdi. Otobüslerden birinde kış lastiği olmadığı, diğerinde ise kabak lastik olduğu söylendi. Bunun tespiti kolay, nitekim tespit edilecektir de. Bu kazalardan sonra da kontroller artırıldı. Kontrol yeterli mi? Değil. Kimse kusura bakmasın ama ortalık biraz durulsun, o kontroller ya gevşer ya da delmenin yolu bulunur.
Açıkça söyleyeyim, bu konuda izlenecek en doğru yol, sigorta sistemini kullanmaktır. Daha açık şöyle anlatayım. Zorunlu olduğu halde kış lastiği kullanmayan otobüs, kaza yapar ve birileri hayatını kaybederse. Sigorta şirketi de ‘kuralla uymadın, suç işledin’ diyerek, otobüsün sürücüsüne ya da otobüs şirketine ödediği tazminatı rücu ederse. Bakın o zaman, yollarda bir tane bile kış lastiksiz otobüs dolaşabiliyor mu?
Neden mi? Trafik sigortası kapsamında, otobüsler için sigorta şirketinin ödeyeceği en yüksek vefat tazminatı, kişi başına 268 bin lira. Ayrıca yolcu taşıyan otobüslerin bir de koltuk sigortası yaptırması lazım ki, bunun da teminatı kişi başına 175 bin lira.
OTOBÜS ŞİRKETLERİ ŞİMDİ YANDI
Böyle bir kazada 9 yolcu hayatını kaybetse -tıpkı geçen ay Sivas’ta meydana gelen kazada olduğu gibi- sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat 3 milyon liraya yakın. Böyle bir rakamın otobüs şirketine ya da sürücüye rücu edileceğini düşünün. Bundan daha büyük bir denetim, daha büyük bir caydırıcılık olabilir mi?
Öğrendiğime göre de bazı sigorta şirketleri, bu uygulama için kolları sıvamış. Bence çok da iyi yapmışlar.
Eminim birileri diyecektir ki, “İyi de kış lastiği uygulamasının mazisi şunun şurasında 2-3 yıl, sigorta şirketlerinin bu uygulamayı yapmasının kanunda yeri var mı?”.
Var kardeşim, kanunda yeri var. Aç kanuna bak; orada, ‘Tazminat gerektiren olay sürücünün ya da işletenin ağır kusuru sonucu meydana gelmişse, sigorta şirketi tazminatı öder sonra da rücu eder’ diye yazar. Kış lastiği kullanmak kanunen zorunluysa ve kullanılmıyorsa, bundan dolayı da birileri hayatını kaybediyorsa; bundan daha ağır bir kusur olabilir mi?
Hatta bir adım daha ileri gideyim. Hemen yarın sigorta şirketleri, ‘Kazaya karışan otobüs, kamyon ve minibüslerde, kazanın kış lastiği kullanmamaktan kaynaklandığının tespit edilmesi halinde, tazminatlar sürücüye ya da işletene rücu edilecek; maddi hasarlar ise hiçbir şekilde ödenmeyecektir” şeklinde bir karar alıp, açıklama yapmalıdır.
Hatta hatta son birkaç ayda, kış lastiği kuralına uyulmaması nedeniyle meydana gelen kazalarda, ödedikleri ya da ödeyecekleri tazminatları rücu etmeli; bunu da bas bas bağırmalıdır. Ki, bu cinayetler artık bitsin.
Paylaş