Düşen uçağın sigortası ve yolcuların alacağı tazminat
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
THY uçağının geçen çarşamba Hollanda’daki Schiphol havaalanına inişe geçtiği sırada kaza yapmasının ardından; okuyuculardan, uçak ile yapılan seyahatlerde sigorta yapılıp yapılmadığını, yapılıyorsa yolcuların bu sigortalardan doğan ne gibi hakları olduğuna yönelik çokça e-posta aldım. Lafı fazla uzatmadan hemen konuya gireyim.
Öncelikle şunu belirteyim, tüm havayolu şirketlerinin yaptıkları tüm uçuşlar sigorta güvencesindedir. Daha net bir anlatımla. Hiçbir uçak, hiçbir havaalanından sigorta olmadan kalkış yapamadığı gibi, hiçbir havaalanına da iniş yapamaz. Sigorta derken de, öyle bir tane sigortadan falan da bahsetmiyorum. Şimdi, tek tek bunlara bakalım.
Altını çizmek istediğim bir konu daha var. Aslını isterseniz uçak sigortaları ve bu sigortaların tazminat hesaplamalarını anlatmak öyle sanıldığı kadar kolay değil. Çünkü hesaplamalarda uluslararası farklı para birimleri ve ölçüler kullanılıyor. Mesela tazminat ödemelerinde uluslararası para birimi olan SDR kullanılıyor. Merkez Bankası da her gün SDR’nin diğer para birimleri karşısındaki değerini yayınlıyor. Aynı şekilde ağırlık olarak da kısa adı AKA olan Azami Kalkış Ağırlığı kullanılıyor. Bu çerçevede uçak sigortalarını ve tazminat tutarlarını en yalın ve anlaşılır haliyle anlatalım.
YOLCU BAŞINA 621.5 BİN TL
Havayolu şirketlerinin yaptırmak zorunda olduğu iki çeşit sigorta var. Bunlardan birincisi, yolcular için yapılan mali mesuliyet sigortası. Bu sayede uçağın kalkışı, havada kaldığı süre ve inişi sırasında yolcular, başlarına gelecek her türlü kazaya karşı sigortalanmış oluyor. Yaralanma halinde yolcuların tedavi masrafları, kaza sonrasında sakat kalmaları halinde sakatlık tazminatı ve vefat durumunda da yolcu yakınlarına ölüm tazminatı işte bu sigortadan ödeniyor.
Yeri gelmişken bir bilgi daha aktarayım. Mali mesuliyet sigortasının kapsamı içine yolcuların bagajları ve uçağın taşıdığı yük de giriyor. Yani, bagaj ve yüke gelecek zararın tazmini de yine bu sigorta tarafından karşılanıyor. Şimdi diyeceksiniz ki, bu tazminat miktarı nedir? Bagaj ve yükü bir kenara bırakıyorum. Mali mesuliyet sigortası kapsamında bir yolcunun ölümü ya da yaralanması halinde sigorta şirketi asgari 250 bin SDR’ye kadar tazminat ödemesi yapıyor. Kaba bir hesapla, sigorta şirketinin bir yolcu için ödeyeceği bugünkü tazminat rakamı (1 SDR karşılığı 2.4860 TL) 621.5 bin TL. Özellikle altını çiziyorum. Bu rakamlar kabaca yapılan hesaplama ile bulunan tazminat rakamıdır. Başta da söylediğim gibi uçak sigortalarında tazminat hesaplamalarında birçok kriter baz alınır.
300 MİLYON SDR TAZMİNAT
Havayolu şirketlerinin yaptırmak zorunda oldukları bir diğer sigorta ise, ’üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası’. Mesela, uçağın düşmesi sonucu yolcu ve mürettebatın dışında başka kişilerin yaralanması ya da vefatıyla oluşacak zararlar bu sigortadan ödeniyor.
Bu sigortanın teminatı ise uçağın azami kalkış ağırlığına göre 750 bin SDR ile, 700 milyon SDR arasında değişiyor. Geçen çarşamba düşen Tekirdağ uçağının azami kalkış ağırlığının 79 bin kilogram olduğu hesaba katıldığında ödenecek tazminat tutarı 300 milyon SDR’yi buluyor. Bahsettiğimiz bu sigortalar yaptırılması zorunlu olan sigortalar. Tabi bunların içine uçağın gövde sigortasını katmadım. Çünkü bu yolcuları ilgilendiren bir sigorta değil. Tamamen uçağı işletenlerin yaptırması gereken, bir nevi otomobillerdeki kasko sigortası gibi, sigorta. Elbette bunların dışında da sigortalar var ama dediğim gibi bunlar yolculara yönelik sigortalar olmadığı gibi zorunlu da değil.
SİGORTALAR RAY SİGORTA’DA
Son olarak şunu da belirtmekte fayda var. Hollanda’da kaza yapan THY’ye ait uçağın yolcu mali mesuliyet sigortaları Ray Sigorta tarafından yapılmış. Ray Sigorta’dan, kaza sonrası yapılan açıklamada; riskin sadece yolcu mali mesuliyet sigortaları ile sınırlı olduğuna ve riskin tamamının da yurtdışına reasüre edildiğine dikkat çekildi. Ray Sigorta’nın bu açıklamayı yapmasının bir nedeni de halka açık bir şirket olması. Tabii bu durumda akıllara şöyle bir soru gelebilir. Bir şirket, bu kadar yüksek rakamlara ulaşan tazminat tutarını nasıl öder? İşte Ray Sigorta’nın açıklamasındaki reasürans kavramı tam da bu noktada devreye giriyor.
En basit haliyle, nasıl kişiler mal varlıklarını olası risklere karşı güvenceye almak için sigorta şirketlerine prim ödeyip, sigorta satın alıyorlarsa; sigorta şirketleri de bu tür büyük hasarlar için dünyanın önde gelen reasürans şirketlerine prim ödeyerek, kendilerini sigortalatıyorlar. Sonuçta bu büyüklükte bir hasar meydana geldiğinde, hasarı yurtdışındaki reasürans şirketi ödüyor. Böylece de Ray Sigorta’nın mali durumuna böyle bir hasar zarar vermiyor.