Hamilelik ve cinsellik

Hamilelik öncesinde fıstık vücuda sahip, şimdi ise vapura dönen bu arkadaşım bir sabah aradı beni. Ağlamaklı idi. Kocasına patlamıştı. Patlama bahanesi önemsizdi ama asıl sebepleri anlattı bana: Kocası ona yakınlık göstermiyormuş. Tensel olarak yani. Anladınız işte, o açıdan!

‘Yanlış anlama Nora, canım hiç istemiyor ama kendimi bu kadar çirkinleşmiş bulmamdan dolayı benden soğumuş olabileceğini düşünüyorum ve bu beni üzüyor. Akıyor muyum, kokuyor muyum diye kendime sorup duruyorum’ diyerek lafa başladı. Ben tebessümle dinledim onu. Bana devamının nasıl olacağını sordu.

Benden öncekiler bana anlatmıştı zaten: ‘Eskisi gibi olmayacak’ diye. Doğumdan sonra aklınızda olan o kadar detay yüzünden bunu düşünemeyeceğimizi, düşünsek bile fiziksel olarak pek halimizin olamayacağını anlatmışlardı. Ben de ona bunları anlattım çünkü doğru çıkmıştı.

Hamilelikte ise durum aynı sayılır. Erkeklerin eşlerinden cinsel anlamda uzaklaştığı bir gerçek. (Ekstra azgınlık söz konusu değil ise...) Ama bunun sebebi onları çirkin bulmaları değil. İçinde bulundukları durum: Bebeklerini taşıyor olmaları.

Kocası ‘Sanki bebeğe zarar verecekmişim gibi hissediyorum’ demiş. Cahil değiliz, bunun olmayacağını o da biliyor, ama içindeki hissin bu olması normal. Çeşitli ağrılar çeken eşlerinin de canını yakabileceğini düşünen erkekler oluyor: Mesela beli ya da kuyruk sokumu ağrıyan kadının (Ki hamilelikte sık görülür) canını acıtmaktan çekinirler.

Elimden geldiğince onu rahatlatmaya çalıştım. Şu anda cinsellik ihtiyacı duyabilecekleri sıradan bir zamandan çok daha ağır ve farklı bir durum içinde olduklarını, adamların da kendi çapında hamilelik sendromuna girdiklerini ve değişen sorumlulukları ile birlikte gelecek endişesini daha fazla yaşamaya başladıklarını, bütün bunların seksi arka arka plana attığını anlattım. Tabii ki eski günler gelecektir. Ama şu ara çok daha farklı bir boyut içindeler.

Tabii çok farklı örnekler de var. Mesela genç yaşta evlenip hemen hamile kalan bir tanıdığım da ‘Ben kocamı bu süre içinde nasıl zaptedeceğim’ derdiyle yaklaşmıştı yanıma. Cinselliğe doyamadan hamile kalmış, benim çevremden daha farklı bir ortamda yaşayan ama kanları kaynayan genç bir çiftti bu. Kocasının bu dönemde başka yollar arayabileceğinden korkuyordu. Onun için de kitapları açıp göstermiştim ona, bunun ‘yasak’ ya da ‘yapılamaz’ olmadığını. O ne yaptı bilmiyorum ama hálá evli olduklarına göre bir sorun çıkmadı sanırım.

Şimdi size bir fotoğraf göstermek istiyorum. Bu fotoğrafı gören erkekler ne yapar artık bilemem!!

ANNEMİN KÖŞESİ

Annelerin ‘Sihirli Anne’ isyanı

Annemin affına sığınarak köşesini bu hafta ondan alıp bana mail atan pek çok anneye ayırmak istedim. Belki buradan birileri bizi duyar diye...

Herkesin çok sevdiği ve beğeniyle izlediği Sihirli Annem dizisi için annelerden çığlıklar yükseliyor. Hafta boyunca çocuklarının uyku düzenini okul saatlerine göre düzenlemeye çalışan anneler, pazar gecelerinin bu dizi yüzünden altüst olmasından şikayetçi. Diziyi seyrettikleri için geç yatan çocukların pazartesi sabahları kalkamaması, ayılamaması annelerin en büyük sıkıntılarından biriymiş.

Bazı ebeveynler program yokmuş gibi davranıp çocuğa seyrettirmemeyi bile tercih ediyorlarmış, ne var ki ertesi gün okulda dizinin oynadığını öğrenen uyanık çocuklarımız bunun acısını ailelerinden çıkarıyormuş. Bu kadar başarılı bir programın yayın saatinin en geç 21.00-21.30’da yatması gereken çocuklara göre ayarlanmasını annelerin temsilcisi olarak rica ederiz...
Yazarın Tüm Yazıları