Bir annenin körfez notları

Uzun zamandır yazmadığım bu tip bir yazıyı şimdi yazmak istiyorum. Tabii önerilerim yine annelerin tercihleri olabilir. Yok yok, herkese uyar...

Hálá gitmediyseniz Kadırga'ya gitmelisiniz. Yıldız Saray bizim günübirlik giderek memnun kaldığımız bir işletme. Mavi bayraklı bir deniz ve müthiş taşlar var. Renkleri, biçimleri inanılmaz. O taşlarla pek çok şey yapabilirsiniz.

Cunda Adası da aynı körfezde görülmeye değer. Selden Emre sağolsun, sayesinde artık adada tanınmaya bile başlandık. Deniz için Ada Camping çok iyi. Küçük ama üstü tamamen kapalı oyun parkı da var. Çocuklulara da çocuksuzlara da. Zaten orada çocuklar öyle tatil köyü hesabı sinir eden tipte değiller. Deniz de boyda kalarak uzun bir süre deniz yürüyüşü yapabilmenizi sağlıyor.

Akşam olunca Günay'da yemek önerilir. Sardalya'nın küçüğü Papalina'yı küçük balık sevmeyen ben bile kelle kafa yiyorum. Orada kurulan tezgahları da gezebilirsiniz ama öyle çok enteresan bir şey yok.

Her bölgede belli günlerde pazarlar kuruluyor. Ama çarşamba günü kurulan Edremit Pazarı gördüğüm en büyük pazar. Git git bitmiyor. Zor bir pazar çünkü yolları yokuş.

Küçükkuyu'da bulunan Hasanaki de deniz kenarında hem yüzüp hem karnınızı doyurabileceğiniz bir lokanta. Hani gece bile olsa masadan kalkıp yüzüp sonra yemeye devam edebilirsiniz. Gerçi o sahilde bu tip çok lokanta var ama yemeklerinin iyi olması önemli. Çipura bu sezon burada yenebilecek balıkların başında geliyor.

Kafamda Tarkan'ın da gittiği Manici Kasrı'na bir uğramak var. Kaz Dağları'nın bir yerinde güzel bir butik otel.

Sezen Aksu'nun yıllar sonra bir şarkısına bayıldım. Ben müzik olarak Sezen hayranlarından olmadım. Ama onun gerçekten az bulunan özel bir insan olduğuna inanırım. 15-20 senedir de çarpıldığım bir şarkısı olmamıştı. Ama ‘‘Farkındayım’’ beni dağıttı. Teşekkür ederim. İyi geldi. Ayrıca müzik yapanlar bölümünde gençlik arkadaşım Lari Dilmen'in adını görmek de pek gururlandırdı beni.

Sahilde dolaşan bohçacıları hor görmeyin. Bohçalarından nefis şeyler çıkabiliyor. Hem de ucuz fiyatlara...

Akçay veya Edremit civarındaysanız Karadeniz pastanesinden dondurma yiyin. Yiyin de çocukluğunuzdaki nefis dondurmaların tadını hatırlayın. Edremit'in meşhur Cumhuriyet Lokantası'nda da öğle yemeği yenebilir. Tencere yemeklerinin yanı sıra döneri önemlidir.

Yazıların çoğu yemekle ilgili değil mi! Zamanımın çoğunu böyle geçiriyorum da ondandır. Buranın bir zeytinyağı cenneti olarak bilinmesi benim size zeytinyağı önerisinde bulunmamı gerektirir mi acaba? Ama bunu yapamam. Herkesin ağız tadı bu konuda farklı olabilir. Bizim yağcımıza da ulaşmak kolay değil!


Onun ihtiyaçları sizinkilere bin basar


Bebeğin doğumu yaklaştıkça anne adayları elinde bir kağıt kalem, lazım olabilecek eşyaların listesini oradan buradan toparlamaya çalışır. Bazı mağazalar broşürlerinde böyle listeler sunuyorlar. Bir araştırma yaptık ve size sıkı bir liste derledik...


Yatak: İsterseniz ekstradan beşik de alabilirsiniz. Ayrıca yatak olarak kullanılabilen parklar seyahatlerde çok işe yarar.

Komodin: Üstünde alt değiştirilebilen modelinden. Üstüne bir de raf çakabilirsiniz.

Dolap.

Çöp sepeti, isterseniz çamaşır sepeti de olabilir.

Uyku seti: Çarşaf, yatak koruyucu, yatak kenarı koruyucu. Yastık ve yorgan birkaç sene sonra ihtiyacınız olacak şeyler arasında...

Araba koltuğu.

Bebek çantası: Nereye giderseniz gidin yanınıza alacağınız çok şey olacak. Bebek çantasının bu yüzden bol gözlü olması çok iyi olur.

Küvet, küvet içine koyulan file ya da yastık.

File.

Bebek bardağı (bu da acil değil).

Bebek tırnak makası, saç fırçası.

Burun aspiratörü.

En az iki biberon. Cam olması tercih edilir. Biberon temizleme fırçası. Emzirmek yerine mama verecekseniz steril aleti tercih edebilirsiniz. Ayrıca biberon ısıtıcısı da rahat olur.

Puset.

Bebe havlusu (banyo için), yıkamak için sünger.

Dijital termometre, bir tane de cıvalı termometre yedekte olsun.

Tülbent bolca, minik havlu.

Nazar boncuğu.

Kağıt havlu.

Pişik kremi, alt bezi (birkaç paket olsun).

Pamuk, başta poponun ıslak mendillerle değil, nemli pamukla temizlenmesi tercih edilir. Daha sonra ıslak mendillere geçeceksiniz.

Cibinlik.

Kanguru.

Yazlık battaniye, kışlık battaniye.

Minder: Bebeğin yan durmasını sağlayan destekleme minderi (bir yastık modeli) tercih edebilirsiniz.

Alt üst zıbın veya badi: Badinin altının çıt çıtlı olması çok rahat olur.

Hırka, mont, yelek ve sokak için battaniye.

Bol bol tulum. Fakat bebekler çok çabuk büyür. O yüzden birkaç farklı boy alabilirsiniz. Hatta hep biraz büyük alın ki daha uzun süre kullanabilirsiniz. Ayrıca özel günler için pantolon, bluz ve kazak. Yine de en kullanışlı giyim, tulumlar...

Oyuncak: Müzikli ve ışıklı oyuncaklar ilk aylar için tercihiniz olabilir.

Başlık, eldiven (hem ev hem sokak için), şapka.

Emzik (tercihe bağlı).

Atlet (özellikle yazın rahat olur).

Önlük ve ağız mendili.

Çorap: Kış aylarında ayaklı tulumların altına bile çorap giydirmek gerekebiliyor.

Makinede ve elde yıkamak için bebek deterjanı ve yumuşatıcısı.

Bebek kolonyası, yağı, vücut kremi, şampuanı.

El havlusu.

Ana kucağı. Özellikle bebek küçükken çok işe yarıyor ve uzun süre kullanılıyor. Hatta orada uyutmak, yemek yedirmek bile mümkün.

Mama sandalyesi.

İlaç kaşığı hatta şırıngası. (İğnesiz tabi!)

Banyo termometresi.

Başlıklı havlu.

Mama tabağı ve kaşığı.


Bebek ağlamasını ölçen alet İspanyol bir babanın buluşu


Bebeğin ağlaması özellikle yeni annelerin, elini ayağını birbirine dolaştıran bir durum. Ne var ki bebeğin herhangi bir ihtiyacını ifade edebileceği başka bir yolu da yok. Piyasaya yeni çıkan bir alet, bebeğinizin neden ağladığını size söylüyor. Bebeklerin ağlamasına sebep olan beş temel sorun var: Acıkma. Sıkılma. Rahatsızlık ve ağrı. Uyku. Gerginlik veya korku. Why Cry adlı bu alet ağlama sesinden bebeğin bu beş ihtiyaçtan hangisi içinde olduğunu size bildiriyor. İspanyol bir baba tarafından bulunan bu aletin epey faydası var. Amerika ve Avrupa'da pek çok doktor ve hastane tarafından da onaylanan Why Cry, annelerin işini kolaylaştırıyor. İhtiyacı çabuk giderilen bebek, mutlu ve sakin oluyor. İşitme engelli annelerin de bebek bakımını kolaylaştırıyor.

Bilgi için 0212 272 27 37


ANNEMİN KÖŞESİ


Annemle anneannem aynı elbiseden annemle ben aynı pareodan aldık


Annemle pazarda dolaştık. Evet, Kordon'a indik ve turladık da turladık. Hatta anneannem de bizimleydi. Bir de Bermuda Şeytan Üçgeni’ne yardım ederek kafası şişen Burcu vardı bizimle...

Annem kendini kaybetti: ‘‘Aaa bu bileziklerin tanesi bir milyon’’ diyerek 10 tane falan aldı. ‘‘Valentino bunlar’’ diyerek hepsini de bir koluna taktı!

Dahası annemle annesi aynı elbiseden satın aldılar...

Dahası ben annemle aynı pareodan satın aldım. Okulda öğrendiğimiz kümeleme sistemini uygularsak annemin kümesinde iki ortak ürün dikkati çekmekte. Çünkü ondaki göz çok daha kuvvetli inanın ki...

Sonra oturduk limonata içelim dedik. Sohbet ederken annem yıldızlı cümlelerinden sarf etmeye başladı. Kolundaki saati göstererek, ‘‘Bunun orijinali 3 bin dolar, ben 50 dolara aldım. Her sene 3 bin dolarlık saat almak için her sene yeni koca almak gerekir’’ dedi.

İyi örnek oluyor gördüğünüz gibi yeni ve genç evli çiftlere!