ÖNCE VATAN İLLE VATAN

Bugünü yorumlamak için tarihi de görmek lazım.

Haberin Devamı

İşte, Kurtuluş savaşı öncesi Osmanlı’yı paylaşma derdindeki devletlerin o günkü, Kurtuluş Savaş’ı sırasındaki ve Cumhuriyet sonrası bazı yazılar:

Atatürk Kurtuluş savaşımızı başlatmadan önce Batı basını:

*Kaderci bir insan yığını olup sürü gibi güdülmekten hoşlanan Türkler, kendi geleceklerine yön verecek bağımsız bir eylem gücünden yoksundurlar.

The New York Times, 30 Nisan 1919

*Türkler kaderci insanlardır. Üstelik son yıllarda çok yıpranmışlardır. Onların her şeyden önce iyi bir istirahate ihtiyaçları var. Bu nedenle Türkler, Barış konferanslarının bütün kararlarına boyun eğecek ve Mezopotamya, Arabistan, Filistin ve Suriye örneklerinde olduğu gibi, kolunun kanadının kopartılmasına ses çıkartmayacaktır.

Haberin Devamı

The New York Times , 29 Ocak 1920

Kurtuluş savaşı esnasında Batı basını:

*Anadolu’daki savaşın Türklerin yengisiyle son bulması yakın tarihin en korkunç olayıdır. Avrupa’nın ‘’ Hasta Adamı’’ kendisinden umulmayacak güç gösterileri yapmaktadır.

The New York Times, 2 Ekim 1922

*İster beğenin, ister beğenmeyin bir Türk gücü yaşıyor. İster beğenin, ister beğenmeyin bu güç kendi bilincine erişti. << Hasta Adam>>ın gürbüz, hatta rahat durmaz çocukları var ve onun mirasını, hiç değilse bu mirastan kalan hakları olan parçayı istiyorlar. Müttefikler ne düşünür acaba?

Le Temps, 10 Ağustos 1919

*400 yıldır Türkleri Avrupa’dan kovmak için çaba harcayan Avrupalılar için Lozan, çok acı bir ders olmuştur. Türklerin Avrupa’dan kovulması şöyle dursun, Avrupalıların Türkiye’den kovulacağı anlaşılmaktadır.

The New York Times, 10 Ocak 1923

Haberin Devamı

*Fransız yazar Claude Farrere Mart 1922’de kendisiyle görüşen bir gazeteciye:

Neden mi Türklerin dostuyum? Çok basit, barışı seviyorum da ondan…Barışa ulaşmanın en iyi yolu diğer halkları tanıyıp sevmeye çalışmaktır. Oysa ben tanıdıklarımın içinde Türk halkından ziyade saygı ve sevgiye layığını görmedim. Bu, tanıdığım en dürüst ve en doğru, en sadık, en sağlıklı, en cömert, en iyiliksever halktır.

Hiç esir edilmedikleri için Türklerin esir ve kölelerinki gibi kusurları da yoktur.

Ve Cumhuriyet sonrası:

Zafer neşesiyle kendinden geçmiş bir diplomasinin kararını <> diyerek yırtmak ve yüzlerine fırlatmak örneğini biz Almanlar Türklere borçluyuz..

Alman Askeri Dergisi Wissen und Vehr

Türkiye, bir devlet olarak uzun varoluşunda ilk kez, bir tek dili, bir tek milliyeti ve bir tek ulusal ülküsü olan yoğun bir bütünlük görünümüne erişmiştir. Türkler ölüm-kalım savaşının ateşi içinde ulusal birlik kalıbına dökülmüşlerdir. Yenilgi, yeniden diriliş, devrim ve siyasal örgütlenme… Artık, bütünüyle cumhuriyetçi bir devletle karşı karşıya bulunuyoruz.

İngiliz Tarihçi Arnold J.Toynborne, 1926

Atatürk dünyayı tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir şefinin başaramadığı bir şeydir.

Alman Völkischer Beobachter Gazetesi, 1936

Şimdi:

Tarih tekerrürden ibarettir. Hain planlar sona ermemiş, rafa kalkmıştır. Ülkemiz toprakları üzerinde hür ve eşit olarak nefes alıyorsak, güzel ülkemizin, bizim ülkemizin, hepimizin Türkiye’sinin kanla sulanmış topraklarında, gelecekte özgür ve hür şekilde kimsenin esiri olmadan yaşamamız için verilmiş son nefeslerin sayesindedir.

Büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatları, dış düşmanlıkların görünür hale gelmeye başladığı şu günlerde bir ve bütün olma zamanıdır. Kafa kafaya verme, el ele tutuşma zamanıdır. Ülkenin yüksek zekalara ihtiyacı vardır. Beraber koruduğumuz bu toprakları hep beraber yükseltmek mecburiyetindeyiz.

Bu, bizim, gelecek nesillere en büyük sorumluluğumuz olduğu kadar, geçmişe en büyük borcumuzdur.

Cumhuriyetimizin 91.i yılı hepinize kutlu olsun.

Sevgi ile kalın… Niobe Aslı Temel

Yazarın Tüm Yazıları