İşin komiği forma girmek isteyenlerin formu yerindeydi

Son günlerde pek çok yerde karşıma bir kitap veya o kitaptan yola çıkılarak yazılmış yazılar çıkıyor. İki çocuk annesi Doktor Stavia Blunt tarafından yazılmış bu kitabın adı 'Altı Haftalık Forma Girme Planı'.

Kitapta hamilelik, öncesi ve sonrası ile ilgili tamamen annelere yönelik beslenme ve diyet, örnek mönüler, kilo alma ve verme, fiziksel aktivitelerle ilgili yazılar var. Ayrıca duruş egzersizleri, klasik yoga gevşeme tekniği, pelvis tabanı ve su egzersizleri de.

Kitap gerçekten düzgün ve güzel, Aynı zamanda kolay ve pratik. Diyecek hiçbir şey yok. Ama ben bir türlü bu kitaplara ilgi duyamıyorum. Belki bir tarafım çok alaturka ondan. Belki de fazla komplekssiz ve rahatım.

Türünün gerçekten iyi bir örneği olmasına rağmen bu kitabı uygulayabileceğimi sanmıyorum. Gerçi benim doğum geçeli çok oldu ve ikincisi de yolda görünmüyor ama hissiyatım o zamanlarda da aynıydı.

Ne gebeyken ne de sonrasında kilolarımı düşünmedim. Manken değildim ki hayatım, geçimim, mesleğim için dikkat edeyim vücuduma. Beni o dönemlerde tek düşündüren bebeğin ve benim sağlığıydı. Günde ne kadar et, süt, şu ya da bu yemem gerektiğini doktorum Mustafa Bahçeci söylüyordu zaten.

Doğumdan sonra ise inanır mısınız, hamilelikten çok daha fazla yedim. Ama kilolar pıtır pıtır dökülüyordu. Hiç zorlanmadan epey kilo vermiştim.

Doğum için ne egzersiz ne de jimnastik, yüzme falan yapmadım. Hep niyetlendim ama hep erteledim. Ne var ki kendi keyfim için bol bol yürümüştüm. On dakika süren normal bir doğumda çıkardım oğlanı. Belki şanstı bu, belki genetik, belki de benim rahatlığımın bir sonucu. (Ki benim inandığım bu açıkçası.)

Hamilelik ve emzirme döneminin bir kadının yemek yemede kendini şımartması için en uygun ve tek haklı dönem olduğuna inanıyorum. Ye kardeşim. Yiyeceksen bu zamanda ye.

Bence bu kitaptaki doğum sonrası kilo verme bilgilerini bir süre erteleyerek yapın. Bence bu daha kolay olur. Çünkü baştaki bebeği nasıl tutacağınızı bile bilemediğiniz kadar şiddetli olan acemilik ve loğusalık depresyonu ile bir de kilolarınızı kafanıza takmayın. Bebek bir ortaya çıksın, o zaman kendinize kafayı takın. Zaten doğumdan sonra vücut bir sene içinde anca kendini toparlıyor. Ya da işime geldiği için buna ben öyle inandım!

Tanıdığım birkaç anneyi arayıp bu konudaki fikirlerini aldım ama bir yere varamadım. Benim gibi beden ve kilo sorununu takmayıp erteleyen de vardı, bir an önce forma girmeyi isteyenler de. İşin komiği o forma girmek isteyenlerin formu zaten bozulmamıştı ki!


İlk söyleyişte istenileni yapan yegáne çocuklar


Hastanede ona baktığınız anda şaşıracaksınız. Çünkü mimik yapma yetenekleri doğar doğmaz ortaya çıkar. Tohumlarında rol yapma yeteneği vardır. Tetikte ve aceleci olan bu bebekler aynı zamanda huzurlu ve sakindirler.

Onun istedikleri önemlidir. Elma isterken muz yediremezsiniz ona. Ayrıca bilin ki yiyecek seçen bir çocuğunuz var. Ama yemek konusunda ilginç tercihlerle karşılaşabilirsiniz. Mesela ıspanağı pastaya tercih edebilir.

Çekişmeler ve huysuzluklar yaşatan bir çocuk olmaz Başak’lar. Her zaman derli toplu olacaklar, oyuncaklarını seve seve toplayacaklardır. Başkalarının yanında daha utangaç ve sessiz olan çocuğun, aile içinde ve yakın buldukları kişilerin arasında çenesi iyice düşecektir.

Sizi çok yoran bir çocuk olmayacak. Siz ev işleriyle uğraşırken bile size arkadaşlık edecektir. İlk söylenişte istenileni yapan yegáne çocuklardandır. Belki de azarlanmayı sevmediği için...

Okulda disiplin altına alınması en kolay çocuklardır. Bununla birlikte eleştiriyi sevmezler. Faaliyetlerle uğraşmayı severler: Manzara resimleri yapsınlar, okul gazetesi çıkartsınlar ya da tiyatroyla ilgilensinler. Tabii sahne korkularını yenebilirlerse...

Dürüsttür ve ayrıntılara dikkat eder. Her şeyin nedenlerini ve gerçeklerini öğrenmek ister. Kitapları sevmelerine rağmen orada buldukları cevaplar onlar için yeterli değildir. Onların bol bol öğretici oyuncaklara ihtiyacı vardır. İyi bir öğrenim görmeye uygun insanlardır.

Başak çocukları sevgiyi ne kadar istediklerini belli etmezler. Ama bu sevgi eksik kalırsa geleceklerini olumsuz etkileyecektir. Kendilerini ilginç hissetmek isterler. Ve böyle olduklarına inanmak isterler.

Rutinlerine ve alışkanlıklarına bağlı bir çocuktur. Kendisine ait şeylerin yerini değiştirmeye kalkmayın. Düzenine müdahale onu çileden çıkarır. Diğer çocuklardan daha önce kendi odasının olmasını ister. Ve tabii evde pişen yemeğe bile karışacaktır.

Kusursuz bir sorumluluk duygusuna sahiptir. Evdeki maddi manevi sorunlarla birebir ilgilenecektir. Ayrıca bütün aile bireylerini de eleştirecektir. Konuştuğu zaman onu dinleyin. Yaşının ötesinde bir bilgeliği olduğunu kolayca fark edeceksiniz.

Ona verebileceğiniz tüm güzel rüyaları verin çünkü o bu rüyalarla duygusal dünyasını dengede tutacaktır. Merak etmeyin, hayal ürünü şeyler onu yıkmaz.

BAŞAK BURCU ANNESİ: Başak anneleri bir, en fazla iki çocuk isterler. Onların annelik kavramı kadınlık duygularını tatmin etmek için değildir. Ama bebek onun yaşamına girdiği andan itibaren onun fiziksel, ahlaki ve hemen hemen her türlü ihtiyaçlarını asla ihmal etmeyecektir. Şakacı ve nazik anneler olurlar. Ayrıca sıkı bir disiplinle çocuğa iyi alışkanlıklar kazandırmaya çalışacaklardır. Çok titizdirler ve çocuklarını pırıl pırıl dolaştırırlar. Evde bile çocuklarını, üzerinde bir parça yemek lekesi olan tişörtle tutmazlar.

Ünlü Başak anneleri: Sophia Loren, Raquel Welch, Ingrid Bergman


ANNEMİN KÖŞESİ


Ben annesi ile sorunu olan kız çocuklarından olmadım hiçbir zaman. Her ne kadar babama çok açıdan benzeyen bir koca alsam da, babama aşkım yüzünden anneme kıskançlık hissetmedim! (Evet zaten bu durum hissedilen yaşlarda olmaz efendim!) Neyse, yani artık biliyorsunuz ki biz hep iyiydik. Güzel. Yıllar önce çok genç, sağlıklı, aktif, bakımlı, heyecanlı görünen anneme yıllar geçtikçe benzeyeceğimi düşünür ve bunun da lehime bir durum olacağına inanırdım. Düşünsenize, ellisinde fıstık gibi bir kadın, üstelik kafası da çalışıyor ve bende olmayan hafıza annemde mükemmel. Gerçekten de millet utanmasa anneme kardeşim diyecek, ablam da değil. Ama maalesef acı gerçeği ufak ufak hissetmeye başladım. Annem gibi olmayabilirim. İşte bu iyi olmaz. O yüzden ne yapıp ne etmeli ve geçecek olan yılları onun gibi değerlendirmesini bilmeliyim.

Bu durumda siz okurlarımdan destek bekliyorum. Kızlarınızın size benzemesi için neler gerekiyor, bana fikir verir misiniz?

Ciddiyim...

Yazarın Tüm Yazıları