Çocuk sahibi olmayın torun sahibi olun

Haftada bir gece Sinan anneannesi ve dedesiyle kalır. Bu, genelde cuma gecesidir. Okuldan oraya gider, biz de gideriz. Beraber yemek yeriz, sonrasında biz eve döneriz, oğlum da şımarıklığın tadını çıkarır. Gore Vidal’in çok eğlenceli bir lafı vardır: "Never have children, only grandchildren." Yani "Çocuk sahibi olmayın, torun sahibi olun."

Bu cümleye katılırım. Anneanne, babaanne ve dedeler, tamamen torunları şımartmak üzerine yaşayabilirler. Çocuklar da hemen bunun farkına varır ve bazı şımarıklıklarını annelerinden istemezken, onlardan isterler. Tamam, inanın tamam.

Eşimle her zaman tartıştığımız belli başlı konular vardır çocuk yetiştirmekle ilgili. O, benim arada sırada yanlış zamanda, yanlış yerde çocuğu disipline etmeye çalıştığıma inanıyor. Bense "disiplinin yeri zamanı olmaz" diyerek bir otorite kurmaya çalışıyorum. Tabii oğlanın yaşı büyüdükçe, bu disiplin sıkıntıları azalıyor çünkü pes ediyorsunuz! Artık çok tartışmıyoruz da, aile sofrasına oturduğumuzda artık oğlumun üzerine yemek dökmemesini, dökse de yok etmek için pantolonuna yedirmeye çalışmamasını, bir peçeteyle almayı bilmesini istiyorum. Annemlerle oturduğumuz yemekte de olsa, onu uyarmaya devam ediyorum. Bu yine benim bütün aile fertleri tarafından azarlanmamla son buluyor.

Pazar öğlene doğru babam Sinan’ı eve getirdi. Ortada büyük bir sessizlik ve bakışma hakimdi. Babam bana, Sinan bana, babam Sinan’a, eşim babama... Sinan odasına gidince babam başladı anlatmaya: Oyunda hiçbir şekilde kaybetmeye dayanmayan oğlum, açtığı bilgisayar oyununda oynamayı beceremeyince, o kadar sinirlenmiş ki, mouse’u fırlatmış. Tabii kablolar karışmış, bir şeyler birbirine girmiş. Alet oynamış yerinden. Bu birinci kriz.

İkincisi de şöyle olmuş. Saat yarım mı, bir mi ne. Gece! Bir kere bu çocuk niye o saatte hálá uyanık? Babam televizyonun sesini kısmak için kumandaya uzanıyor (İki, niye televizyon açık!), ne var ki benimki yine dellenip bu sefer kumandayı fırlatıyor.

Nitekim annemin de babamın da bütün gecesi berbat olmuş ve uyuyamamışlar bir daha adamakıllı.

Babamla konuşmaya başladık: "Tamam şımartın ama şımartmanın da sınırlarını belirleyin" dedim. "Ya bilgisayarı kaldırın, ya da başında durun, belli bir süre oynasın. Ya da ne biliyim işte, bulun yolunu madem beni dinlemiyorsunuz" dedim.

Yine babamdan azar işittim! Hayır efendim orada şımarmaya devam edecekmiş! Kendi evinde disiplin olmazmış torununa...

O zaman gelip bana şikayet etme!

Ben dayanamayıp oğlumla konuştum tabii. Her ne kadar genç görünseler de, onların artık yaşlarının ilerlediğini ve üzülmemeleri gerektiğini anlattım. Kaybetmeye alışma muhabbetine de girdik ama çok ilgi görmeyince yine anneanne dedeye döndük. Tam bir ay orada kalmama cezası verecektim de, yine onlar çok rica edip sana bir şans daha tanımamı istediler, dedim.

Bakalım bundan sonraki yatıya kalma macerası nasıl geçecek? Tabii bu ceza tehdidi Sinan kadar anneanne dede için de geçerli!

Bilim haftası başlıyor

"Çocuklar için herşey, eğlence dahil" sloganı ile bebek gereçleri, kıyafet, aksesuvar ve oyuncakta sonsuz seçenek sunan Joker/Maxitoys, genç bilim adamlarını 8-9 Mart günlerinde, saat 12.00-20.00 arasında National Geographic bilim setleri ile ağırlıyor. Ebeveynlerin çocukları ile hoşça vakit geçirecekleri keyifli bir hafta sonu alternatifi hazırlayan mağaza, keşfetmeye ve öğrenmeye meraklı tüm çocukları Bilim Haftası etkinliğine davet ediyor. Etkin öğrenmeyi desteklemek, bilimi sevdirmek ve keşfetme heyecanını yaşatmak için geliştirilen National Geographic bilim setleri ile çocuklar, araştırma dünyasına adım atacaklar. İlgi alanlarına göre teleskop ile yıldızları, dürbün ile uzak ufukları gözlemleyecek, mikroskop ile en küçük zerrecikleri algılayacak, insan vücudu ile bedenini tanıyacak, böcek inceleme seti ile hayvanların gizemli dünyasını keşfedecekler.

Gelişiminin ışık hızına ulaştığı günler

Bebeğiniz bir yaşına kadar gelişim basamaklarını çok hızlı adımlamış olabilir. Ancak bu bile ikinci yılın ışık hızına ulaşan gelişim düzeyine erişemez. Parents Dergisi, Mart sayısında ikinci yılındaki bebeğinizin neleri yapabildiği, bunların ne anlama geldiği ve bir sonraki aşamasının ne olabileceğini anlatıyor. Çocuğun ikinci yılında yaşayacağı fiziksel ve zihinsel gelişim aşamalarını bilmek, onu doğru yönlendirmek ve gerektiği gibi destekleyebilmek için önemli. Çocuğunuzun yaşadığı gelişimi doğru kavrayabilmek için işte birkaç örnek...

RESİM ÇİZMEK

Ne zaman?
15 ay civarında.

Ne anlama gelir? Çocuğunuzun resim çizmeye başlaması, motor hareketlerinin sağlıklı geliştiği ve yaratıcı düşünmeye başladığı anlamına gelir. Bir karalama bile olsa, o, bu karalamaları yaparken bir çiçek ya da güneş çizdiğini düşünür. Çevresindekilerin büyük bir hızla farkına varır.

Bir sonraki adım: Çocuğunuz size çizdiği resmi gösterdiğinde, çizdiği ile ilgili yorum yapmaktan kaçının. Bunun yerine ondan, yaptığı resmi anlatmasını isteyin. Resmi hakkında konuşurken belirgin kelimeler kullanmaya özen gösterin. Örneğin, "Bu bir gökkuşağına benziyor" gibi yorum içeren bir cümle kurmak yerine "Kullandığın bütün renkleri (göstererek) sarıyı, maviyi, kırmızıyı çok beğendim" diyebilirsiniz.

ORGANLARIN YERİNİ GÖSTERMEK

Ne zaman?
15-18 ay arası.

Ne anlama gelir? Çocuğunuzun, el, burun, göz, kulak, ağız gibi organların isimleri söylendiğinde yerlerini göstermesi, onun kelimeleri kavrayışının ve hafızasının giderek güçlendiği anlamına gelir. Henüz isimlerini söyleyemese de - bu büyük olasılıkla ikinci yılın bitiminde gerçekleşecektir- anlatmak istediğini, dokunarak kolayca anlatabilir.

Bir sonraki adım: Kelime haznesini geliştirmek için işaret ettiği her nesnenin adını sıkılmadan tekrar edin.

ŞAKA YAPMAK

Ne zaman?
18 aylık.

Ne anlama gelir? Nesnelerin ya da kavramların asıl anlamlarını öğrenmeye başladığını ve neyin nasıl olması gerektiğinin ayrımına yavaş yavaş vardığını gösterir.

Bir sonraki adım: Sizin yaptığınız aptalca şeyleri taklit etmeye çalıştığında uzun uzun gülün. Bu, onun öfkelendiği zamanlarda da işe yarayacaktır. Örneğin dışarı çıkarken şapkasını giymeyi reddettiğinde, şapkayı kendi kafanıza koyun ve gülün. Çocuğunuz şapkanın kafanızdaki komik duruşuna gülecek, şakayı devam ettirmek için şapkayı kafasına kendi koyacaktır.

"SENİ SEVİYORUM" DEMEK

Ne zaman?
18-24 ay arası.

Ne anlama gelir? Çocuklar için söyledikleriniz başlangıçta mimiklerden ibarettir, ama ona sıcacık bir ses tonu ve kocaman bir gülümsemeyle her "seni seviyorum" deyişinizde bunun sizi ve kendisini mutlu ettiğinin farkına varacaktır.

Bir sonraki adım: Mutluluk, üzüntü, kızgınlık gibi diğer duygularını da ifade edebilmesine fırsat verin. Çocuklar duygularının ne kadar erken farkına varırsa, bu duygularını kontrol etmeyi de o kadar çabuk öğrenir. Onunla konuşurken neler hissettiğini onun da anlamasını sağlayın. Örneğin siz televizyonu kapattığınızda ağlamaya başladıysa, ona: "Biliyorum televizyon izlemek istiyordun ve kapattığım için şu anda bana kızgınsın, ama seninle odada kitap okuyarak eğlenip, mutlu olabiliriz" deyin.

ARKADAŞ EDİNMEK

Ne zaman?
18-24 ay arası

Ne anlama gelir? Çocuğunuz artık sizden bağımsız bir hale gelmiştir. Bu özelliği, kendi yaşıtı çocukların olduğu bir ortamda daha belirgin olarak gözlenir. 1 yaşındaki çocuklar, genelde dik başlıdır. Bu nedenle başka çocuklarla oyun oynamak, onlara paylaşma kavramını öğreteceği için faydalı olacaktır.

Bir sonraki adım: Çocuğunuz ve oyun arkadaşı, oyuncak gibi nedenlerle kavga etmeye başlamışsa, o an oynadıkları oyuncağı birbirleriyle değiştirmelerini sağlayabilir, nasıl paylaşabileceklerini gösterebilir ya da onlara benzer bir oyuncak verebilirsiniz. Burada anne-baba olarak yapmanız gereken, kavgacı davranışları mazur görmemek, ama aynı zamanda müdahaleci olmamaya da dikkat etmektir.

ZIPLAMAK

Ne zaman? 22 ay ve üzeri

Ne anlama gelir? Zıplamak, motor hareket gelişiminde önemli bir atılımı işaret eder, çünkü zıplayabilmek için bacaklarda güçlü kaslara, sağlam basabilen ayaklara, ayak bileklerine ve iyi bir dengeye ihtiyaç vardır.

Bir sonraki adım: Koltukta ya da yatakta zıplamak istediğinde ona yardım edin. Bu eğlenceli pratiği sizinle yapmak ona güven verecek ve onu mutlu edecektir. Ancak zıplama alıştırmalarında onun yalnız pratik yapmasına da fırsat verin. Sizin korumanız olmaksızın güvenli zıplamayı öğrenmesi önemlidir.

ÖVGÜ GÖSTERGELERİ

Çabasını övün: Çocuğunuz sadece olumlu sonuç aldığında değil, herhangi bir şey için çaba gösterdiğinde de onun bu çabasını övgülü sözlerle destekleyin. Örneğin çamaşırları asarken mandalları onun vermesine izin verin. Size her mandal uzatışında ona teşekkür edin. Bir sonraki mandalda işini ne kadar ciddiye aldığını göreceksiniz.

Aşırıya kaçmayın:
Övgünüzün çocuğunuzun başarısı ya da çabasıyla orantılı olmasına dikkat edin. Oyuncağını bir arkadaşıyla paylaşması, bir oyuncağın düğmesine basmasından daha önemli olduğu için davranışın hak ettiği övgü de farklı olacaktır.

Kendisiyle gurur duymasını sağlayın:
Çocuğunuzun merdivenleri kendi kendine tırmanması gibi başarılardan sonra ona "Seninle gurur duyuyorum, sen de kendinle gurur duymalısın" deyin. Bu, çocuğunuzun gurur kavramını inşa etmesine yardımcı olur.

Çikolatadan ev

Şölen Çikolata, Ozmo adıyla çok eğlenceli ürünler piyasaya sürdü. Çok yakında tüm büyük market raflarında yerini alacak olan Ozmo ürünlerinin ortak özelliği, hepsinin hediye oyuncaklarla birlikte satılması. Şölen ayrıca İstanbul Oyuncak Müzesi’yle bir işbirliği yaparak, burada çikolata ev projesi gerçekleştirecek. Çocukların kendilerini geliştirebilecekleri özel bir proje bu. Çikolata soslu, kremalı, şekerlemelerle süslenmiş görünümü ile iştah kabartan ev, içerisinde çocukların kendi oyuncaklarını boyayacakları eğitici bir oyun alanı olarak tasarlandı. Fosil keşif atölyesi gibi aktivitelerin de gerçekleştirileceği ve şimdiden İstanbul Oyuncak Müzesi ziyaretçilerinin büyük ilgi gösterdiği Ozmo Çikolata Ev, minik ziyaretçiler için hem eğlenceli hem de eğitici bir oyun alanı olmayı hedefliyor.
Yazarın Tüm Yazıları