Paylaş
İkinci Dünya Savaşında, Paris ele geçirilip Fransa Almanlar tarafından işgal edildiği zaman, şaşkın Fransız milletine bir açıklama yapması gereken devlet başkanları Mareşal Petain konuşmasına ‘’Dostlarım zevk bizi mahvetti’’ diye başlamış.
Geçtiğimiz yıldan bu yıla ortadoğu coğrafyasına bakan sınır komşularımızın tamamen değiştiği bir 30 Ağustos zafer bayramı sabahında bir taraftan geçmişi saygı, sevgi ve özlemle anarken, diğer taraftan karışık oyunların döndüğü sınırlarımızda, Bağdat’ta başına geleceklerden habersiz çocuklarını okullarına yollamaya, alışveriş merkezlerinde alışveriş yapmaya devam eden Irak halkı, dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan Halep’te akşam hangi diziyi seyredeceğini, hangi restorantta hangi yemeği yiyeceğini planlarken evleri başlarına yıkılan ülkelerini kaybetme riski taşıyan Suriye halkı saflığında, plansızlığında ve hazırlıksızlığında olmamak için, en kurnazca hazırlanmış oyunları hep birlikte oyun kapıya dayanmadan çözmemiz gerekmez mi? Yoksa biz birbirimizle uğraşırken altımızdaki halıyı bir ilizyonist ustalığıyla çekebilirler. Daha çok düşünme, zeki olanın kıymetini bilme ve birbirine kenetlenme zamanı.
Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için.
Geçen yıl da aynı gün yazmıştım ‘’UYAN TÜRKİYE!’’
Ey kanıyla toprağı vatanlaştıran erler,
Ey gözlerin ışığı, gönüllerin baharı.
Tende can, tarihte şan; ezelden er oğlu er,
Ölümsüz milletimin ölümsüz çocukları…
Ey istiklal şehidi.. Sırrından bize de ver
Ver ki, hep bizim olsun bize verdiğin bu yer.
Binbir yokluk içinde tek büyük varlıksın sen
Tanrı’nın kudretiydi eşsiz ruhunda esen.
Yurt uğruna, istiklal uğruna; bahtiyar, şen,
Düğüne gider gibi sen cepheye koşarken;
İçinde ürpererek kollarını açtı yer…
Yurdun aziz şehidi sırrından bize de ver.
Şimdi hatıran yanar toprağında, taşında,
Hatıran annelerin parlayan gözyaşında…
Ak alnında al yaran bayrağındır başında,
“Kara bahtı da yendin’’ Kurtuluş Savaşında.
Yurdun aziz şehidi sırrından bize de ver.
Ver ki, hep bizim olsun bize verdiğin bu yer.
Halide Nusret Tuna
Paylaş