Paylaş
Ancak sigorta şirketleri, ödedikleri ve milyon liraları bulan tazminatı otobüs sahibinden hukuk yoluyla alıyor. Yargıtay’ın aldığı karar ise sigorta şirketlerini destekliyor.
10 numara yağ ya da diğer adıyla ‘ölüm yağı’nı kullananlar, aldıkları riskin boyutunu biliyorlar mı? Depoda, hepi topu bin lira kazanacaklar diye yüz binlerce lira ödeyeceklerinin farkındalar mı? Hiç sanmıyorum. Anlatayım ki, nasıl bir tehlikenin içinde olduklarını ya da olacaklarını öğrensinler.
Malum, son günlerde yaşanan otobüs yangınları ile başta 10 numara olmak üzere diğer yağların yakıt olarak kullanılması ve yarattığı tehlike yeniden gündeme geldi. Geçen hafta, Hürriyet Ekonomi servisinden arkadaşımız Burak Coşan, İstanbul Esenler Otogarı’nda otobüslere gizlice konan 10 numara yağları hem yerinde tespit etti hem de konuyu detaylı araştırıp, kamuoyuna yansıttı. Durum özetle şöyle:
Depoları daha ucuza doldurup, daha fazla para kazanma uğruna 10 numara ya da trafo yağı gibi tehlikeli yağlar, yakıt olarak kullanılıyor. Zararı ne? En basit anlatımla, bomba etkisi yaratıyorlar. Hal böyle olunca da geçen haftalarda yaşandığı gibi otobüsler durduk yerde alev alıyor ve birileri bundan dolayı hayatını kaybediyor. Daha vahimi, ölüm yağı da denen bu yağları, sadece otobüsler değil halk otobüsleri, minibüsler de kullanıyor. Şimdi soracaksınız, ‘bu kadar tehlikeli de cezası yok mu?’. Var, satana cüzi bir para cezası; o da yakalanırsa.
Dikkat ediyorum da otobüs yangınlarından sonra herkes topu birbirine atmaya çalışıyor. Kimileri denetimsizlikten yakınıyor, kimileri akaryakıtın pahalılığından şikayet ediyor, kimileri ‘biz kullanmıyoruz’ diyor. Görün bakın, birkaç ay sonra yaşananlar unutulur, ölüm yağları yine kullanılmaya devam eder; ölenler de öldüğü ile kalır.
KULLANANLAR YANDI
Gelelim konunun asıl boyutuna. Aslını isterseniz bu yağları kullananlar nasıl bir risk aldıklarının, üç kuruş kar edeceğim diye milyonlarca lira zarara uğrayacaklarının farkında bile değiller. Yakalanma riskinden, para cezasından falan bahsetmiyorum. Açıkça söyleyeyim; denetimlerden kaçabilirler, hatta rüşvet vererek kurtulabilirler, durumu bir şekilde idare de edebilirler ama yırtamayacakları tek bir nokta var, o da sigorta sistemi. Anlatayım:
Ölüm yağlarını her kim kullanıyorsa ister otobüs, minibüs, ister halk otobüsü, ister kamyon olsun; hepsi, zorunlu trafik sigortasını yaptırmak zorunda. Trafik sigortasının en büyük özelliği de üçüncü kişilere verilen bedeni zararı karşılaması ki, o otobüsteki yolcular da üçüncü şahıs olarak kabul ediliyor. Ve sigorta sistemi, bu yağların kullanımından dolayı oluşan hiçbir hasarı kabul etmediği gibi ödediği tüm bedeni hasarları da sürücüden ya da işletenden söke söke alıyor.
OTOBÜS SAHİBİNE RÜCU
Daha açık şöyle anlatayım: Yolcu otobüsünde aniden çıkan yangının, 10 numara ya da benzeri yağların kullanımından kaynaklandığı tespit edilir ve bu yangında da 4 yolcu hayatını kaybederse –tıpkı, İstanbul Kavacık’ta alev topuna dönen halk otobüsünde olduğu gibi- devreye sigorta sistemi girer. Trafik sigortası, sorumluluk sigortası olduğundan, şirketler ‘tazminatı ödemiyorum’ diyemeyeceğinden, ölenlerin yakınlarına vefat tazminatı ödenir.
Tazminat derken, şöyle söyleyeyim; trafik sigortasında kişi başına ödenecek en yüksek limit, 268 bin lira. Sigorta şirketinin en yüksek tazminatı ödediğini varsayarsak, 4 kişi için toplam 1 milyon TL’yi geçiyor. Bir de o yangında, 4 kişinin de yaralandığını ve tedavi sonrasında sakat kaldığını hesaba katarsak –ki, sakatlık tazminatı da kişi başına en yüksek 268 bin lira- sigorta sisteminin ödeyeceği tazminat neredeyse 1,5 milyon liraya kadar çıkabiliyor; hatta tedavi masraflarıyla bu rakam ikiye bile katlanabiliyor.
SİGORTAYA YARGITAY DESTEĞİ
İşte sigorta şirketi, bu tazminatı ödedikten sonra dönüp yasak yağ kullandığı için o otobüsün sürücüsünden ya da işleteninden, yani sahibinden, hukuk yoluyla ödediği tüm tazminatı alıyor. Şunu da belirteyim, Yargıtay’ın, son olaylar üzerine aldığı kararla; akaryakıt haricinde yakıta dönüştürülen madeni yağ, baz yağ, solvent, nafta benzeri ürünleri kaçak petrol kapsamı içinde sayması sigortacıların elini güçlendirdi.
Şimdi anladınız mı, ‘bu yağları kullananlar başlarını ne gibi bir belaya soktuklarını, üç kuruş kar edeyim derken milyonlarca lira ödemek zorunda olacaklarını biliyorlar mı?’ demekle neyi kastettiğimi.
KASKODAN DA HASAR ÖDENMİYOR
10 numara yağ kullanımı kasko sigortasının da kapsamı içine girmiyor. Ölüm yağları olarak da adlandırılan 10 numara ya da trafo yağı veya da benzeri diğer yağları kullanan otobüs, minibüs, kamyon ve halk otobüslerinin eğer kasko sigortası varsa; bu yağlardan kaynaklı hasar, sigorta şirketi tarafından reddediliyor. Yani, trafik sigortasındaki gibi hasarın ödenip, sonradan sürücüye ya da işletene rücu edilmesi de mümkün değil. O nedenle de sigorta şirketleri son yaşanan olaylardaki gibi bilinmeyen nedenden dolayı çıkan yangınları önce incelemeye alıyor; bu yangının kaçak yağ kullanımından kaynaklandığının tespiti halinde ise kasko hasarını ödemiyor.
Paylaş