Paylaş
Görünen o ki, önümüzdeki günlerde de tartışmaya devam edeceğiz. Düzenlemenin diğer boyutlarıyla ilgili yorumda bulunmayacağım ama işin, trafik ile ilgili boyutu üzerinde özellikle durmak istiyorum. Çünkü gerek alkolle ilgili düzenlemeler öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleri, gerekse de yapılan düzenlemeler sonrası ortaya çıkan tablo, ilginç. Daha doğrusu; trafikte alkollü araç kullanımı konusunda yürütme ile yargı arasında hem görüş hem de uygulama farklılıkları olduğu anlaşıldı. Nasıl mı? Anlatayım... Ama önce Başbakan Erdoğan’ın çeşitli platformlarda yaptığı açıklamalardan bazılarını özetle paylaşayım...
BAŞBAKAN, YASAK DİYOR
Başbakan Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü Özel Ödülü’nü alırken şu konuşmayı yapıyor: “Alkol kullanımı yasak olmamakla beraber, başkalarının hayatlarına zarar vermemek adına, alkollü olarak araç kullanmak yasak. Yasak mı? Yasak. Müsaade ediyor muyuz, etmiyoruz.”
Başbakan, geçen nisan ayında Türkiye Karayolları Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı ile ilgili toplantıda ise şunları söylüyor: “Alkollü araç kullananı eli silahlı canavara benzetiyorum. Alkolsüz olanı da bir masuma benzetiyorum. Onun hiçbir günahı yok. Dikkatle trafikte yoluna devam ediyor. Öbürü ise rayından çıkmış ne yapacağı belli olmayan Deli Dumrul gibi ve karşı tarafa, yola geçebiliyor. Anayasamızın 58’inci maddesi, ‘Bununla mücadelede gerekli tedbirleri devlet alır’ diyor”
Ve düzenlemeler çıktıktan sonra da Başbakan Erdoğan, şu konuşmayı yapıyor: “Çocuk genç, kafayı buluyor, o şekilde yola çıkıyor. Peki, bir başka arabayla çarpıştığında o arabadaki insan, o arabayı kullanan alkolik değil, ama bu alkolik. Bu kaza neticesinde alkolik olmayan insanın ne günahı var? O da bu kaza neticesinde ölümle karşı karşıya kalıyor. Devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değil miyiz?” Başbakan Erdoğan’ın bu tespitlerinde yanlış bir şey var mı? Yok... Peki, bu söylemlere kim itiraz edebilir? Kimse...
YARGININ KARARI İLGİNÇ
Şimdi gelelim olayın diğer boyutuna... Geçen yıl Yargıtay, ilginç bir karara imza attı ve sürücü alkollü de olsa kasko sigortasından hasar alabileceği hükmünü verdi. Daha açık şöyle anlatayım... Kaskolu aracıyla tek taraflı kaza yapan sürücünün hasarını; sigorta şirketi, ‘alkollü’ diyerek reddedince, konu hukuka yansıdı. Geçen yıl da Yargıtay, son noktayı koydu... Sürücü alkollü de olsa kazada kusuru bulunmadığını gerekçe göstererek, sigorta şirketinin hasarı ödemesine karar verdi.
Hadi buyurun bakalım... Alkollü araç kullanmak yasak mı? Yasak... Suç mu? Suç... Ben söylemiyorum, Başbakan söylüyor. Ama... Alkollü araç kullanıp da kaza yapar, aracına zarar verirsen, suç değil. Sigorta şirketi hasarı ödeyecek... Bunu da ben söylemiyorum; yargı, söylüyor. Bu ne yaman çelişkidir... Bu nasıl bir garabettir...
Yürütme, yasak olduğunu söyleyip, alkollü araç kullanımına karşı savaş açıyor ve peşi sıra düzenlemeler yapıyor... Yargı ise, ‘Alkollü araç nasıl kullanırsın, yasak ve suç kardeşim’ bile demediği gibi, sigorta şirketine hasarı öde emri veriyor.
Biliyor musunuz... Yargıtay’ın bu kararından sonra, alkollü araç kullanırken yaptığı kazadan dolayı; hasar alabilmek için, sigorta şirketlerine yüzlerce kişi müracaat etti. Bir süredir de şirketler, mahkemelerde, ‘Bu hasar ödenir, ödenmez’ diye uğraş veriyorlar.
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ
Daha bitmedi... Yine biliyor musunuz... Kaza tespit tutanağı uygulaması başladığından bu yana trafik sigortasından, sigorta şirketlerine alkollü araç kullanımından kaynaklı bir tane bile gelen, maddi hasar yok. Oysa 2008 yılından, yani kaza tutanağı uygulamasından önce kazaların ciddi kısmı alkollü sürücülerden kaynaklanıyordu. Son 5 yılda ise, maddi hasarlı kazaların bir tanesi bile alkolden kaynaklanmamış. Neden? Çünkü kazaya karışan taraflardan biri alkollü bile olsa... Polis çağır, zabıt tuttur, alkol testine gir gibi işlemlerle uğraşmamak için; iki taraf aralarında anlaşarak, normal kazaymış gibi gösterip, tutanak tutuyorlar da ondan.
Diyeceğim o ki... Yürütmenin alkollü araç kullanımı ile ilgili düzenlemeleri yerinde ve çok doğru... Ama yargının da kararlarının aynı şekilde olması gerekiyor. Alkollü araç kullanmak yasaksa, hasar almak için konunun yargının gündemine bile gelmemesi gerekiyor... Gerekiyor ki, alkollü araç kullanımı teşvik edilmesin.
Paylaş