Paylaş
Yaklaşık 7 milyon çalışanı, aileleri ile birlikte 14 milyon kişiyi yakından ilgilendiren 2019 yılı asgari ücret için görüşmeler başladı. 5’i işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere toplam 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, pazarlık yapacak ve ay sonunda, gelecek yılki asgari ücret rakamını belirleyecek. Asgari ücret sadece 7 milyon çalışanın aylık maaşını ilgilendirmiyor. İşsizlik maaşından genel sağlık sigortası primlerine, askerlik ve doğum borçlanmasından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından uygulanacak para cezalarına, bireysel emekliliğe girecek çalışanların maaşlarından kesilecek aylık tutara kadar sosyal güvenliğe konu birçok ücret, asgari ücrete göre belirleniyor ve bu tutarlar da artıyor.
Bugün için uygulanan asgari ücret, brüt 2.029,50 lira, net de 1.603,12 lira. 2017’de ise brüt 1.777,50 lira, net 1.404,06 liraydı ve 2018’in başında asgari ücrete yüzde 14,47 zam yapıldı. Bu yılın Ocak ayından itibaren, bekar ve çocuksuz bir çalışan, aylık 1.603,12 lira, günlük de 53,43 lira ücret alıyor. Brüt 2.029,50 liranın 284,13 lirası işçinin payına düşen sigorta primi, 20,30 lirası işçinin payına düşen işsizlik sigortası primi. Vergilerle birlikte çalışandan yapılan kesintilerin toplamı 578,59 lirayı buluyor. Bu, işin çalışan tarafı; işveren tarafına gelince, bir işçinin, işverene maliyeti 2.384,66 lira. Bunun 314,57 lirası işverenin ödediği sosyal güvenlik primi, 40,59 lirası da işverenin ödediği işsizlik sigortası fonu kesintisi.
İŞÇİ, İŞVEREN NE İSTİYOR?
Gelelim, 2019’da asgari ücretin ne kadar olacağına. İşçi ve işveren taraflarının talepleri farklı. İşçi kesimi, kriter olarak mevcut enflasyonu baz alıyor, hatta mevcut enflasyonu da yüzde 25 olarak değerlendiriyor ve günün şartlarına uygun, enflasyon ve ücret kayıplarını telafi edecek ücretin 2 bin lira olacağını ortaya koyup, bunun üzerine de enflasyon zammı eklenmesini istiyor. Özetle, işçi kesimi, 2 bin liranın üzerinde bir asgari ücret ve enflasyon farkı istiyor ki, bu da 2 bin 500 lira demektir. Bugün uygulanan ücretle mukayese edersek işçi kesiminin talebi asgari ücrette yüzde 55’in üzerinden zam anlamına geliyor.
ÇALIŞANIN ELİNE NE GEÇECEK?
İşverenin talebi ise daha farklı. İşveren kesimi öncelikle mevcut enflasyonun değil 2019 yılında hedeflenen enflasyon üzerinden zam yapılmasını istiyor ki, Yeni Ekonomi Programı’na göre 2019 yılı enflasyon hedefi yüzde 15,9. İşveren kesimi, yüzde 2 olan işsizlik sigortası işveren payının 2019 yılı için alınmamasını, SGK işveren desteğinin yüzde 5’ten yüzde 6’ya çıkartılmasını da istiyor. İşverenlerin bir talebi daha var; o da, 2016 ve 2017 yıllarında 12 ay süreyle uygulanan ve 2018 yılında Ocak-Eylül olmak üzere 9 ay uygulanan asgari ücret desteğinin 2019 yılında devam etmesi. İşveren tarafının talepleri dikkat alındığında da asgari ücrete 322,6 liralık zam yapılarak, net 1.858 liraya çıkması anlamına geliyor.
Şimdi gelin, birlikte bir hesap yapalım. İşçi kesiminin istediği ve kırmızı çizgimiz dediği 2 bin 500 liralık net asgari ücret, yüzde 55’in üzerinde zam anlamına geliyor ki, tahmin ediyorum bunun kabul edilebilir olmadığını herkes farkındadır. Hatırlayın, 2017’nin sonunda yine bu pazarlıkların olduğu dönemde, işçi kesimi yüzde 40’a yakın zam talebiyle, asgari ücretin 2 bin liraya çıkmasını istemişti, ancak yüzde 14,1 zam yapıldı. Zam sonrası da işverene asgari ücret desteği verildi. İşveren kesiminin de istediği işsizlik sigortası işveren payının alınmaması, SGK işveren desteğinin artırılması da pek mümkün gözükmüyor. Çünkü 2019 yılı programlarında gerek SGK’nın gerekse de işsizlik fonunun gelir ve giderleri hesaplandı.
Diyeceğim o ki, asgari ücrete yapılacak zam yüzde 20’yi geçmeyecektir. Bu da bugünkü asgari ücrete 320,6 lira zam, çalışanın eline de net 1.923,7 lira geçecek anlamına gelir. Peki, 2019’da asgari ücret desteği devam eder mi? Bana göre edecektir. Nitekim işsizlik fonundaki son düzenleme de bunu gösteriyor.
Paylaş