Ben bir tane daha atlattım darısı sizin de başınıza!

Yaklaşık bir ay önce İfo Teyze gibi ‘sağdan sağdan’ bana da gelmeye başlamışlardı. Küçük beyin doğum günü olacaktı ve ben ne yapacaktım. Yapılan sayım sonucunda sadece okuldan 30 civarı çocuk söz konusuydu. Ayrıca benim arkadaşlarımın da çocukları vardı.

Öncelikle sakin olmaya karar verdim. Düşündüm ve okul arkadaşları ile sınırlı tutmaya karar verdim çünkü diğer çocuklar arada çok sıkılacaklardı. Elif’in oğlu ya da Rana’nın kızı tanımadığı 29 kişi arasında ne yapacaktı?

Sonra 30 çocuk ve annelerini nerede ağırlayacağımı düşünmeye başladım. Bir yerde olamayacağı kesindi, o da bizim ev!!! Bir ara düğün salonu kiralamayı bile düşündüm. Nihayetinde yollar beni daha önce de birkaç kere doğum günü için gittiğim ve gerçekten çok beğendiğim Atlı Spor’daki Play Cafe’ye çıkardı. Valla, yırttım. Çok iyi yırttım bu sene. Üstelik yorulmadan, sıkılmadan, gerilmeden...

Her bir işle bizzat ilgilenen Elif Büker bana ne istediğimi sordu: Temalı parti mi, kurabiye yapma aktivitesi mi, kaç kişi, ne yemek isteriz? ‘Valla bilmiyorum, size bırakıyorum. Ben anlamam bu işten’ dedim; sıyrıldım. Orada da seçilecek o kadar çok alternatif var ki! Oyun ve yarışmalar, atölye çalışmaları... Hatta güzel havalarda Pony atlarla gezinti bile mümkün. Ben sadece kukla yapımını tercih ettim. Yemekleri bile onlara bıraktım. Sonuçta Elif Hanım’ın önerisini dinleyerek köfte patates sosiste karar kıldık. Büyüklere de ayarlanacaktı bir şeyler: Sandviçler; salata ve sebzeli kiş. Bir de tatlı. Gayet de güzel yetti.

HİÇ ARIZA ÇIKMAYINCA MERAK ETTİK

Bana nasıl geçti diye soranlara gidip çocuklara sormalarını söyledim sonrasında... Sonuçta bu çocukların partisi. Biz büyüklerle ilgilenenlerin de sabrı ve yakınlığı ayrıca bahse değerdi doğrusu.

Çocuklar inanılmaz eğlendiler. Yerin büyük avantajı vardı; çocuklar alt salonda azar coşarken, büyükler yukarıda şömine başında ya da masalarda rahat rahat sohbet edebiliyorduk. Ve inanır mısınız, neredeyse hiçbir çocuk aşağıdaki oyunları, dansları, eğlenceyi bırakıp yukarı çıkmadı. Öyle ki, sonunda biz analar kaşındık ve aşağı indik. Eğlenen küçük insanları görünce de onlara katıldık. Yorulunca yukarı çıkıp dinlendik...

Çocuklarla ilgilenen abla ve abiler bu işe sıkı hakim olmuş durumdalar. Zaten çocukların isimleri yakalarına yapıştırıldığı için iletişim, anında sağlanabilmişti. Faaliyet yapmanın yanı sıra oynanan oyunlarda da çeşit bolluğu vardı.

Ben ayarlamadığım halde çocuklar yukarı ellerinde küçük hediyeciklerle geldiler. Meğersem yapılan yarışmalarda bütün çocuklar ödül kazanıyormuş.

İşin komiği, ertesi gün aynı yerde okulumuzun ailelerin tanışması için düzenlediği brunch vardı. Yani yine oraya gittik. Çocuklar yine azdı. Ve biz yine yukarıda bol bol yiyip içtik. Çene çaldık, birbirimizle öğretmenleri, öğretmenlerle çocukları çekiştirdik. (Şimdi bu cümlenin şaka olduğunu belirteyim ki bazı hassas veliler ciddiye alıp bozulmasın!!!)

İnsan çocuğunun doğum gününde daha hassas oluyor. Çocukları memnun etmek, kendi çocuğunun memnun olmasını sağlamak, eh her ne kadar çocuk partisi desek de, büyüklerin de hoş zaman geçirmesini sağlamak boynumuzun borcu oluyor böyle günlerde...

Nihayetinde oğlumun partisine misafir gibi gidip, başarılı bir parti sahibi olarak döndüm. Tabii bu ne kadar benim başarım sayılırsa!!!

Eğer bir parti durumunuz varsa burayla bir irtibata geçin derim. Fiyat fiyat paketler var. Kendinize ve bütçenize uygun bir şeyler bulabileceğinize inanıyorum. Elif Hanım’ın yardımlarıyla parti sonrasında benim gibi alnı açık gezebilirsiniz. (T: 0212 286 47 30)

Çocuğunuz 4 yaşında

Artık gerçekten rahatlıkla iletişim halinde olabileceğiniz bir çocuğunuz var. Dolayısı ile bir yandan onu iyi yetiştirmek için uğraşırken bir yandan da beraber güzel zaman geçirmenin tadını çıkarabileceksiniz. Daha doğrusu çıkarmanızı öneririz. Onunla artık çocuklar için uygun olan sinemalara ya da tiyatrolara rahatlıkla gidebilir, hatta sonrasında seyrettiğiniz şey hakkında sohbet bile edebilirsiniz. Bu arada bir espri anlayışına sahip olduğunu da göreceksiniz. Tabii her şeye rağmen, bunun, sabrınızın zirvede olması gereken bir dönem olduğunu da unutmayın.

Birlikte geçirdiğiniz vaktin keyfini çıkarın

SAKİN DURMASINI BEKLEMEYİN: Çocuğunuz artık pek çok beceriyi rahatlıkla yapabilir. Düşmeden koşar ve durabilir. Hatta bunları yapmaktan çok zevk alır. Koşmayı, kovalamayı, ip ve toplarla eğlenmeyi sever. Hareketsiz kalmaktan hiç hoşlanmazlar. Enerjisi sizi şaşırtacak. Bütün günü yuvada geçirip, sonrasında sizinle evde oynamak ister.


SPORA BAŞLAMAK İÇİN UYGUN YAŞ:

Enerji patlaması yaşayan çocuğunuzu spora yönlendirmeye başlayabilirsiniz. Dört yaş yüzme öğrenmek için çok uygun. Kayak için de öyle. Yaz aylarında yüzmeye başlayıp, kışın devam edebilir.

SAKARLIĞI HEYECANINDAN:

Çocuğunuzda göze batar miktarda sakarlık varsa endişelenmeyin veya içeceğini döktüğü için çocuğunuzu sürekli uyarmayın. Bir şeyler becerebilme heyecanı ile yaptıkları davranışların sonucunu kestiremedikleri için böyle kazalar normal. Yemeğini dökmeden yemeye çalışırken bardağı devirebilir.

GELİŞMESİNİ RESİMLERLE İZLEYİN:

Bu yaşta çocuğunuzun hassas hareket becerisi hızlı gelişir. Çizdiği resimlerde büyük farklar görebilirsiniz. Mesela resimleri çok daha ayrıntılıdır. Kızların bu yaşlarda resme daha yatkın olduğu bilimsel olmasa da dikkat çeker. Çizdikleri resimler gerçekçi olmak durumunda değil ama insan çizerken saç, gözlük gibi detayları eklerler. Resimlere tarih yazarak duvara asarsanız, zaman içindeki gelişimini sizler de görebilirsiniz.

ÇEVRESİNİ ANLAR:

Çocuğunuz bu yaşta insan ilişkilerinde de aşama kaydeder. İnsanların kendisininkinden farklı görüşleri ve düşünceleri olduğunu anlamaya ve kabul etmeye başlar.

KIZLAR KONUŞKAN, ERKEKLER KETUM:

Okulda yaşadığı olayları uzun uzun dinlemeye hazır olun. Kız çocuklarının erkeklere kıyasla daha konuşkan olduğu bir gerçek. O yüzden sizden ayrı geçirdiği zamanlarda neler yaptıklarını kızlar bütün detaylarıyla anlatırken, erkekler için biraz çaba sarf etmek gerekebilir. Bu yüzden her gün bir süre oturup sohbet etmeye zaman ayırmanız iyi olur.

KENDİ KENDİNE GİYİNEBİLİR:

Artık bazı şeyleri kendi kendine yapmasını isteyebilirsiniz. Odasını baştan aşağı toplaması mümkün olmasa da epey bir çaba gösterebilir. Kıyafet giydirip çıkartma konusunda da ona fırsat tanıyın. Zaten hevesli de olduklarından gayret göstereceklerdir.

KISKANMA DÖNEMİ:

Arkadaşlarını severler ama sürekli birbirlerinin sahip olduklarını da karşılaştırırlar. Başkalarında olan, kendilerinde olmayanları isterler. Bu yaşta sürekli karşılaştırma yaparlar. Tabii ki bencillikleri de devam ediyor. Dünyanın kendi çevresinde döndüklerini sanırlar. Bir de arkadaş seçmeye başlarlar. Bütün çocuklarla oynasa, mutlaka bir iki tanesiyle daha yakın olur.

MASALA BAYILIRLAR:

Geçmiş ve gelecekteki olaylardan bahsetmek çok hoşlarına gider. Bu dönemde masal dinlemeye bayılırlar.

DİŞ FIRÇALAMA ZAMANI:

Artık dişlerini kendi fırçalayabilir. Bunu ihmal etmemesi önemli. Onu mutlaka destekleyin ve yardımcı olun.

UFAK İNATLAR:

Biraz inat hálá belirgin özelliklerindendir. İstediklerini reddederseniz kaba ve kırıcı olabilirler.

OKUMA YAZMA ÖĞRETMEYİN YOKSA OKULDA SIKILIR

Dört yaşındaki çocuğunuz artık sayıları iyi biliyor. Sayıların mantığını kavradığı için sayı sayması epey ilerlemiştir. Bazı harfleri de tanır ama hemen uyaralım; hiçbir eğitimci ilkokuldan önce çocukların okuma yazma öğrenmesini istemez. Çünkü okuma yazma bilerek gittikleri okuldaki ilk senelerinde çok sıkılırlar. Bu yüzden harfleri tanısa ve ilgi duysa da, ona ille de okuma yazma öğretmeye çalışmayın.

ANNEMİN KÖŞESİ

Annemin Woody Allen sevgisi

Annem Woody Allen krizinde... Konsere gitmek için biletlerin satışa çıkacağı anı bilgisayar başında bekledi.

Yıllar önce Annemin Köşesi ilk başladığında, annemin ilginç bir gözlemine yer vermiştim. O zamana kadar Woody Allen’ın çektiği bütün filmler New York’ta geçmesine rağmen hiç zenci yoktu filmlerde. Ondan sonra değişiklik oldu mu dikkat etmedim. Sanırım Melinda Melinda’da Chiwetel Ojiofor oynamıştı.

Neyse, şimdi kendisi yılbaşı konseri için aramızda olacak. Anneme olan saygımdan, o biletini aldıktan sonra size de bu konseri kaçırmamanızı öneririm. Ben gidemeyeceğim, çünkü kocam izin vermiyor!!! Benim kocam Bay Allen’dan pek zevk almaz da.