Seyahate çıkıyoruz

Kısa ya da uzun fark etmez; çıkılacak her tatil aynı zamanda enerji depolamak için mükemmel fırsattır.

Peki, yolculuk öncesi kozmetik çantanıza neler koyacaksınız? İşte, sizin için hazırladığımız ve yanınızda mutlaka bulunması gereken bakım ürünleri...

Cildinizin uçak yolculuğu sırasında ihtiyacı olan şeyleri es geçmemelisiniz.

Kabindeki klima sistemi, cildiniz için en değerli şeylerden biri olan nemi kurutmaktadır. Uçuş sırasında cildinizin gerginleşip kuruduğunu hatta yer yer ölü derilerin dökülmeye yüz tuttuğunu görebilirsiniz. Bu yüzden uzun yolculuklara çıkarken yanınıza mutlaka doğru bakım ürünlerini almanız gerekir.

CİLDİNİZİ NEMLENDİRİN

Yolculuk sırasında ideal olan, termal su gibi nemlendirici içerikli ürünlerdir. Cildi kapatan ya da hafif nemlendirici özelliği olan kremlerden uzak durun. Çünkü onlar cildin daha da kurumasına yol açar. Yolculuklarda cildin nem ihtiyacını en iyi yüz spreyleri karşılar. Eğer sık sık uçak yolculuğu yapıyorsanız, seyahat günü günlük bakım kremi yerine cildinize yoğun nemlendirici bir maske uygulamanızı tavsiye ediyoruz. Böylelikle cildiniz saatler boyu nemini korumuş olur.

DUDAKLARA EKSTRA BAKIM

Bildiğiniz gibi dudaklar oldukça ince bir deriye sahiptirler. Üstelik kendi yağını ve nemini üretmesi söz konusu değildir. Seyahat sırasında dudaklarınızın kurumasını önlemek için en iyi yöntem, bakımını da yapan dudak balmı ya da kremidir. Özellikle yumuşak dudaklara sahip olmak istiyorsanız, bal ya da pantenol en büyük yardımcılarınız olacaktır.

Uzun seyahatler sırasında ellerin de ekstra bakıma ihtiyacı olduğunu söylemeye gerek yok. Uçuşa geçtikten yaklaşık bir saat sonra kabinlerdeki nem oranının yüzde 10 azaldığını bilmeli ve yoğun gliserinli el kreminizi yanınıza almayı ihmal etmemelisiniz. Böylelikle ellerinizi durmadan kremlemek zorunda da kalmazsınız. Eğer uçuş sürenizi tırnak manikürü yaparak değerlendirmek istiyorsanız, dikkatli olmalısınız. Yeni uçuş kurallarına göre törpü ya da delici aletleri yanınıza almanız yasak. Aseton da hafif yanıcı özelliğinden dolayı yolcu kabinine kesinlikle alınmıyor.

DİĞER YOLCULUK DETAYLARI

Şişirilebilir yastığınız yolculuğunuzu rahat bir uykuyla tamamlayabilirsiniz. Yolculuk sırasında yeterince su içmeyi ihmal etmeyin. Uçuş sırasında alkolsüz içecekler, maden suları ya da meyve suları vücudun nemini kaybetmesini engeller. Ayaklarımız mı şişti? En iyi çözümü harekettir. Uçağın içinde küçük gezintiler yapabilirsiniz. Eğer yüksek trompoz riskiyle karşı karşıyaysanız, uzmanlar uçuştan yarım saat öncesinde kanı sulandırması için bir adet Aspirin içilmesini öneriyor. Kulaklarınızdaki tıkanmayı önlemenin en kolay yolu ise kalkış ve iniş sırasında sakız çiğnemekten geçiyor. Sakız, ağızdaki pH değerini nötralize ettiği için bakterilerin yayılmasını da önlemiş olursunuz.

Kış mevsiminde

taze cilt modası


Kış aylarının en güzel aksesuvarı nedir? Elbette gençliği ve tazeliği vurgulayan kusursuz bir cilt... Böylesi bir cilde kavuşmak, modern teknolojiyle artık hiç de zor değil.

Sağlıklı bir cilt tonu nasıl olmalı? 90’lı yıllara kadar bu sorunun cevabı "güneşten bronzlaşmış ciltler"di. Oysa son yıllarda otobronzanlar ya da bronzlaştırıcı pudralar sayesinde, bronzlaşmak için güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmanız gerekmiyor. Kışın yeni tenleri ise Audrey Hepburn, Liz Taylor ya da Grace Kelly gibi efsanevi Hollywood yıldızlarının kusursuz porselen yüzlerine öykünüyor. Yeni dönemin genç jenerasyon oyuncularından Scarlett Johansson bu trendin öncülüğünü yapanlardan... Çünkü bugün artık her model ya da oyuncu, çocukluğundan itibaren güneşten sakınması gerektiğini bilerek büyüyor. Dolayısıyla da tenleri açık ve bebeksi kalıyor. Bu da gençliğin bir sembolü...

Hollywood yIldIzlarInIn mucize diyetleri

Ünlülerin nasıl her daim zayıf ve genç göründüklerini merak ediyorsanız, özellikle yağdan uzak durduklarını söyleyelim. İşte, tanınmış isimlerin fazla kilolara karşı aldığı kişisel önlemler.

Heidi Klum:

Antioksidanların mucizesine inanıyor. Yaptığı diyetle vücudundaki yağ yakımını hızlandırıyor ve kırışıklıkların oluşumunu engelliyor. Özellikle taneli meyveler ve bolca Omega 3 içeren besin maddeleri, antioksidan zengini olarak biliniyor. Julia Roberts da antioksidan kürü yapan ünlülerden...

Halle Berry:

Üç büyük öğün yerine beş küçük öğün yemeyi tercih ediyor. Saat 13.00’ten itibaren karbonhidrat almıyor. Onun yerine sadece protein ve az miktarda yağ alıyor.

Liv Tyler: Kesinlikle sıkı bir vejetaryen. "Yemen gerekenin yarısı ye" prensibini benimsiyor.

Jennifer Lopez: Onun yağlara karşı en büyük silahı, az yağlı beslenme. Aldığı her kaloriyi hesaplıyor. Günde 1600 kaloriden fazla alması ise kesinlikle yasak.

Demi Moore: Hayatında şekere asla yer yok. Sadece balık, sebze ve meyve yiyor. Kabronhidratı ise ölçülü bir şekilde alıyor. Kahve ve alkol yerine protein içecekleri ve yağ yakıcı meyve suları içmeyi tercih ediyor.

Catherine Zeta Jones: Formunu, hálá tartışılan Atkins diyetiyle koruyor. Bu diyette ekmek, makarna, pirinç ve şeker gibi karbonhidratların alınması kesinlikle yasak. Bunların yerine protein ve yağ almak serbest. Böylelikle kilolar vücuttan rahat bir şekilde gidiyor. Ancak bu diyet uzun vadede önerilmiyor. Çünkü kalbi yoruyor ve bazı organlara zarar verme riski taşıyor.

Jennifer Aniston: O, piramit prensibine göre dengeli beslenmeden yana... Yüzde 40 karbonhidrat, yüzde 30 protein ve yüzde 30 yağ... Karbonhidrat sadece beyaz un ve şekerden değil, buğday unundan oluşmalı.

Elle MacPherson:
Kendisine yakıştırılan "bayan vücut" tanımlamasını çoktan hak etmiş isimlerden biri. 43 yaşındaki topmodel, aynı zamanda üç yaşında bir erkek çocuğu annesi. Buna rağmen özenle koruduğu vücut formunu ise her gün düzenli olarak yaptığı 10 km’lik yürüyüşe ve hiç bozmadığı diyete borçlu.

Yazarın Tüm Yazıları