Paylaş
1 - Kasko fiyatı ne kadar arttı?
Son bir yılda, yani 2021’in eylül ayından 2022’nin eylül ayına, kaskoda fiyat artışı yüzde 230’u geçti. Geçen sene ortalama 1.750 liraya kasko yaptıran bir sürücü, bu sene aynı kaskoyu 5.350 liraya yaptırıyor. Tabii bu tüm araç grupları toplamına göre ortalama fiyat artışı. Araç gruplarına, aracın bulunduğu ile ve sigorta şirketine göre fiyatlar değişiyor. Otomobillerde fiyat artışı yüzde 200’ü geçiyor. Bugün 700 bin liralık İstanbul’daki bir aracın kasko fiyatı, şirketine göre değişmekle birlikte 17.000 TL ile 22.000 TL arasında değişiyor. Daha yüksek fiyat veren şirketler de var ama ortalama fiyatlar bu seviyelerde.
2 - Fiyatlar neden bu kadar yükseldi?
En temel nedeni araç bedellerindeki artış. Araç bedellerindeki artış yüzde 110’ları bulmuş durumda. 2021’in eylül ayında ortalama bir aracın bedeli 230 bin lira iken, bugün aynı aracın piyasa değeri 500 bin liralara yaklaştı. Aynı şekilde 2022’nin ocak ayında 300 bin lira olan ortalama bir aracın değeri, ekim ayında 500 bin lirayı buldu. Geçen sene 230 bin liralık aracını 1.750 liraya kasko yaptıran bir tüketici, bugün aracın değeri 500 bin liraya çıktığı için kaskoya 5.350 lira ödemek durumunda kalıyor. Geçen senenin bu dönemlerinde tüketici, 1.750 liraya kasko sigortası yaptırdığı aracını piyasada 230 bin liraya satarken, aynı aracını bugün piyasada 500 bin liraya satıyor.
Araç bedellerindeki artışın dışında diğer bir etken de enflasyon ve kur nedeniyle araç onarımında kullanılan yedek parçaların fiyatları arttı. Asgari ücretteki artış da işçilik maliyetlerini artırdı. Bundan dolayı da sigorta şirketlerinin hasar maliyetleri arttı. Örneğin, geçen sene ithal edilen bir araç kapısı için sigorta şirketleri ortalama bin 300 lira öderken, bugün aynı aracın kapısı için 2.000 lira ödüyorlar. Artan hasar maliyetlerini de şirketler kasko fiyatına yansıtıyor.
3 - Enflasyon yüzde 85’lerdeyken kaskonun fiyatı neden yüzde 200’ün üzerinde artıyor?
Kasko sigortasının diğer tüm sigortalardan farkı, poliçede sigorta bedelinin yazmamasıdır. Örneğin, konut sigortasında konutun değeri 2 milyon liraysa, bu değer poliçede yazar ve sigorta şirketi de bu değer üzerinden fiyatı belirler. Bir yıl içinde konutun değeri artsa da bu sigorta şirketini ilgilendirmez; olası bir hasarda, sigortalıya 2 milyon lira üzerinde ödeme yapar. Ama kasko poliçesinde, ‘sigorta şirketi o günkü piyasa değeri üzerinden araç hasarını öder’ diye yazar. Örneğin, 2021’in kasım ayında 230 bin liralık aracınıza 1.750 liraya kasko yaptırdınız, bu yılın eylül ayında kaza yaptınız ve ciddi hasar oluştu; sigorta şirketi hasarınızı aracınızın bugünkü değeri olan 500 bin lira üzerinden öder. Sigorta şirketinin, ‘aracınızı 11 ay önce 230 bin liraya sigortaladım bu bedel üzerinden hasarı öderim’ deme şansı yoktur; tıkır tıkır 500 bin lirayı ödemek zorundadır.
Hal böyle olunca bugün kaskonuzun yenilemesi geldiğinde ya da yeni araç almışsanız, sigorta poliçesi bir yıllık olduğundan sigorta şirketi, 500 bin liralık aracınızın değerinin gelecek bir yılda bir milyar liraya çıkacağını (çünkü geçmiş bir yılda araç değerleri neredeyse yüzde 100 arttı) hesaplayarak, primi belirliyor. Bunun üzerine az da olsa gelecek bir yılda hasar maliyetlerindeki artışı ekliyor. İşte bu nedenle enflasyon yüzde 85 olmasına karşın kaskoda fiyat yüzde 230’a yakın arttı. Sigorta şirketlerinin beklentisi araç bedellerindeki artışın önümüzdeki dönemlerde de aynı bu şekilde artacağı yönünde.
4- Kaskonun fiyatı böyle artmaya devam edecek mi?
Bugünkü kadar artmayacaktır. Yani, bugün kasım ayında 15 bin liraya yaptırdığınız kasko poliçeniz gelecek senenin kasım ayında yüzde 230 artışla 49 bin lira olmayacaktır. Ama şu da var; araç bedelleri artmaya devam ettikçe buna paralel kaskoda da fiyat otomatik artacaktır. Sadece 2023 başından itibaren kaskodaki fiyat artışı araç bedelindeki artış kadar fazla olmayacaktır. Şunu da belirteyim artık 3 bin liralara, 5 bin liralara, hatta 7-8 bin liralara kasko yaptırmak mümkün olmayacaktır.
5 - Bu durumda hasarsızlık indirimi ne oldu, kalktı mı?
Hasarsızlık indirimi halen uygulanıyor. Yüzde 30-40’lara varan hasarsızlık indirimleri var. Ancak araç bedelleri arttığı için hasarsızlık indirimi bir açıdan anlamını yitiriyor ve bu indirimleri tüketici hissetmiyor. Örneğin, geçen sene 1.750 liraya kasko yaptıran tüketicinin normal şartlarda bu sene yüzde 30 hasarsızlık indirimi ile poliçesini 1.225 liraya yenilemesi gerekirken; araç bedeli ve hasar maliyeti arttığı ve önümüzdeki bir yılda aynı hızda artacağı için ödeyeceği tutar 10 bin liraları buluyor. Anlayacağınız, ‘geçen sene kaskoya şu kadar ödedim, hasarsızlık indirimim var, bu sene daha düşük ödemem lazım’ diye bir kavram artık mümkün değil. Şu da var; araç bedellerindeki ve hasar maliyetlerindeki artışın üzerine bir de hasarlı sürücüyseniz, kaskoya 10 bin lira değil 20-30 bin liralar ödersiniz.
6 - Tüketici ne yapmalı, bu kadar yüksek fiyatlarla artık kasko yaptırmamalı mı?
Araç bedelleri bu kadar yükselmişken, araç dediğiniz artık bir yatırım aracı haline gelmişken; kasko yaptırmamak ya büyük bir hata olur. Ya da kasko yaptırmayacak kadar zenginsiniz demektir. Kaskodaki fiyat artışından sigortacılar da mutlu değil. Tüketicilerin sigorta yaptırmamasından endişe duyuyorlar. O nedenle de bir süredir sigorta şirketleri kasko ürünlerini çeşitlendirdiler. Herkese genişletilmiş kasko, tam kasko gibi ürünler sunmak yerine; aracını az kullananlara ya da tek sürücü kullanımına göre veya da sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu tamirhanelerde onarım yapılması gibi daha dar kapsamlı ve fiyatı daha düşük ürünler sunmaya başladılar ki, doğru olan da bu. Mesela kimi şirketler, tüketiciye, ‘5 bin liraya kadar hasarı sen ödersin, üzerinde olan hasarları ben karşılarım’ gibi seçenekli kaskolar da sunuyor. Tüketicilerin de artık kaskoda her türlü teminatı almak yerine kendi durumlarına özel, fiyatı daha uygun kaskoyu seçmeleri gerekiyor. İkinci önerim, kasko yaptırırken en az 10 şirketten teklif almanızdır ki, içinden uygun olanı seçin.
Paylaş