Paylaş
Aslında Kartal’da yaşanan olay hakkında konuşmak için henüz çok erken ama konu sigortaysa, işin su götürmez tarafları var. Facia sonrası kamu görevlilerinin açıklamalarını takip ettim. Özellikle de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un olay yerindeki değerlendirmelerini. Kurum, Kartal ilçesinin genelinden bahsederek, ruhsat projelerinin dışında yapılmış yapılar olduğunu, mevcutta zemin artı 5 olan, ancak yerinde, zemin artı 7, 9, 10 katlı binalar mevcut olduğunu ve bu binaların da tespitlerinin yapıldığını söyledi.
NEDEN SİGORTADAN ÖDENMEZ?
Kartal’da yıkılan binaya baktığımızda; 1992 yılında ruhsat alınmış ama 5 katlı ruhsat alınmış sonradan 3 kat kaçak olarak çıkılmış ve bina iskansız. Mühendislerin ilk tespitlerine göre de binanın zeminini büyütmek için kolonlarla oynanmış. Şimdilik bilinenler bunlar, inceleme sürdükçe detaylar netleşecek. İşin daha da vahimi Kartal’da böyle bina sayısının azımsanmayacak boyutta olduğu; açıklamalardan öyle anlaşılıyor. Açıkça söyleyeyim, İstanbul genelinde de durumun farklı olduğunu zannetmiyorum.
Gelelim, sigortadan bu hasarların karşılanıp, karşılanmayacağına. Çok net; karşılanmaz. Neden mi? Sen 5 katlı bina yapacaksın, sonradan üzerine 3 kat daha çıkacaksın, yetmeyecek kendine yer açmak için binanın temelleri ile oynayacaksın; sonra da binayı ya da içindeki konutları sigortalatıp, bina yıkıldığında da sigortadan para talep edeceksin. Böyle bir şey mümkün mü, olabilir mi? Bu işin bir boyutu.
KONUT SAHİPLERİ DİKKAT!
Diğer boyutuna gelince, sigortanın hasar ödeyebilmesi için binanın bir nedenden dolayı yıkılması gerekiyor. Nedir bunlar? Depremdir, seldir, yer kaymasıdır, yangındır. Verilen teminatlar içinde uç teminatlar da var; mesela uçak çarpması, mesela kamyon benzeri kara taşıtı çarpması gibi. Bunlardan biri gerçekleşirse, sigorta yıkılan konutun hasarını tık diye öder. Maalesef Kartal’da yıkılan bina bunların hiçbiri ile örtüşmüyor. Daha açık bir anlatımla; yıkılan binada sigortalı olan konut varsa ya da yıkılan binanın etrafında benzer risk olduğu gerekçesiyle boşaltılan binalarda sigortalı konut varsa sigortadan hasar alamayacaklar.
Bir adım daha ileri gideyim. Türkiye genelinde sigortalı konut sayısı 6.6 milyon. Deprem sigortası konut sayısı ise 8.8 milyon. Türkiye genelinde sigortalanabilir toplam konut sayısı ise 18 milyona yakın. Riskli bina sayısı ise 6 milyon ve bunların 300 binin 10 yıl içinde yenilenmesi gerekiyor. Ne mi demek istiyorum? Bu, sigortalı 6.6 milyon konutun bir kısmı Kartal’da çöken bina gibi kaçak kat çıkılmış, zemini oynanmış riskli binalar. Daha devam etmeyeyim, ne demek istediğim anlaşılmıştır sanırım. Ama şu kadarını söyleyeyim, konut alırken, aman dikkat edin.
Paylaş