Paylaş
Ama önce şunu belirteyim: Bireysel emeklilik sisteminin getirilerini; faiz, altın gibi yatırım enstrümanları ile mukayese edip, ‘şuraya yatırsaydın şu olurdu, bireysel emekliliğe yatırdın bu oldu’ demeyeceğim. Böyle bir mukayese 12 yıl sonra bana artık anlamsız geliyor. Emekliliğini düşünüp, tasarruf etmek istiyorsan bireysel emekliliğe girersin ya da girmezsin; yok paranı değerlendirmek istiyorsan başka yatırım araçlarını tercih edersin. Bu kadar basit.
Doğrudur, 2015’in başından itibaren emeklilik fonlarının getirisi eksilerde ve bu dönemde bireysel emeklilik katılımcılarının birikimleri azalıyor. Ama bu durum tüm katılımcılar için geçerli değil. Daha doğrusu, kişilerin, birikimlerini değerlendirmek için seçtikleri emeklilik fonlarına göre geçerli değil. Bunu fonların getirilerine göre anlatayım.
HANGİ FONLAR KAZANDIRDI?
Eğer birikimlerinizi, risk almayıp da sabit getirili hazine bonosu, devlet tahvili, repo gibi yatırım araçlarını içine alan kamu borçlanma fonunda değerlendiriyorsanız; 2015’in 9 ayında birikiminiz yüzde 8’e yakın değer kaybetti. Yani, sene başında yatırdığınız bin lira, 923 lira oldu. Birikiminizi; az riskli repo, hazine kağıdı, biraz hisse senedi, mevduat gibi yatırım araçlarını içinde barındıran esnek fonlarda değerlendirdiyseniz, birikiminiz yüzde 6 eridi. Bin liranız, 940 lira oldu.Birikiminizi; risk alıp, hisse senedi ağırlıklı hisse fonlarında değerlendirdiyseniz, bu yıl birikiminiz, yüzde 17,5 değer kaybetti. Sene başındaki bin liranız, 825 liraya geriledi. Birikiminizi; yine risk almayıp, hazine bonosu, özel sektör borçlanma kağıtları, repo gibi araçları barındıran likit fonlarda değerlendirmeyi tercih ettiyseniz, yüzde 0,55 getiri elde ettiniz. Bin liranız, bin 55 liraya yükseldi.
Birikiminizi; herhangi bir emeklilik fonu tercihinde bulunmayarak, sadece faiz getirisi elde etmek için standart fonlarda değerlendirdiyseniz; birikiminiz yüzde 7,5’e yakın eridi. Bin liranız, 925 liraya geriledi.
Ama birikiminizi; bu dönemde, dövize endeksli borçlanma araçlarını kapsayan kamu borçlanma araçlarında değerlendirdiyseniz, birikiminiz yüzde 14,5’e yakın getiri sağladı. Yani, bin liranız, bin 145 lira oldu. Aynı şekilde birikiminizi; altın gibi kıymetli madenlere yatırım yapan fonlarda değerlendirdiyseniz birikiminiz, yüzde 13,5 arttı. Bin liranız, bin 135 lira oldu.
KATILIMCILARA TAVSİYELER
Peki, niye böyle oldu? Siyasi belirsizlik nedeniyle hem finansal hem de hisse senedi piyasasındaki dalgalanma ve düşüş, TL’nin değer kaybetmesi nedeniyle bu yatırım araçlarını seçen katılımcıların birikimleri eridi. Ama dövizdeki yükseliş nedeniyle yatırımlarının çoğunu Eurobond’lara yapan kamu borçlanma araçları ile altın fonunu seçenlerin birikimleri arttı. Bu durum, tamamen dönemsel ve uzun vadeli bir sistemde de bu tür dönemsel etkilenmeler olur.
Şunu da belirteyim: Maalesef, bireysel emekliliğe girenlerin yüzde 85’i esnek, kamu borçlanma, standart ve likit fonları tercih etmiş durumda. Hal böyle olunca da sistemdekilerin neredeyse tamamı, ‘birikimlerim eriyor’ diye feryat ediyor.
Peki, bu dönem için ne yapmak lazım? Açıkça söyleyeyim, bu dönemde sistemden çıkmanızı hiç tavsiye etmem. Kaybedersiniz. Belki bu sene hisse senedi fonları, kamu borçlanma araçları kaybettirdi ama uzun dönemde birikiminiz erimez. Örneğin, sistem başladığından bu yana, 12 yılda, hisse senedi fonları yüzde 436’ya yakın getiri sağladı.
Ayrıca, fon tercihinizi yılda 6 kere değiştirme imkanınız var. Sorup soruşturun, danışın, biraz araştırma yapın, bu imkanı mutlaka kullanın. En önemlisi, emeklilik şirketine, ‘ben her ay para yatırayım, sen ne yaparsan yap’ demeyin. Dediğiniz anda sizi standart fona yönlendiriyor, sonra da ‘getiri yok’ diye üzülüyorsunuz. Özetle, bu para sizin ve tasarrufunuz; biraz çaba harcayın.
Paylaş